Mektup ve ittifaklar...

Beyefendi gazetecileri toplamış başına.. anlatıyor. Sadece başına toplasa neyse.. Alıp Japonya’yla Singapur ve Malezya’ya da götürüyor. “Yakinler” yalnızca. Ne Evrensel.. Ne Yurt.. Ne Hürriyet! Tümünün üstü çiziliyor. Hiçbiri yok. Ve sadece Uzak Doğu gezisi de değil. Artık metrolarda falan satışa da yasak konuyor!
“3 Y”ye karşıydı ya Beyefendi! Bir yolsuzluk.. Bir yasak.. Bir de yoksulluk! Ne müthiş karşıtlık! Yolsuzluk katiyyen yok! Yasak kat’a! Memlekette serbest olmayan ne var? Konuşanın burnuna zehirli gaz sıkılıyormuş.. Gazeteler sattırılmıyormuş.. Cezaevleri doluymuş.. Ne gam! Ve yoksulluk mu kaldı? Büyüyoruz.. Döviz stoklarımız kasalardan taşıyor.. Kişi başına gelir binlerce doları buldu! Gerçi asgari ücret ancak yeni 846 lira. Kiraya.. yeme-içmeye.. giyim-kuşama.. yol parasına.. okula.. hem de dershaneye.. ve de hastaneye bol bol harcanabilir!
Bırakalım 3Y’yi! O eskidendi! Yolsuzluklar örtülüyor. Yasaklar diz boyu. Hele yoksulluk! Hele dolarla euro başını alıp gider.. Borsa tepetaklak olur.. Hele Amerika etrafa dolar saçmayı durdurduğunda cari açık riskinde yükseliş.. Yanına kredi faizlerinde artışın araba ve ev satışlarıyla tabii ki inşaat sektörünü aksatıcı etkisi eklendiğinde.. Oluşan siyasi krizin iktisadi krizle birleşme belirtilerinde ciddi artış görülürken –Belli ki yeni bir durumla karşı karşıyayız.
Eskisi gibi gitmiyor. Halkın üstüne varılınca Gezi patlıyor.. Ve hemen her konuda artık sorun olan bir AKP var: TIR aratılmıyor.. Ve Irak’ta Felluce’yle Ramadi’de Kaide egemenlik kuruyor. Suriye’de ABD Rusya Esad’lı geçişte anlaşmışken.. Osmanlıcılığı ve mezhepçiliğiyle AKP hâlâ rejim devirme peşinde. Mısır’da ABD’den Katar ve Suudilere darbeye silme destek gelirken.. Mursi ve Ihvan’ıyla yatıp kalkma... Ve ekonomiyi zora sokan tek adamcılık zorlamaları. Olmuyor.. Gitmiyor. Yeniden dizayn edilmesi gerektiğine karar veriliyor Türkiye’nin.. sistem zora giriyor yoksa!
Evet.. Dış odaklar.. İç odaklar. Karanlık hem de! Ee? AKP pek mi aydınlık? Al sana yeni bir iktidar kavgası. Olağan bir hükümet değiş-tokuşu türünden değil. Daha fazlası. Ve güçler yeniden mevzilendiriliyor. İktidar blogu çatırdıyor, dağılıyor.. hesaplaşmada. Koç.. Sabancı tutum açıklıyor.. TÜSİAD’dan sonra MÜSİAD da açıklama yapıyor: Sistemi savunuyor ve Beyefendi’ye “ağır ol molla desinler” diyorlar.
Önemli: Gelişmeleri fazla ve hızlı bulan Hoca Efendi mektup yazıp “bölünmeyelim” diyor. Bir tür ateşkes ve uzlaşma çağrısı. Beyefendi Dolmabahçe’de gazetecilere “olmaz” diyor, “dershaneleri kapatmada kararlıyız” diyor.. Belli, “paralel yapı” dediği Cemaatin üzerine gidip tasfiyede kararlı. Hoca Efendi’nin Vakfından Beyefendi’yi yalanlama geliyor: “Mektup Başbakana yazılmadı!” Anlaşılıyor ki, Gül Hocaefendi’ye güvenilir bir adamını göndermiş “sohbet”e ve mektup karşılığında ona gönderilmiş.
Ama mektubun adresi kendisiymiş gibi olmazlanan Beyefendi, aynı konuda bir şeyde daha kararlı görünüyor. Konu ne? İttifaklar! Cemaatle bozulan ittifakın yerine yeniden eskiden üzerini çizdiği “ulusalcılar”a dönüp el uzatıyor. Yeniden eski çakaralmaz tüfekler sahne alıyor. Baykal örneğin, “çatışmadan kimse kazançlı çıkmaz” diyor. Ve zamanında CHP Başkanlığı için adı geçen TBB Başkanı Feyzioğlu atlıyor hemen.. Başbakanla görüşüyor. Balyozcu ve Ergenokoncuların yargılama yenilenmesi ve serbest kalmalarına hazırlık yapılması için anlaşılıyor. Ergenokoncularla AKP birbirlerine hayırlı olsunlar! Bir de neymiş, AKP “askeri vesayet”e son vermişmiş! Breh, breh, breh!