08 Ocak 2014 00:15

Bugün Metin bize ne söylüyor?

Bugün Metin bize ne söylüyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Metin Göktepe; Deniz Gezmiş, Erdal Eren ve daha nice genç yaşında öldürülmüş devrimci gibi, öldürülüşünün üstünden 18 yıl geçmemiş gibi, hâlâ 26 yaşında, hâlâ o güzel yüzünden hiç eksik olmayan sevimli gülüşüyle, bizlere daha iyi bir gelecek, daha yaşanılır bir dünya için umut ve cesaret vermeye devam ediyor.

Onun, 18 yıl önce katledildiği günlerde kuşkusuz ki gerçek gazeteciler çok ağır baskılar altındaydı. Polis, genç muhabirlerin habere ulaşmasını önlemek için baskı ve şiddetin her biçimini kullanıyordu. Hükümetler ve savcılar, polis ve jandarmanın halka yönelik giriştiği şiddet gibi gazetecilere yönelik şiddeti de gerekli ve meşru göstermek için her yola başvuruyordu; JİTEM ve benzeri kontra güçler ise sokakları, karakolları gazetecilerin faili meçhul biçimde katledildiği mekanlar olarak kullanıyordu. Gazete sahipleri ise gazetecileri değil bu şiddeti mazur gösteren ve “sorun yapmamak” için uğraşan bir pozisyondaydılar.

İşte bu koşullarda; Metin’in katledilmesi genç gazeteciler başta olmak üzere gerçek gazeteciliği savunan gazeteciler arasında infialle karşılandı. Dönemin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı bir gazetecilik duayeni olarak Nail Güreli, bu mücadelenin başına geçti, Cemiyetin diğer bir yöneticisi (şimdi başkan) Turgay Olcayto ve eski kuşaktan da pek çok gazeteci bu mücadelenin ilerlemesinde önemli sorumluluklar yüklendiler. Denebilir ki Metin Göktepe’nin katlinin, katillerinin ve arkasındakilerin açığa çıkarılarak cezalandırılması mücadelesi dönemin gazeteciliğinin eleştiri ve özeleştiri süreci olarak işledi. Ve katledilmesinin arkasından gelen yıllar, gazetecilik okullarında okuyan öğrencilerden emekçiler içinde gazetecilik yapmak isteyen genç gazetecilere kadar Metin Göktepe’nin şahsında temsil edilen “Gerçeğin peşinde koşmayı amaç edinmiş gazetecilik” bir ideale dönüştü. Bugün de gazetecilik deyince “Metin Göktepe gazeteciliği”  akla gelmeye devam ediyor.

Metin, genç kuşak gazeteciler için gerçeğin ortaya çıkarılması için gazeteciler arasında dayanışmanın, gazetecilik değerlerini savunmanın, halkın haber alma özgürlüğünde ısrar etmenin sembolü oldu. Ve ilk kez geniş halk yığınları, gerçeğin peşinde koşarken katledilen bir gazetecinin katillerinin açığa çıkarılıp cezalandırılması mücadelesiyle basın ve halkın haber alma özgürlüğünü savunmaya giriştiler.

Evet, bugün gazeteciler sokakta ya da gözaltında öldürülmüyor ama bugün hâlâ 60 dolayında gazeteci tutuklu, gazeteciler hakkında TCK 301’den açılmış binlerce dava var; pek çok ünlü köşe yazarı Hükümetin baskısıyla patron tarafından işten atıldı. Ve Başbakan ve Hükümeti, gazetelere her gün yeniden, meydanları da kullanarak “ayar” veriyor. Dahası yandaş olmayan gazeteciler “karşı taraf” hatta “Yabancı ve yerli karanlık güçlerin emrindeki kişiler” olarak görülüyor. Gazete sahipleri Hükümeti rahatsız edecek yayın yapıyorsa siyasi ve mali olarak baskı altına alınarak hizaya getiriliyor. Yani artık büyük gazete patronları için bile basın özgürlüğü yok.

Böyle olunca da bugün gerçeğin peşinde koşmanın kriteri gazetecilerin örgütlenmesindedir. Bir yandan patronların kendi çıkarlarına göre gerçeği eğip bükmelerine, öte yandan da hükümetin gazetecilere karşı yönelttiği baskı ve sindirme girişimlerine karşı mücadelenin tek yolu gazetecilerin örgütlenerek, basın emekçileri olarak birleşmeleridir.

Geçen 18 yıla meydan okuyarak ve her geçen gün onun şahsında temsil edilen gerçeğin peşindeki gazeteciye duyduğumuz ihtiyacı kışkırtırcasına bakıyor Metin yüzümüze. Bakarken bunu söylüyor.

Bugün, Metin Göktepe gazeteciliğine daha çok ihtiyacımız var. Elbette yeni ve daha çok Metinlere de!

Bunun yolu da örgütlenmekten, sendikamızı güçlendirmekten, öteki gazeteci örgütlerini de bu mücadelenin, bir yandan gazetecilerin özlük haklarının savunulması öte yandan da basın ve halkın haber alma özgürlüğünün savunma mücadelesinin dayanağına dönüştürmekten geçiyor.

Bugün Metin olmak, örgütlenmeyi ve halkın haber alma özgürlüğünü son kerteye kadar savunmayı gerektiriyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa