Filler tepişirken üçüncü tarafta duranlar
Filler tepişince otların ezildiği doğrudur ama olan biteni sadece bu bağlama mahkum ederek değerlendirmek de ciddi biçimde yanıltıcı olabilir.
Fillerin bu seferki dövüşünden sadece otların ezilmeyip fillerin de ölme ihtimali yüksek gözüküyor. Yani hayatta kalmayı başaran otların fillerden kurtulma ihtimali de var.
Kaldı ki meydan sadece fillerden ve otlardan ibaret değil.
Bir süre daha devam edeceği kesin olan bu kavgada taraf olmanın ne ölçüde sürdürülebilir olduğu ve nasıl yorumlanması gerektiği sorusudur asıl olan. Seyredip sonunda iyi sahnenin çıkmasını beklemek yerine, yaşanan sürecin kurbanı olmasını istemediğimiz topluma doğru bir söz söyleme çabası içine girmek son derece hayati öneme sahip.
Bu kadarını beklemeyenlerin bir an içine girdikleri şaşkınlık halinden kurutulup doğru ve aktif bir pozisyon alması gerekir. İster yolsuzlukları önemsiyor pozisyonda olsun isterse devlet içindeki güç odaklarını her ikisinin de kabul edilemez olduğunu halka anlatabilmenin son derece kolaylaşacağı bir dönemdeyiz.
Bu kavgada taraf olmanın bazıları için kaçınılmazlığı ortadadır. Tutmak zorunda oldukları taraf tasfiye olursa kendilerinin de yaşama hakkının kalmayacağını görenler gayet doğal olarak pozisyonlarını buna göre belirleyecektir. Ancak bunun tam tersine taraf olduğunda araya girmeye yeltendiğinde en ağır darbeye maruz kalacağı kesin olanların başka bir tavır geliştirmeyi başarması gerekiyor.
Bu kavganın arka planını, iç yüzünü halka aktarmak, onun kafa karışıklığını, umutsuzluğunu gidermeye çalışmak öncelikli görev olarak görülmelidir. Hem etik sorumluluk hem politik gerçeklik bunu zorunlu kılmaktadır.
Kavganın taraflarının yaptığı hamleleri savunmanın imkansızlığı ortadadır. Muhtemelen bu sürecin sonunda bir taraf diğerini tasfiye ederse daha çok demokrasi değil ya daha otoriter bir yapı ya da daha yaygın bir kaos bizi beklemektedir. Buradan daha fazla özgürlük ve adalet çıkarabilmek için üçüncü bir tarafın kendi ayakları üstünde durabilmesi gerekir.
Türkiye toplumsal mücadelesinde ya da siyaset bölünmesinde eski kamplaşma eksenleri tümüyle anlamını yitirecek. Muhafazakarlık ya da dindarlık ayırt edici bir kimlik olmaktan çıkacak. Neyi, niçin savunduğunuzu doğru anlatabilmek için nerede durduğunuzu da somut olarak ortaya koymak zorunda olacaksınız.
Eski kimlikler, eski platformlar çatırdamadan yenisini inşa etmek, yeni iddialara alan açmak zordur. Elbette bu zorluğun aşılabileceği dönemin de kendine özgü zorluklarının olması kaçınılmazdır.
Kaldı ki belki de dövüşün tarafları arenada yaşayabilmek için birbirini öldürmeye mahkum kölelerdir.
Evrensel'i Takip Et