20 Ocak 2014 00:15

AKP’nin 3. havaalanından geniş masalı

AKP’nin 3. havaalanından geniş masalı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İstanbul’a yeni yapılacak havaalanı tamamlanınca yılda 100 milyon insan taşınacak. Böylece Almanya’nın Frankfurt havaalanının etkisi kırılacak! Havada merkez Türkiye olacak.
İşte bunu hazmedemeyen dış güçler devrede.
Üstelik o güçler Gezi’de de devredeydi.
Bu tezi, farklı sözlerle kaç kez dinledik!
Geçen hafta da dinledik. Önce, özel bir televizyon kanalında Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik’ten…  Sonra imam hatip liselerinin 100. kuruluş yıl dönümünde Başbakandan işittik.
“3. havaalanını, 3. köprüyü hazmedemiyorlar. Bunları yapacak iş adamlarına komplo kuruyorlar.”
Bu tez gerçekçi değil. Bu projeleri dış güçlerin hazmedememesi için hiçbir sebep yok. Aksine bu projelere destek vermeleri için neden çok!
Dışarıdan borç alınarak yapılacak projeler, Türkiye’yi borç açısından daha bağımlı hale getirecek! Bu birilerini rahatsız edecek değil memnun edecek bir durum!
Diyebilirsiniz ki… Kısa vadede böyle olabilir. Ama uzun vadede havanın hakimiyetini kaybetmek istemeyenler olabilir. Mesele sadece para değil yani!
O zaman bir hesap yapalım!

HÜKÜMET VERDİKÇE VERMİŞ!

Atatürk Havaalanının şu anda kapasitesi 65 milyon.
Yeni havaalanı yapılmada bu hava limanını 100 milyon kapasiteye çıkarılsa! Yeni bir pist ilave edilse, yeni terminal binaları inşa edilse…
Harcayacağınız para 1 milyar dolar olur.
Hükümet ne yapmış?
Atatürk Hava Limanı kapatılıp yerine kullanmak üzere havaalanı inşaatı için ihale açmış.
Öyle garantiler vermiş ki…  
Yaptığın havalimanı 25 yıl boyunca senin.
25 yıllık işletme süresince yolcu başına sana 20 avro garanti!
İlk 12 yıl boyunca toplamda 6.3 milyar avroyu cebinde bil. Bu miktardan çok gelir olursa senin. Helali hoş olsun. Yok, az olursa farkı ben sana devlet kasasından vereceğim.
Bilet fiyatlarına, uçakların konaklama hizmetlerine, havalimanı ve terminallerdeki her türlü hizmetlere vs… Yüklen bunlara… Olmadı, hedef tutmadı mı? Tasalanma! Ben sana halktan topladığım vergilerden ödeme yapacağım.
Ha bir de… Atatürk Havalimanını kapatacağım, 25 yıl da yeni havaalanı yapmayacağım, yaptırmayacağım.
25 yıl boyunca senden sadece yıllık 1 milyar avro kira bedeli alacağım.
Hükümet verdikçe vermiş.

NESİNİ KISKANSINLAR?

Bir. Nerenizi yırtarsanız yırtın, bir havalimanına yılda indireceğiniz yolcu sayısı artmaz... En fazla 110 milyon yolcu taşırsınız. 50 yıllık plan yapanlar ticaret, nüfus artışına bakanlar bunu rakamlarla ortaya koyuyor.
Zaten daha fazlası mümkün olsa diğer ülkeler bunu yapardı.  
Teknolojileri de, akılları da, paraları da var!
Ha olanaklarını değerlendirmeyip bizim ülkemizi karıştırıyorlar öyle mi?
Oradan bakınca çok mu aptal görünüyoruz ne?
İki. Ey Hükümet sözcüleri... “Bu havaalanı yapılmazsa, 25 milyarlık kira gelirden olacağız” demeyin. Zira bu kaynak, yeni havalimanı yapılmasa da mevcut alandan üç aşağı beş yukarı zaten elde ediliyor.
Üç. Havaalanı 25 milyar avroluk bir proje. Yapacak olan ve 5 firmadan oluşan konsorsiyumun ortaya koyacağı para sadece 1.5 milyar avro. Gerisi borç.
Bu para dışarıdan bulunacak. Yani dışarıdan 23 milyar dolar borçlanılacak.
Dört. Üstelik İstanbul’un Kuzey Ormanları’nda yapılacak olan bu projenin çevreye vereceği geri dönülmez zararlar da söz konusu!
Beş. Borç yaratan.. 1 milyar dolara hallolabilecek işi milyarca dolarlık kaynak israfıyla çözen... Yanlış bir devlet yatırımı olan... Çevreyi tahrip eden böylesi bir proje düşman tarafından kıskanılmaz anca teşvik edilir!
Masal anlatmayın artık!


ELMA HİKAYESİ İYİ GERİSİ…

Başbakan anlatıyor…
Okulumuzun bahçesine dalları sarkan elma ağacından, 400 öğrenciden birimiz bile, bir tane elma koparmadığımız için hocamız bizi takdir ederdi. 
Çok temiz, duygulu bir hikaye… Ama gerisi
Böyle bir çocuk hiç yolsuzluk yapar mı demeye getiren devamındaki hikayeye ne demeli?
Yolsuzluk yapan bu kadar duble yol yapar mı?
İlk Karadeniz mitinginde söylemişti, sahil yolunu göstererek: Yolsuzluk yapan bu yolu yapabilir mi?
O yolun parçalara bölünerek, her bir parçası başka bir müteahhide verilerek nasıl peşkeş çekildiğini… Sayıştayın o yollarda nasıl yolsuzluklar tespit ettiğini… O tespitlerin sümenaltı edildiğini bilmesek…
Neyse… Sayın Başbakan!
Yolsuzluk olması için ortada iş olması lazım öyle değil mi?
Fırsat doğacak ki hırsızlık olsun!
Bugünlerde bolca ortalığa saçılıyor yarattığınız fırsatlar. Allah için! Siz de bolca fırsat yaratmışsınız belli ki.
Hal böyle olunca sadece çocukluk anısı anlatsanız sizin için daha iyi!


12 YILLIK GÜNAHLARDAN KURTULMAK

Taktik belli.
Hepimiz hükümete darbe var diyelim ama…
Ayakkabı kutularında bulunan milyon dolarların… Yatak üstüne saçılan paraların, evde bulunan para sayma makinelerinin darbe ile ne ilgisi var diye sormayalım.
Komplo hikayelerine inanalım ama…
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın… “Halk Bankasının mahrem odasına gireceksiniz, her türlü bilgiyi alıp getireceksiniz. Peki ya bu bilgiler başkalarının eline geçerse ne olacak?​” gibi en aptalca soruları karşında bile…
Ya bankada devlet sırrı mı var? Zaten BDDK, Maliye o bilgileri biliyor bile demeyelim!
Dahası, istiyorlar ki… AKP’nin 12 yılık günahlarını unutalım. O günahları başkasının işlediğine inanalım.
Biz inanalım ama onlar Gezi’den bu yana geliştirdikleri halk düşmanı söylem ve uygulamalarını sürdürsünler.
Antidemokratik uygulamalarını artırsınlar. Yargıyı kendilerine bağlasınlar. Roboskî Katliamı’nın, Hrant Dink cinayetinin gerçek suçlularını korusunlar. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını rafa kaldırsınlar.
Kısacası işlenmiş günahları başkalarına yıksınlar, yeni günahlar işlesinler, biz de seyredelim istiyorlar!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa