Şiir hayatın özetidir

Edebiyat günlük yaşamın gelgitleri arasında biçimlenir ve insanı derinden etkiler ve ruhunda derin izler bırakır. Tıpkı bir ağacın halkaları gibi birbiriyle ilişkili ve iç içedir. Bu anlamda edebiyata bir bütün olarak bakmak ve yorumlamak gerekir.
Edebiyat ve günlük yaşam nasıl birbiriyle iç içe ve ilişkiliyse, bilinçaltı ve düşünce gücü de tıpkı bunun gibi birbiriyle ilişkilidir. Edebiyat, hele şiir, ancak düşünce ve bilinçle anlamlı hale gelebilir. Burada önemsenmesi gereken husus ise etkinlik ile beyin arasında bir ahengin olması gerekliliğidir. Düşünce şiirde kendine özel bir yer edinir. İlk bakışta görülmezse bile iyi bir okur bunu sezer ve hisseder. Zira şiir, açık bir düşüncenin ürünüdür. Ancak o, önerilerle yazılmaz veya bir düşünceyi, bir öneriyi ispatlamaz. Bize gerçeği değil, gerçeğe ulaşmanın yol ve yöntemlerini gösterir. Kısaca şiir bize bir şeyi ispatlamaz ancak olan veya olması gerekeni yani gerçeği işaret eder, hissettirir.
Biz okur veya yaratıcı olarak şiirle günlük yaşamda görülen aksaklık veya yanlışlara dair eleştirilerimizi dile getirir, daha iyi bir yaşam için şiirden faydalanırız. T.S Eliot düşünce ve onun şiir için önemi konusunda: ‘‘Büyük bir şairin bilgeliği eserlerini okuyup tanıdıktan sonra,okurun tanıklığıdır;onun eserleriyle ben de kendimi bir bilge gibi görürüm. Bilgiyi iletmenin en uygun yolu şiir dilidir, zira önerilerden sıyrılmış ve bir o kadar yoğun ve etkili bir düşünce için bütün diller zayıf ve yetersizdir. Büyük bir şairin bilgeliği eserlerinde gizlidir; biz bu eserleri iyice anladığımız an kendimiz de daha çok bilgili oluruz.” der.
Şiir saf ve derin bir düşünüşün ürünüdür. O, en insancıl yanımızı uyarır, harekete geçirir       bundan hareketle de bu dünyadaki varlığımızı da daha anlamlı hale getirir. Biz şiir sayesinde eksiklerimizi hisseder, ruhsal dünyamızı daha iyi tanır, kendimizle barışır ve daha sakin bir atmosferde huzur içinde yaşarız. Şiir düşünebildiğimiz ancak söyleyemediklerimiz, dile getiremediklerimizdir. Sessiz dünyamızın sesi, güçsüzlüğümüzün sığındığı en güvenilir limandır. Biz ona sığındığımızda kendimizi her türlü kötülükten uzak, güvende, güçlü ve mutlu hissederiz.
Şiir bir ayna gibidir ki biz onda kendimizi görür, gerçeğimizle yüzleşiriz. Bu yüzden kendini önemseyen ve yaşama bir şeyler katmak isteyen herkes şiire yaşamında yer ayırmalı ona su gibi ekmek gibi değer vermelidir. Çünkü hayatta şiir, şiirde hayat vardır. Hayatın canlılığı şiirden kaynaklanır.
Şiir, hayatla aramızdaki en sağlam köprü, en içten dosttur.
Şiir hayatın özetidir.