Önce onlar vuruldu sırada biz varız
Fotoğraf: Envato
Dövizin ipi koptu gidiyor. Döviz uçtukça ücretler, maaşlar harcanmadan cepte eriyor. Dövizdeki artışın vatandaşa önümüzdeki günlerde yeni faturalar çıkaracağı açık. Başta elektrik olmak üzere bir çok ürüne gelecek yeni zam gibi...
Bir de şimdiden vurulmuş olanlar var!
2007-2009 arası bankalardan dövize endeksli konut kredisi alanlar.
Ağır yaralılar!
Bir rivayete göre 7 bin, bir başka rivayete göre 28 bin mağdur aile var. Binlerce oldukları kesin!
Durumları vahim.
Sakın aklınıza şu iki şey gelmesin.
Bir. Bu durum sadece onları ilgilendiriyor.
İki. Ava giderken avlandılar.
Durum sadece onları ilgilendirmiyor çünkü.. Eğer aldıkları toplam borcun miktarı büyükse, bankaları da kötü vururlar. Ki bunlar bireysel krediler. Bir de bu durumda olan bir sürü şirketi düşünün.
Zincirleme etkiler olabilir.
İkincisine gelince ava giderken avlanmadılar bankalar tarafından bizzat tuzağa düşürüldüler.
TUZAK SÜREÇ BÖYLE İŞLEDİ?
Bir ev sahibi olma hayallerini gerçekleştirebilmek için bankalara müracaat ettiler. Konut kredisi kullanmak istediler. Ancak banka yetkililerinden şu cevabı aldılar: “Sizin buna gücünüz yok. Japon yeni ve İsviçre frangına endeksli kredi kullanabilirsiniz. Hiç bir riski yok. 15 yıldır sabit kalıyor. Aha bunlar da belgeleri...”
İşte bu belgelere, telkinlere inandılar.
Ve sadece evleri değil, yaşamları da ipotek altına alındı.
Bu insanlar, Türkiye’de kısa bir süre denenmiş. Sonrasında devlet tarafından kullandırımı yasaklanmış bir uygulamanın mağduru durumundalar.
Uygulama, “Japon yeninin değerleneceği”nin devlet raporlarında geçtiği bir yılda hayata geçirildi.
Bankaların bu bilgiye ulaşması çok kolay ve olağan! Ama vatandaşın bunları bilmesi, raporlardan haberdar olması bir o kadar zor.
Japon yeninin artacağını öngören bankalar adeta vatandaşa tuzak kurdu!
Şimdi bu vatandaşlar ‘dövizzede’ olarak anılsalar da bilinmelidir ki... 2008 yılında alınan konut kredileri tüm hesaplara TL olarak yatmıştır. Kimse döviz almamıştır.
Hatta dövizle ödeme yapmak isteyen mağdurlara banka tarafından ret yanıtı verilmiştir. Üstelik bankalara defalarca başvurarak ödeme kolaylığı isteyenlerin talepleri de kabul görmemiştir.
ANAPARA BİLE İKİYE KATLANDI
Dövizzedelerin kısa sürede aşırı değerlenmeye bağlı olarak, bırakın faizi, anaparaları bile 2 katına çıktı.
Bu kredi türünü ısrarla pazarlayan bankalar şimdi... “Size Japon yeni, İsviçre frangı girişi oldu mu?” sorusuna bile cevap vermiyorlar.
Konuya ilişkin 03 Ocak’ta Hazine Müsteşarlığında Başbakanlık Komisyon Toplantısı yapıldı.
Toplantıya BDDK, Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği, mağdur temsilcileri ve bu kredileri en çok veren ilk 10 bankanın temsilcileri davet edildi.
Ne hikmetse davetli 10 bankanın sadece 2’si katıldı.
Üstelik toplantıda Türkiye Bankalar Birliği temsilcisi uzlaşma önerisine yanaşmadı. Toplantı da henüz bilinmeyen bir tarihe ertelendi.
Ancak dövizzedelerin zamanı yok!
Dayanmaya güçleri kalmadı!
Borçlarını ödeyemez hale gelen dövizzedelerin umudu Meclis.
Bankalarla mağdurlar arasında bir uzlaşma sağlanmasını ya da sağlanamıyorsa devlet eliyle kanun çıkarılmasını istiyorlar.
2011 yılı kasım ayından beri, Dövize Endeksli Mağdurlar Derneği (DÖVDER) çatısı altında mücadele yürüten bu insanlara kulak verilmeli!
YAŞASAM MI ÖLSEM Mİ?
Dövizzede Kadir Murat Atik’in mektubu yaşanan ağır dramları açıkça ortaya koyuyor...
Ben 2008 yılında, hiç aklında olmadığı halde banka memuresinin ve emlakçının işyerlerime gelmesi sonucu ikna edilerek (CHF) İsviçre frangıyla konut kredisi çektirilen bir dövizzedeyim.
2008 yılında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahkum Koğuşu Tim Komutanı olarak görev yapıyordum. Hasbelkader tanıştığım bir emlakçı, işyerime defalarca banka görevlisi bir hanımefendiyle beraber gelmeye başladı.
(...)
Banka memuresi öyle güzel şeyler konuştu ki, hem eşim hem ben ayrı ayrı döviz kredisi çektik. ‘Hiç korkmayın yükselmeyecek zaten, TL çekemezsiniz maaşınız yetmez size vermezler’ dedi.
Sonuç olarak acele ve saflığımdan da yararlanarak önce nasıl yaptıklarını anlamadığım hamlelerle evi 100 bin TL göstererek bana 75 bin TL kredi çıkardılar.
(...)
2010 yılında ben Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığına tayin oldum. 800 TL’lik taksit 2 bin 450 liraya çıktı. Bu şahıslar telefonlarıma çıkmaz oldu.
(...)
Evi satmaya kalkıyorum 30 bin TL veren yok. Şimdiye ödediğim para 140 bin TL’yi geçti. Daha 5 yılım var bu arada 2013 ocak ayında etrafa biriken borçlarımdan dolayı 18 yıldır başarıyla görev yaptığım mesleğimden istifa etmek zorunda kaldım. İstifa ettiğimi öğrenen babam kalp krizi geçirerek vefat etti.
(...)
Artık bir işim bile yok ekmeğe muhtaç haldeyim. Yaşasam mı ölsem mi karar vermek çok zor?
DEVLET ÖDEMESİN ÇÖZSÜN!
Hepsi borçlarının arkasında…
Borçlarını devlet (Hazine vb. gibi kurumlar) ödesin istemiyorlar.
200 bin alıp haksız yere 600-700 bin ödeyip üstüne evlerini icra yoluyla kaybetmek istemiyorlar.Ellerine ve hesaplarına hiç geçmeyen para birimleri üzerinden ailelerinin, yuvalarının dağılmasını istemiyorlar.
Çözüm örneği 2011 yılında aynı olay yaşanmış Macaristan’da var.
Macaristan’da devlet, 170 bin döviz mağdurunun sorununu,
geriye dönük kuru sabitleyerek çözmüş!
Biliyoruz ki çok azı dışında amaçları kâr etmek olmayan.
Bankalarca, ‘Sadece bu krediyi kullanabilmeleri mümkün’ olduğu belirtildiği için dövizzede durumuna düşen bun insanlar...
Vatandaşı soyan, sebepsiz zenginleşen ve basiretli tacir gibi ticaret yapmayan
bankaların insafına terk
edilmemeli.
- Ezdirmemek ne kelime suyunu sıktılar 26 Aralık 2024 06:55
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55