29 Ocak 2014
DİĞER YAZILARI
Edebiyat 15 Nisan 2015
Normalleşmek 8 Nisan 2015
Adil 18 Mart 2015
Beklenti 11 Mart 2015
Koşa koşa 4 Mart 2015
Adım adım 25 Şubat 2015
Her şey 18 Şubat 2015
Mendil 28 Ocak 2015
Yuvarlak 14 Ocak 2015
Yabancı 7 Ocak 2015
YAZI ARŞİVİ

Yirmi yıl kadar önce milyonlarca kişi Galatasaray’ın bir Trabzonspor maçında bacağı kırılan genç yıldızı Okan Buruk’a ağlamıştı. Gözyaşları kurumadan, Galatasaray’ın “Oyuncumuza sahip çıkacağız” açıklamasıyla bu sefer duygudan ağladı aynı insanlar. Tesadüf o ki, 20 yıl sonra Galatasaray’ın bir başka genç oyuncusu Aydın Yılmaz’ın geçtiğimiz hafta bacağı kırıldı. Milyonlar yine kahroldu. Sakatlık pozisyonundaki rakip oyuncu Serdar Özkan’ın gözyaşları kalplere dokundu. Sarı-kırmızılılar Gaziantep maçına “Aydın Yılmaz yanındayız” pankartıyla çıktı. Ne kadar şiirsel. Ne kadar güzel insanlar değil mi?
Ne yazık ki değil. Zira buralarda güzelliğin altını kazıyınca, yok edici bir kazanma hırsı çıkıyor ortaya. Galatasaray’ın sezon sonuna kadar iyileşme ihtimali bulunmayan Bruma’yı Gaziantep’e sezon sonuna kadar kiralaması gündemde. Çünkü yabancı kontenjanı dolu Galatasaray’ın, transfer ettiği ya da etmeyi düşündüğü yabancılara yer açmak adına kadrodaki yabancı oyuncu sayısını azaltmalı. Federasyon da Bruma’nın sözleşmesinin dondurulmasına izin vermeyince gelsin kestirme çözümler.
Neticelenir mi bilmiyorum, doğruluğu var mı yoksa bir dedikodu mu onu da bilmiyorum, sonuca bağlanırsa kamuoyuna nasıl açıklanır onu hiç bilmiyorum. Ancak bazı işlerin bahsinin bile açılması tadını tuzunu kaçırıyor insanın. Sahi, Galatasaray ne diyecek Bruma sezon sonuna kadar giderse Gaziantep’e? Sezon başında Avrupa’nın en yetenekli genci diye, yüksek bir bonservis ücreti ödeyip bir türlü düzenli oynatamadıkları Bruma. Sorsan Galatasaray da haklıdır gerçi. 6+0+4 sistemi yüzünden yabancı oyuncuları sürekli oynatamadıklarından dert yanacaktır onlar da. Her iki kulvarda mücadele ederken daha derin bir kadroya sahip olmaları gerektiğinden dem vuracaklardır. Herkesin beyanat özgürlüğü var, eminim Bruma’nın sakatlığını bile sürekli oynamasını engelleyen yabancı kısıtlamasına bağlayan çıkar. Peki ya Gaziantep? Dünyanın en tahmin edilemez davranışlarına sahip futbol insanlarından Sergen Yalçın’ın teknik direktör olarak da herkesi şaşırttığı bir iklim. Müthiş bir 4 hafta performansının arkasından, Gaziantepspor’dan ayrılık sinyali çakmıştı benzeri argümanlarla.
Sergen Gaziantep’ten ayrılma niyetini şöyle açıklıyordu bir ay kadar önce;
“Şampiyonlar Ligi oynuyoruz, UEFA oynuyoruz. Biz Avrupa’daki takımlarla böyle başa çıkamayız. Onlar 14 yabancı ile geliyor, biz 6 tane ile gidiyoruz. Alabilen varsa 10 tane ile oynat. Barcelona ile savaşacağım diyen varsa savaşsın. Türk futbolcu iyiyse zaten oynayacak. Avrupa’da ben seviye atlayacağım diyorsan böyle mücadele edemezsin. Burada bir sınırlama yapılmalı, 8,9 denmeli. Başka türlü biz Avrupa’da baş edemeyiz. Çok ciddi bir Türk oyuncu sıkıntısı var. Seneye ben 5 yabancı bırakıyorum dersen sıkıntı yaşarsın. Oyuncu bulmak çok kolay bir iş değil. Hem oyuncu bulacaksın, hem de istediğine cevap verecek.”
Ne kadar ilintili değil mi birbiriyle? Sergen Yalçın kaynak sıkıntısından dem vuruyor, Galatasaray kontenjan kısıtı nedeniyle kaynağını verimli kullanamadığı için Gaziantep’le ikili oyunlar deniyor. Gaziantep zaten dar maddi kaynaklarla yaşıyor.Bruma’yı Galatasaray’ın yabancı kontenjanından eksiltmenin ödülü olarak Yiğit Gökoğlan’ın bonservisini istiyor. Ligin ilk haftası bu iki takım oynuyor. Kim ne hissetsin o maçtan? Sağ olsun top da bizim gibi gururlu ki her iki takımın ağlarını da reddediyor.
İsimsiz kadının, işçinin, çocuğun maddi bedellerle satıldığı, kiralandığı ülkede kader en üst düzey futbolcular için bile değişmiyor. “Yüce” kazanma duygusu ve maddi çıkar için, futbolcunun hakları, sağlığı, kişiliği yok sayılıp; büyük başarılar uğruna değerler yerle bir ediliyor. Galatasaray’ın Avrupa’nın en genç yıldızına yaptığı yatırım ne kadar saygıdeğer ise, yeni yabancılara yer açmak için oynanan bu oyun o kadar sığ.
Aynı Galatasaray Okan Buruk’u sahiplenip, Bruma’yı bilinmez bir maceraya itebiliyor. Duyarlı Serdar Özkan gözyaşı döktüğü maçta sertlikten kırmızı kart görebiliyor. Burası zıtlıklar ülkesi. Kazanma karşılığı herkesin yapabileceği o kadar çok ve derin ki, insan gerçekten hayret ediyor.

Evrensel'i Takip Et