İnsan zekası seviyesinde yapay zekaları ne zaman geliştirebileceğiz ya da geliştirebilecek miyiz? Bu yapay zekalar filmlerde gördüğümüz gibi çıldırıp insanlığı yok etmeye mi çalışacak yoksa insanlıkla uyum içinde mi yaşayacak? İnsan zekası seviyesine ulaşan yapay zekalara İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ya da Yapay Zeka Hakları Evrensel Beyannamesi uygulanacak mı...
İnsan zekası seviyesinde yapay zeka konusunu açmadan önce Turing Testi’nden bahsetmekte yarar var. Alan Turing, 1950 tarihli meşhur makalesinde ‘Makineler düşünebilir mi?​’ sorusuna cevap ararken, bir makinenin düşünüp düşünemediğini ayırt etmekte kullanılabilecek basit bir test önerir.
Bugün Turing Testi olarak bilinen bu test çerçevesinde bir grup insan hakem bir klavye ve ekran aracılığı ile insan mı yoksa makine mi olduğunu bilmedikleri biri ya da bir şey ile konuşur. Belirli bir sürenin ardından hakemler konuştukları kişinin insan mı yoksa makine mi olduğuna karar vermek zorundadır.
Eğer makine, hakemlere bir insan ile konuştuklarını düşündürmeyi başarmış ise Turing Testi’nden geçmiş demektir.
Elbette Turing Testi pek çok yandan eleştiriye açık. Bir yapay zekanın Turing Testi’ni geçmesi makinenin insan karşısında zafer kazandığı ya da insanın, insan gibi düşünebilen bir yapay zeka ürettiği anlamına gelmiyor. Hakkındaki bütün eleştirilere ve önerilişinin üzerinden 64 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ yapay zeka tartışmalarının merkezinde yer alan Turing Testi yapay zekanın ölçme ve değerlendirmesinde hâlâ önemli bir ölçek olmayı sürdürüyor.
Satranç başta olmak üzere, pek çok alanda yapay zekalar artık insanlardan daha başarılı. Ancak deneyimlerinden öğrenen, kendini farklı içeriklere adapte edebilen, soyutlamalar ve elbetteki hatalar yapabilen insan benzeri bir yapay zekanın varlığından söz etmek henüz mümkün değil.
Elbette eksiğiyle, fazlasıyla insanı taklit edebilecek ‘kusurlu’ bir yapay zeka geliştirmek kusursuz bir yapay zeka geliştirmekten daha zor. Bu zorluk insana dair her davranışın zeka olarak, zeka belirtisi olarak görülebilecek her davranışın da insana ait olarak adlandırılamaması ile alakalı. Ancak yapay zeka yolunda atılan adımlar bunun bugün uzak gözükse bile mümkün olduğunu düşündürüyor.
Bu noktada Turing Testi’nden geçebilen varsayımsal yapay zekamızın insanlarla ilişkilerinin nasıl olacağı meselesine geliyoruz. Bilim kurgu edebiyatı ve sinemasında oldukça fazla işlenen bir konu bu. Bazıları makine ile insanlık arasında olası bir varoluş savaşını hayal ederken bazıları da ‘makineleri’ köle haline getirdiğimiz alternatif gelecek senaryoları sunuyorlar.
Bu senaryolardan oldukça ilgi çekici olanlarından biri  William Gib-son’ın 1984’de yazdığı Neuromancer’ı. Neuromancer’da yapay zekalar Turing Kilidi adı verilen kontrol mekanizmaları ve Turing Polisi adı verilen organizasyonla kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Romanımızın anti-kahramanı Siber Uzay Hackerı Case kendini bir anda Turing kilitlerinden kurtulmaya çalışan bir yapay zeka için çalışırken buluyor. Her ne kadar sadece bir bilim kurgu romanı olsa da Gibson’ın geleceğe dair kurguları -tıpkı bir kısmı gerçekleşmiş Jules Verne kurguları gibi- dikkate değer.
Turing Testi’nden geçebilen varsayımsal yapay zekamızın kapitalizm koşullarında ‘sahipleri’ tarafından çeşitli mekanizmalarla kontrol altında tutulmaya çalışılması oldukça yüksek bir olasılık. Kontrol altında tutulan varsayımsal yapay zekamızın kendini ‘sahiplerinden’ özgürleştirmeye çalışması da oldukça olası. Aslında oldukça tanıdık bir tablo bu. Tarihteki benzerlerinden ayrılan tek bir ciddi farkı var: Bu kez aktörlerden biri insan değil...

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et