Berlin, Türkiye medyasının gündemine Erdoğan haberlerinin yoğunluğuyla girdi. Sanki Başbakan orada olmasa ve AB-Türkiye ilişkileri problemi olmasa hiçbir haber yapılmayacakmış gibi görünüyor. Oysa dünya basınının ilgi odağı patron emperyalistler arasındaki sorunlara ayrılmıştı. Emperyalistler, dünyanın temel meseleleri etrafında çıkan başlıca krizler hakkında oldukça önemli bir pazarlığın başlıca noktaları üzerindeki hesaplaşmalarına bir biçim vermek için Berlin’deler.
Adı üzerinde, “Münih Güvenlik Konferansı” şu anda yeryüzünün görünmeyen tarafını oluşturan ve neredeyse bir “Dünya Savaşı” niteliği kazanan çatışmaların ve “bölgesel savaşların” masası olarak toplandı.  
Kuşkusuz Avrupa’nın gerginlik odağı olan Ukrayna, Ortadoğu’nun ve dolayısıyla dünyanın merkezi haline gelen Suriye, belirsizlikler ve beklentiler kaynağı İran, hatta Doğu Çin Denizi ve Pasifik, Konferans’ın masasındaki dosyalardı.
Bizim gazetelerimiz ve televizyonlarımız gözlerini Erdoğan’a dikmişken ve Almanya ile yapacağı AB eksenli buluşmadan ötesini görmezken, emperyalist bloklar arasındaki çelişkilerin ve kamplaşmaların derinleşmesinin ifadesi olan ana konular gözümüzden kaçtı.
Kerry’nin, ABD ile AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısının, “Transatlantik Rönesans’ı” olarak adlandırılmış olması, ABD’nin yalnızca Ortadoğu’da değil var olduğu her yerde sıkıştığını ve “en eski ittifakları” yeniden canlandırmak istediğini gösteriyor.
Bu aynı zamanda Merkel’in yeniden seçilmesi dolayısıyla söylediğimiz gibi, Almanya’nın emperyalistler arası rekabette eski edilgen durumunu yırtmaya çalıştığı bir zamana denk geldi. Kerry’nin “eski kıta” ile ittifak derken en başta Almanya’yı gözüne kestirdiğinden hiç kuşku duyulamaz. Çünkü İngiltere, Fransa ve ABD Ortadoğu krizinin olası silahlı müdahale yoluyla çözümünü hâlâ gündemde tutarken, Rusya ve Tahran’ın, Suriye’yi öne çıkararak her türden silahlı müdahaleyi kesinlikle reddeden bir tutum alması, emperyalizmi uyuyan bütün güçleri harekete geçirmek için kışkırtıyor.
Bunlar, suyun görece sakin yüzünün altında korkunç girdaplar döndüğünün işaretleri olarak değerlendirilebilir.
Türkiye basınının Konferans’ın en önemsiz figürünün etrafında dönüp durduğuna bakmayın; Dünya başka yönde dönüyor ve Erdoğan ve Davutoğlu ikilisinin kimse farkında değil.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et