Demirci
Fotoğraf: Envato
Avrupa’nın küçük bir ülkesindeyim. Usul usul yağan kar havanın soğuğunu biraz kırmış. Yakın geçmişten kalan bir çok şatoyu, sarayı sanat merkezi yapıp halkın kullanımına açmış Tito.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun parlak günlerinde Avrupa aristokrasisinin vals yaptığı yüksek tavanlı, büyük avizeli salonda şimdi, o kentte yaşayan insanların yarı amatörce yaptıkları resim ve heykeller sergileniyor. İnsanlar orta halli ama temiz giyimli. Giriş kapısına çekilen kırmızı kurdele ve tepside makas sergiyi açacak birini bekliyor. Kent nüfusuyla oranlandığında katılım iyi. Kentin belediye başkanı ve diğer protokol hazır. Küçük bir çocuk yaşından umulmayacak bir ustalıkla keman çalıyor. Hüzünlü bir Hırvat şarkısına benziyor çaldığı. Küçük kadehlerde türlü içkiler, tepsilerde bir yudumluk sandviçler hazır.
Dusan’la laflıyoruz.
- Herkes hazır. Neden kurdeleyi kesmiyorlar?
- Herkes hazır değil. Kurdeleyi kentin Demirci Ustası Hristo kesecek. Bizde Yugoslavya’dan kalan bir adettir. Sanat sergilerini sanatçılar, zanaatkarlar açar. Hristo bu kentteki en önemli sanatçılardandır. Onun kentte yaptığı eserler yüzlerce yıl yaşayacak.
- Peki Başkan buna bozulmaz mı? Politikacılar açılışları sever.
- Başkan böyle bir şeyi aklına bile getiremez. Sergiyi ben açacağım dese bir daha başkan da olamaz zaten.
Bizdeki durum aklıma geldi. Bırakın Belediye Başkanını, arkasında koruma ordusuyla dolaşan spor kulübü başkanları, hatta apartman yöneticileri geçti gözümün önünden. Öyle başkanlar gördük ki, Avrupa’da gerekli ihtişamı göremem korkusuyla üç, beş şakşakçısını da yanında götürürler, havaalanlarında eskort olarak kullanırlardı. Gittikleri Avrupa kentlerinde yöresel lokantalar yerine Türk lokantalarına gider orada kendilerine “Sayın Başkan” denmesinden büyük mutluluk duyarlardı. Bu durum halen böyle. Avrupalı kendi çantasını taşır, bizim zibidilerin yalakaları şemsiye tutma yarışına girer. İnsanımız sanır ki devlet ve devletli kendisinden üstündür.
Oysa hiç kimse birkaç gaddar diktatör dışında geçmişten kimseyi hatırlamaz.
- Esaaad 12 Aralık 2024 05:18
- Zekai Çıngıllıoğlu 05 Aralık 2024 04:49
- Niye dövüyoruz? 28 Kasım 2024 04:37
- Kanal İstanbul 21 Kasım 2024 04:54
- Ormanlarımız için direneceğiz 14 Kasım 2024 04:31
- Zııt Erenköy 07 Kasım 2024 04:22
- BARIŞ 31 Ekim 2024 04:21
- Bölünmez bütün 24 Ekim 2024 04:41
- Martı başı 1 buçuk 17 Ekim 2024 04:28
- Öcü 10 Ekim 2024 04:50
- Siyaseten palavra 03 Ekim 2024 04:38
- Gömün 26 Eylül 2024 04:16