Ahlak adına yalan
Fotoğraf: Envato
Ara dönem transferleri üzerinden etik tartışmasına girişmek geleneklerimiz arasında!.. Futbola yönelik arızalı bakışımız yüzünden her olayın, her gelişmenin altında bir bit yeniği arıyoruz. Pek çok konuda olduğu gibi ara transfer konusunda da kafamıza üşüşen soru işaretlerinden kurtulamıyor ve sonuçta tuhaf çıkarsamalarda bulunmaktan kendimizi alamıyoruz. Ahlaksızlık yapabileceklerini ima ederek insanların kişilikleri üzerinde kuşku uyandırmak ve güvenilirliklerini tartışmaya açmak bizim için çok kolay!.. İnsanların kişiliğine saygı duymadığımız, karakterlerine güvenmediğimiz gibi saçma sapan komplo teorileri üretmekten de geri durmuyoruz...
Beşiktaş, Gaziantepsporlu Cenk Tosun ile sezon sonundan geçerli olmak üzere anlaşma imzaladı ya, şimdi herkes Süper Lig’de bugün Beşiktaş ile Gaziantepspor arasında oynanacak karşılaşmada Cenk Tosun’un nasıl bir performans sergileyeceğini merak ediyor. Bütün gözler, hem de gayet dikkatli bir şekilde Cenk Tosun’un üzerinde olacak. Hatta kimileri; Cenk Tosun bu maçta kötü bir performans ortaya koyarsa onu, yeni takımına iltimas (kıyak) geçmekle suçlamak üzere pusuda bekleyecek... Cenk Tosun’un, üzerinde oluşturulan bu büyük baskıya rağmen başarılı bir oyun sergilemesi ise hiç de kolay değil...
Futbola duygusal baktığımız için futbolculuğun profesyonel bir meslek olduğunu unutuyor, “kıyak geçmek” gibi kafa bulandırıcı düşüncelerden kendimizi kurtaramıyoruz.
Asıl sorun, Cenk Tosun’un Beşiktaş’a karşı bilerek kötü oynayacağını düşünenlerde. Tam bir, “kişiyi kendin gibi bilme” durumu!.. Kişiliksiz, özsaygı yoksunu, güvenilmez kişiler, karşılarındakini de kendileri gibi görüyorlar. Kendi karaktersizliklerini, güya ahlaki duyarlılıkla kamufle etmeye çalışıyorlar.
Ahlaksızlık; durup dururken bir futbolcunun kişiliğini, karakterini tartışmaya açanlarda ve önyargılı yaklaşımlarla futbolcunun formasının hakkını vermeyeceği yönünde kuşku oluşturanlarda aranmalı...
Kaldı ki Cenk Tosun’un böyle bir “kıyakçılıkta” bulunması en çok Beşiktaş’ı rahatsız etmez mi?.. “Bugün bize kıyak geçme adına kendi takımını sabote edebilen bir oyuncu, yarın başka bir takım için pekala bizi de sabote edebilir” diye düşünülmez mi?.. Hangi kulüp, oynadığı takıma ihanet etme potansiyeli taşıyan güvenilmez karakterli bir oyuncuyu kadrosuna katmak ister ki?..
Olayın bir başka tuhaf boyutu daha var. Beşiktaş, Cenk Tosun ile anlaşma imzalamadan bir gün önce, Beşiktaş yöneticisi Ahmet Kavalcı, Cenk Tosun ile kesinlikle ilgilenmediklerini ve kendisiyle herhangi bir transfer görüşmesi yapmadıklarını söylemişti. Tabii böyle bir konuşmanın bir gün sonrasında transfer gerçekleşince Kavalcı, neden böyle konuştuğuna dair açıklamada bulunmak zorunda kaldı. Bu hafta Gaziantepspor ile maçları olduğunu hatırlatan Kavalcı, “Kimse kusura bakmasın, ben böylesine bir maç öncesinde rakibimizin oyuncusuyla görüşüyoruz diye bir demeç veremem. Bu benim etik ve ahlak anlayışıma uyan bir şey değil. Gaziantepspor camiasına olan saygımdan dolayı basına doğru demeç vermedim” sözleriyle kendisini savundu.
Bu nasıl bir etik, ahlak ve saygı anlayışı?.. Bu hafta karşılaşacağın rakibinin bir oyuncusuyla görüşme yapmışsın ama ahlaksızlık olur gerekçesiyle bunu inkar ediyor, yalan söyleyerek gizlemeye kalkışıyorsun. Sonuçta görüşme yapıldığı ortaya çıkınca da etik, ahlak, saygı gibi kelimeleri bir araya getirerek gülünç bir savunma yapıyorsun. Görüşme yapmakta bir sorun yok ama bunu açıklamak ahlaksızlık, öyle mi?.. Bu arada görüşmeyi inkar etmek için yalan söylemek ise ahlaki tavrın şahikası olsa gerek!..
Oysa transfer görüşmesi yapmak gayet doğal bir şey ve bu durum ahlaksızlık yaratmaz. Ama yapılan görüşmeyi yalanla gizlemeye çalışmanın ahlaki bir davranış olduğunu iddia etmek elbette mümkün değil.
Kavramlar, değerler öylesine çarpıtıldı ve ters yüz edildi ki, gerçekleri gizlemek adına yalan söylemenin ahlaki açıdan bir sorun yaratmayacağı düşünülüyor... Yalan artık etikle, ahlakla, saygıyla gerekçelendirilebiliyor...
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26