07 Şubat 2014 00:06

5. DEK: 50 yıl sonra yine din yine kapitalizm

5. DEK: 50 yıl sonra yine din yine kapitalizm

Fotoğraf: Envato

Paylaş

4-8 Eylül 1968’de Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) “Devrimci Eğitim Şurası” düzenliyor. Türkiye’nin Amerikanlaşmasına (ABD ve NATO müttefikliğine) ve bununla koşut olarak MEB’in muhafazakarlaşması-dincileşmesine karşı “Devrimci” vurgu, biraz da 27 Mayıs’ın etkisini taşıyarak cumhuriyetçi-devletçi vurgularla birlikte, “Milli Eğitim Şuralarına” karşı seçenek olmak üzere “Şura” başlığı da kullanılarak yapılıyor. 1968’de “Devrimci Eğitim Şurası” ana dilini göremiyor, “Dağ başını duman almış” marşı ile başlıyor; ABD’ci,  muhafazakar-dinci eğilimlere karşı “aydınlanmacı-modernleşmeci-ulusalcı-devrimci” olanı savunuyor.
Din ve kapitalizm (emperyalizm) bugün de önemini koruyor, hatta daha da yakıcı hale gelmiş bulunuyor.
1968’de Devrimci Eğitim Şurası’nın önemli figürlerini Fakir Baykurt ve Can Yücel oluşturuyor. Kurultayın amaç, gerekçe ve ilkelerini belirleyen “Devrimci Eğitimin Amaçları, İlkeleri, Yöntemi ve Ulusal Tercihler” başlığını “Gülten Kazgan, Haydar Kazgan, Vedat Günyol, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Refet Özkan” şekillendiriyor.  1968’de aydınlar-entelektüeller ile üniversite ve öğretmenler neredeyse aynı ortak kesimi oluştururken (Öğretmen ve bilim çevreleri aynı zamanda dergicilik ve yazarlık yaparken), 2014’te basın, yayın, entelektüel gruplar daha ayrışmış olup, çeşitlenme iyi olsa da yabancılaşma artmış bulunuyor.
1968’in “aydınlanmacı/ülkenin yarı sahibi”, biraz “köylü” öğretmen ruhu 50 yıl sonra 2014’te daha durgun, daha stratejik ve teknik çalışıyor. Her ne kadar “Devrimci” başlığından “Demokratik” başlığına geçilmiş bulunsa da kurultaylar arasında 1978’in TÖBDER ruhu en “devrimci” (Sosyalist eğitim modellerini tartışıyorlar) olanı gözüküyor. 1998’de, 2004’te, 2014’te biraz daha “bilimsel-teknik” dil artış gösteriyor. 2004 en derli toplu olanı, ancak 1968’in ve 1978’in ruhunu yakalayamıyor. Arada 1998 biraz acemice ve akademik kalıyor. 2014 özgürlükçülük ve eğitimin çok dillileştirmesini, çoğulculuk vurgularını, eleştirel, laik eğitim öne çıkarırken diğer yandan bazı kavramların kirletilmesinden az çok etkileniyor, “uzlaşımcılık” (yönetişimcilik) gibi etkileri ayıklamakta zaman zaman zorlanıyor (Yine de özellikle de 1998’deki TKY gibi özensiz kavram kullanımları, 2004 ve 2014’te çok daha dikkatle tartışılıyor, hiçbir kavramın öyle masum olmadığını hemen herkes kavramış durumda).
TÖS’den, TÖBDER’den Eğitim Sen’e aydınlanma ve emekçiden yana ortak muhalefet, tavır ve yürüyüş sürdürülüyor. 1968’den 2014’e aralarındaki nüans farklılıklarına rağmen tüm DEK’ler insandan, toplumdan, doğadan yana olanı; demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu, bilimsel, eleştirel, emekçi olanı; dillerden yana olanı; bilimden, düşünceden, sanattan, felsefeden yana olanı; dayanışmacı, devrimci olanı; çocuklardan, emekçilerden yana olanı savunuyor.
Devrimci ve Demokratik Eğitim Kurultayları daha da iyi organize edilebilirdi ancak eksikliklerine rağmen 1968’den 2014’e Türkiye’deki neredeyse tek muhalif sesi oluşturuyor, muhalefetlikten öte metalaşma, otoriterleşme ve dincileşmeye karşı, kapitalist neoliberal anlayışa karşı “Başka bir eğitim ve toplum mümkün” diyerek bilimsel, eşitlikçi, özgürlükçü eğitim seçeneğini savunuyor.
5.DEK de bir kez daha bilimsel laik eleştirel özgürlükçü eğitim anlayışını, eğitimi çok dillileştirme anlayışını öne çıkartmış bulunuyor.
Yükseköğretim Komisyonunun hakikat arayışını, eleştirel düşünceyi, güvenceli çalışmayı, eşitlikçi ve demokratik bir yapı ve iklimi, bu ilkelere dayalı demokratik özyönetim ve demokratik özdenetim modelini desteklemek üzere mevcut YÖK’ün ve disiplin yönetmeliklerinin lağvedilerek “DİSİPLİNE ETME” yerine “ORTAK YAŞAM İLKELERİ” oluşturulması önerisi, üzerinde durulması gereken önemli bir başlığı oluşturuyor.
Eksiği ile kattıklarıyla Kurultay Süreci bugün (3-7 Şubat) tamamlanıyor da teorinin pratiğe yansıtılması sorunu hepimizin önünde ciddi bir ödev olarak duruyor: İnsandan, toplumdan, doğadan yana özgürlükçü, eşitlikçi, bilimsel, demokratik bir eğitim ve üniversite anlayışının pratiğe geçirilebilmesi dileğiyle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa