12 Şubat 2014 00:11

Dil ve iktidar: Sağlık

Dil ve iktidar: Sağlık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

On yıllarca sigara iç, sonra astım, KOAH, kanser ol. Ardından da senin tedavi paran sigara içmeyenlerden alınsın. Olur mu hiç!
Şeker hastası ol. Sonra tıka basa yemek ye; hekimlerin önerilerine kulak asma. Böbreğin iflas ettiğinde on yıllarca diyaliz makinesine bağlan, yetmedi böbrek nakli yapılsın. Senin bencilliğini tüyü bitmemiş yetimlerin ödediği SGK primleri karşılasın öyle mi?
Milyonlar açlıktan kırılırken sen oburluk ötesi iştah denemeleri yap, şişmanladıkça şişmanla, kilon yüzleri aşsın, sonra beni tedavi edin diye yaygara kopar. Açlar dururken ne hakla sosyal güvenlik kurumlarını zarara uğratıyorsun? Yoksulun, açın olduğu yerde obezite tedavisi cepten karşılanmalı, öyle değil mi?
Sen git hovardalık yap, sarılıktan AİDS’e mikrop kap, hatta etrafa saç, sonra isyan et: “Nerede bu devlet! Tedavim neden yapılmıyor?​” diye yaygara çıkar. Fuhuşa paran yetiyor da tedavisine mi yetmiyor? Ahlak düşkünlerinin tedavisinin bedelini neden bu Müslüman ahali ödesin ki?
Arabanla fiyaka yap, hız limitini zorla, trafik kurallarını hiçe say, kaza olunca da bedelini SGK ödesin! Yok öyle yağma! Bu ülkede milyonlarca çocuk karda kışta yürüyerek okullarına giderken, bu haksız maliyeti gereğinde arabasını satıp kazada kusuru olan ödemeli.

DEVLETİ ENAYİ Mİ SANDINIZ?
Yazın güneşinde mayolu, bikinili hatta üstsüz plajda uzan, sonra güneş çarpınca yoğun bakım giderlerini devlet karşılasın. Bu devleti enayi mi sandınız? Cesaretiniz varsa çocuğu çığ altında kalmış babaya sorsanıza! Bu ülkede milyonlar henüz deniz yüzü görmemişken plajda güneş çarpmaları ve cilt yanıklarının tedavi giderini cepten ödemeli keyif düşkünleri.
Sen yüzme bilmeden suya gir, sonra boğul, on dakika ambulans gecikince yakınların “Nerede bu devlet?​” diye gazetelerde manşet olmaya heveslensin! Sonra aylarca yoğun bakımda kal, üstüne masrafı SGK karşılasın. Bu yağma düzenine son, kusurlu olan tedavi masrafını, hatta ambulans ücretini cebinden ödemeli.
Alkolün dibini gör, siroza yakalan, sonra da tedavimi devlet ücretsiz üstlensin de! Alkole para yetiştiriyorsun da tedaviye gelince mi kendini akıllı sanıyorsun? Senin alkol parana ulaşamayan milyonlar varken SGK’yi iflas mı ettirmek istiyorsun?
Başbakan üç çocuk dediğinde isyanı teşvik et, sonra cinsel hazzın için devlet kesesinden 30.000 liralık “mutluluk çubuğu” talep et. SGK’yi pezevenk mi sandınız? Utanın biraz da cebinizden ödeyin.
O Gezi senin/ bu miting benim de, devlete / millete dil uzat, gazı / kapsülü yiyince de çıkan gözün, parçalanan beynin, alevlenen astımın tedavi giderlerini devlet karşılasın! Başka arzunuz? Artık devlete dil uzatanlar tedavi ücretlerini cepten ödemeli.

HABERTÜRK’TEN TRANSFER TEKLİFİ
Bu hızla yazmaya devam etseydim Habertürk gazetesinden transfer teklifi almam işten bile değildi. Muhtemelen hafta içinde işten atılan sağlık editörü yerine Sayın Başbakan beni önerirdi. Malum hükümetin hoşlanmadığı her haber / yazı ardından Başbakanın gazeteleri araması sıradanlaştı.
Ama okur bilir ki bu ben değildim. Bugünkü yazımı Fatih Altaylı kıvamında yazmak istedim, o kadar. Tüm yazdıklarımı en iyisi mi siz tersten okuyun. Şablonu, (art)niyeti onun geçen çarşamba günkü yazısından aldım. Şöyle diyordu F. Altaylı: “Yıllardır yerde gökte yapılan uyarıları dikkate alma, akraba evliliği yap. Akraba evliliğinin en doğal sonuçlarından biri olarak özürlü bir çocuğun olsun. Sonra da suçlu Türkiye olsun. Var mı böyle bir şey!”
Habertürk Gazetesi Sağlık Sayfası Editörü Dilek Şanlı’nın çocukları hasta bir anne - babanın feryadını ‘’Bu mu sağlıkta çağ atladığı iddiasında olan Türkiye?​’’  ile manşete taşıması ardından yaşanan Başbakan ve gazeteden Fatih Saraç arasındaki telefon trafiğinin ses kayıtları internete düştü. Sonra ses trafiğine Fatih Altaylı katılmakla yetinmeyip köşesinde yukarıdaki cümleyi içeren manşeti tersten attı ve olanlar oldu; üç gazeteci daha işsiz!
Evet, F. Altaylı ve benzerlerinin dili Hükümetin paralelinde / yörüngesinde kalmakla yetinmiyor. Yakın gelecekte yukarıda bir kurgu dahilinde anlattıklarım muhtemelen Genel Sağlık sigortası (GSS) başlığında topluma karşı psikolojik bir hareketin yolu, yordamı olacak.

“SGK’DE KARA DELİK” HABERLERİ SERVİS EDİLECEK
Giderek SGK kapsamındaki sağlık yardımının kapsamı daraltılıp, gediği cepten ek para ödeyerek özel sektöre yaptırmak zorunda bırakılacağımız “Ek Teminat Paketleri” ile kapatmak isteyecekler. Bu süreç hızlandığında önce “SGK’de kara delik”, “SGK açıkları devletin kamburu” başlıklı haberler servis edilecek; ardından da her hastalık başlığında bir “suçlu” yaratılarak birçok hastalığın tedavisi bazılarımız için GSS kapsamı dışına çıkartılacak. Misal sigara içen / astım, alkol alan / siroz, iştah / obezite, diyet yapmama / şeker hastalığı gibi. Burada da alkol almayanlar, sigara içmeyenler, bir deri bir kemik yoksullar vb. yedeklenmeye çalışılacaktır elbet.
Görünen o ki Ak Parti için geçmişte oy patlamasının manivelası sağlık şimdilerde işe yaramıyor. Hal böyle olunca G-20 üyesi ülkenin başbakanı sağlıkta işine gelmeyen haber yazanların işten atılmasına neden olacak diyaloglara giriyor.
Bu minvalde geçen haftanın sicili Habertürk’le sınırlı olmayıp misal iki gün önce Akit gazetesi de manşetini “Oğlunun çuvala koyduğu cesedini altı saat karda yürüyerek köyüne götüren babaya” dair basında çıkmış haberleri tersyüz etmeye (!) ayırmıştı.
Buradan hareketle diyebiliriz ki sağlık halk için S.O.S. veriyor. İktidarın telaşı ondandır. Seçim öncesi gerçeklerin toplum bilincine çıkmasına yol açabilecek sağlık haberlerini dizayn etme telaşları, işten attırma gayretleri bundandır.
Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa