Sistemin sonucu: Yunus Yıldırım

Kadir Has Üniversitesinin 2010 yılından beri yaptığı “Sosyal ve Siyasal Eğilimler Araştırması”nın 2013 sonuçları geçen hafta açıklandı.
Araştırmanın en çarpıcı sonuçları kurumların güvenirlikleri ile ilgili olandı.
Yargı ve medyaya güven diplerde sürünüyor.
Araştırma sonuçlarını tersten söylersek bu topraklarda yaşayan her 100 kişiden 81’i medyaya, 74’ü ise yargıya güvenmiyor.
Şaşırtıcı mı? Hayır, aksine araştırmanın örneklem sayısı arttırılsa güvenilirlik seviyesinin daha düşeceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Araştırma yayınlandıktan kısa bir süre sonra İnternet ortamına düşen “Alo Fatih” konuşmaları zaten hissettiğimiz, bildiğimiz “penguen medyası”nın içine düştüğü durumu bütün açıklığıyla bir kez daha teyit etti.
Hasbelkader futbolun bu kadar içinde olunca, içimdeki “şeytan” sordu ya o araştırmada Türkiye Futbol Federasyonu ve hakemler olsaydı güvenilirlikleri ne çıkardı acaba?
Daha önce de yazmıştım, hakem kelimesi “hakim”den geliyor, adaletli karar vermesi beklenen insan. Pazar günü Yunus Yıldırım’ı seyredenler “adalet”, “hakem” , “hakim” kavramlarının neden içinin boşaldığını neden memleket topraklarında yaşayan insanların sözde adalet dağıtan kurumlara güvenmediğini bir kez daha göstermiştir sanırım...
Dönelim haftalardır yazıyorum Türkiye Futbol Federasyonu seçilmiş değil atanmıştır. “Yeter Yıldırım Demirören”  tezahüratının bir anlamı yoktur çünkü “Yıldırım Demirören” bir memurdur. Vahiy geldi de öyle mi yazdık bunları…
Buyurun Eski AKP Vekili Hakan Şükür anlatıyor:  “Başbakan aradı ben federasyon başkanı olmayı bekliyordum. Başbakan futbol tarafı biraz karışık, oralara daha zaman var. Sen bizim yanımıza gel” demiş… Tarihler 3 Temmuz öncesi, başbakan futbol tarafı karışık sen vekil ol derken belli ki yapılacak operasyonun farkında.
Ben bu satırları salı gecesi yazıyorum, siz perşembe günü okuyacaksınız. Arada çarşamba günü Aziz Yıldırım CNN’de Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’a konuşacak. Ben ne yazsam perşembe gününün futbol gündemi başka olacak…
Arada sadece şunu düşünün ihtilafınız olduğu bir kişiyle tartışırken arabulucu olarak Yunus Yıldırım’ı ister misiniz? Ben istemem…
Yorumcu olarak ekranları Mehmet Baransu ve Rasim Ozan Kütahyalı’ya bırakanlar da yahu bizim güvenilirliğimiz niye dibe vurdu diye düşünsün dursunlar...
Özel yetkili mahkemelerin verdiği bütün kararlar Yunus Yıldırım’ın kararları gibi yok hükmündedir. Fenerbahçe kulübünün “dünya kamuoyuna” diye gazetelere verdiği ilanın her cümlesi iktidar partisinin başta başbakan olmak üzere parti sözcülerinin söylediği kelimelerden ibaret.
Haftaya sanırım bambaşka şeyler tartışacağız...