Bu kargaşa bitmez

Hakemler geçmişte hata yaptılar, bugün de yapıyorlar, bundan sonra da yapacaklar... Hakem hatalarının; oyunun doğal bir parçası olduğunu özümseyemediğimiz sürece futbol ortamı kargaşadan, toz dumandan kurtulamayacak. Kuşkusuz hakemlerin etki altında kaldığı, ‘hata yaparım’ korkusuyla basiretlerinin bağlandığı anlar oluyor. Ama hakemlerin bazı takımların aleyhine kasıtlı olarak hata yaptığını iddia etmek, provokasyondan başka bir şey değil...
Hata yapan hakem MHK tarafından cezalandırılıyor, belli bir süre kendisine görev verilmiyor. Böylece ciddi anlamda maddi kayba uğruyor. Üstüne; yönetici, sporcu demeçleri ve medya aracılığıyla tam bir açık hedef haline getiriliyor. Sokağa çıkacak hali kalmıyor. Hangi hakem başına bütün bunların geleceğini bile bile -özellikle büyük- takımların kaderiyle oynayacak boyutta hata yapmayı göze alabilir?..
Kaldı ki hakemleri en çok kimlerin baskı altına almaya çalıştığını da herkes biliyor, görüyor.
Aziz Yıldırım, Sivasspor maçında penaltıyı vermeyen Yunus Yıldırım’a öfke saçıyor. Federasyondan, Yunus Yıldırım gibi yeteneksiz hakemleri temizlemesini istiyor... Hata yapan her hakem temizlenecekse birkaç hafta içinde Türkiye’de maç yönetecek hakem bulunmaz. Türkiye’nin en iyi hakemi olarak gösterilen Cüneyt Çakır vahim hatalar yapmadı mı, yapmıyor mu?..
Geride kalan haftada; Bursaspor-Antalyaspor maçında Özgür Yankaya Antalyaspor’un, Trabzonspor-Akhisarspor maçında da Ali Palabıyık Akhisarspor’un mutlak penaltısını vermedi. Bu yeteneksiz hakemler de temizlensin o zaman. Aksi takdirde yarın, öbür gün sizin maçınıza atanıp başınızı yakabilirler!.. Şimdiden önlem almakta fayda var!..
“Yeteneksiz hakemler temizlensin” diyen adam devre arasında koridora inip hakemlere kendince ayar veriyor. Karşılaşmanın doğal akışına müdahalede bulunmaya çalışıyor. Şike sayılmaz tabii bu!.. Sadece, basit ve sıradan bir hakemleri baskı altına alma hamlesi!..
Maçtan sonra da adalet üzerine ahkam kesiyor. Fırsatını buldu ya, gelsin “Önümüzü kesmeye, Fenerbahçe’yi yok etmeye çalışıyorlar”, “Taraftarlarımızla aramızdaki bağı gevşetmeye, bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar”, “Biz şike yapmadık, bizden başka herkes yaptı” lafları... Tabii, “Yeteneksiz bir hakemde ısrar etmek, çok kötü şeyleri doğurabilir. Bu hakemin bizim maçlarda bir daha yapacağı hatayı affetmeyiz” şeklindeki tehditler de cabası... Eh, böylesi bir gözdağı, elbette bundan sonra Fenerbahçe’nin maçlarını yönetecek hakemlerin kulağına küpe olacaktır!..
Üstüne bir de Kurtuluş Savaşı’na göndermede bulundun mu, senden kahramanı yok!..
Fenerbahçe gibi milyonlarca taraftara sahip, ülkenin en köklü kulüplerinden birisinin yok edilmeye çalışıldığına gerçekten inanmak için sağlıklı düşünebilme yetisini yitirmiş olmak gerek. Buna kimin gücü yetebilir ki?.. Böyle bir işe kalkışmak, herhalde dünyanın en dangalakça girişimlerinden birisi olarak tarihe geçerdi...
Ayrıca, Fenerbahçe’nin başarılı olmasını engellemeye yönelik komplolarla taraftarlarla aranızdaki bağı nasıl gevşetip, sizi nasıl birbirinize düşürebilirler ki?.. Bu tür faaliyetler tam tersine camiada kenetlenme etkisi yaratmaz mı?..
Peki, kendileri için adil yargılama talep ederken, diğer bütün takımları şike yapmakla suçlamanın anlamı ne?.. Neye dayanarak böyle konuşuyor?.. Nereden biliyor herkesin şike yaptığını?.. Pis işlerin tamamen dışında kaldığını söyleyen bir kişinin bütün pis işlerden nasıl haberi oluyor?.. Böyle konuştuğuna göre belli ki bildikleri var. Neden hep üstü kapalı konuşuyor ve bütün bildiklerini açıkça anlatmıyor?..
Öte yandan hem tapeleri çöp olarak niteleyip reddediyor hem de tapelerdeki, Trabzon’dan Sivas’a balık gönderildiği yolundaki konuşmalara dikkat çekerek suçlayıcı imalarda bulunuyor. Herkes tapelerin kendi işine gelen kısmına mı inanacak yani?.. Sivasspor maçı öncesinde çarşıya inip bir dedektif gibi balıkçıları sorgulayarak tapelerin doğruluğunu kanıtlayacak ipuçları bulmaya çalışıyor. Gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlı bir adalet savaşçısı mübarek!..
Komplo teorileri üreterek, soyut suçlamalarda bulunarak ve birilerini hedef göstererek hak ve adalet mücadelesi verilmez...
Aziz Yıldırım daha fazla gecikmeden bütün bildiklerini açıklamalı...