15 Şubat 2014 01:06

Kabataş görüntüleri 'fos' çıktı: Başbakan 'Takip Bey'e 'yanlış kaset' izlettirmişler

Kabataş görüntüleri \'fos\' çıktı: Başbakan \'Takip Bey\'e \'yanlış kaset\' izlettirmişler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Benim başörtülü kızlarıma, başörtülü bacılarıma saldırdılar. Başbakanlık ofisimin yanında, yerlerde süründürdüler, kendisini, çocuğunu taciz ettiler” diye bas bas bağıran Başbakan Erdoğan, Kabataş’ta yaşandığını iddia ettiği bu ‘film kurgu’(!) olayın, küfürlü, tacizli, idrarlı görüntülerinin de, ellerinde olduğunu söylemişti. Önceki akşam, Kanal D Haber Bülteni’nde yayınlanan ‘güvenlik kameralarına’ takılmış görüntüler ise hiç öyle demiyordu. “Camiye ayakkabı ile girdiler, bira içtiler” şeklindeki ‘sönmüş balon’ yanında, kalabalık bir grubun, bebekli, başörtülü kadına taciz ve saldırma fantezi de ‘zeplin’ gibi patlamış oldu.

PORNO  LOBİSİ
80-100 kişi, belden yukarıları çıplak, adaleli, üçgen vücutlu, ellerde siyah deri eldiven, kazıtılmış kafalarda bandana, kamçıları polisten kaçarlarken maalesef düşürülmüş, sözle taciz, röntgenleyenleri, bir tuhaf eden beden dilleri, sonunda da ‘def-i hacet’ vaziyetleri! Hakikaten ‘halt etsin’ yanlarında ‘porno lobisi.’ Tahminim, ‘Takip Bey’ sormuştur: ‘Görüntü var mı? Yok! Ne işe yararsınız siz zaten?’ Doğruya doğru, usta, ‘çok zeki adam.’ Biranda aklına düşmüştür: ‘Sinan Çetin’e ben bunu bir güzel çektiririm.’ Fakat bizim Sinan, ‘Cihangir ahalisinden tırstığı için’!) kabul etmemiştir büyük bir olasılıkla. Belki de Başbakan ‘Takip Bey’e ‘yanlış kaset’ izlettirmişlerdir! Camideki bira ve ayakkabı vukuatına gelince… Erdoğan’ın Goebbels’i Hüseyin Çelik’e sorsan, ‘Sayın Başbakan, bir türlü Cuma’ya gitmeye fırsat bulamadığı, Şam’daki Emevi Camisi ile karıştırmıştır. Böyle bir olay, orada cereyan etmiş olabilir.”

TİB, ÇANKAYA’DA
Türkiye ve dünyada ‘trend topic’ olan ‘İnterneti ‘Düzlemleme’ Yasası’, Çankaya Köşkü’ne çıktı. Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan arasındaki ‘Al Gül’üm, ver Gül’üm’ mottosu(!) artık geçerliliğini yitirmişse de, ‘twitter müptelası’ cumhurbaşkanının yine de, halefi mi selefi mi olacağı, henüz netlik kazanmayan başbakan ile ‘chat’leşmeyeceği görüşü, ağır basıyor. Ancak, ‘demokrat, uzlaşmacı, yatıştırıcı’ imajıyla ön plana çıkan Gül’ün, bu konuda “Bir iki sıkıntı var, onun üzerinde çalışıyoruz” açıklaması, diğer %50’yi de hesaba katarak(!), öngördüğü değişikliği, tekrar Meclis’e ‘forward’layacağı’  ihtimalini arttırıyor. Hükümet, ‘copy paste’ edip mi ‘retweet’ler, onu TİB’e (Tayyip’in İstihbarat Blokajcıları’na) sormak lazım.

PTT SÜRATİ
‘Sanal çiçeği’ internette, yeni Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, düzenlemeyle ilgili olarak “Trafik bilgilerine, mektup zarfının üzerindeki bilgilere bakacağız. İçindekileri muhafaza etmeyeceğiz” benzetmesi yapıyor. İyi de siz ‘trafik polisi’ misiniz? Yoksa ‘postacı’ mı? Geriye gidiyoruz galiba. PTT, şehir içi mektupları, birkaç ayda adrese götürebiliyor. Zaten bu uygulama, ‘internet hızını’ da PTT’nin ‘süratine’ benzetecek!

ZAMAN’A AZAR
Bu zaman zarfında, gözünüz kayıverir, sadece ‘zarfa’ değil, ‘mazrufa’ da (içine de) bakabilirsiniz! ‘Takip Bey’(!) de diyor ki,  “İnterneti kaldırmıyoruz, kontrol altına alıyoruz.” Bu açıklama, ‘kabak, ‘aha’, ‘ana’, ‘niçin’ gibi ‘palindrom kelimeleri (dönüşük sözcükleri) andırıyor. İster sağdan, ister soldan bakın, okunuşu aynı! Zaman Gazetesi muhabirinin sorularını, ‘azarlayarak’ cevaplayan Erdoğan, Urla’daki ‘SİT alanı’ üzerine inşa edilmiş, villalar içinse, konuk İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un yanında, neredeyse ‘SİT’tiret orayı’ diyecekti!

NASUH  MAHRUKİ
CHP’nin belediye başkan adaylarını belirlemesi, hayli sancılı geçiyor. Kimi adaylara, örgüt tepkisi ile küskünleri yatıştırmak ayrı bir mesele. MYK’da ‘mahsur kalıp’, sabahlayan üst yönetim, aday sıkıntısından ‘kurtarması’ için, Umut Oran aracılığıyla, saat 05.00’da, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki’yi arayarak Kadıköy Belediye Başkanlığı’nı teklif etti. Mahruki’ye ‘düzayak’ Kadıköy yerine, ‘Ağrı Belediye Başkanlığı’ önerilseydi, esas bunu kabul ederdi. Kadıköy gibi ‘düztabandan’  itiraz da gelmezdi.

AKP-% 63,3
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin ‘30 Mart 2014-Yerel Seçimleri’ için yaptığı ‘seçmen anketi’, ‘Türkiye’de Kurulmuş Siyasal Partiler Tarihi ve Sosyo-ekonomik-politik Değişimleri’ adlı ‘doktora teziyle’(!) birbirine karışında bakın ortaya nasıl bir sonuç çıktı! Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) % 63,3, Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) %9,6, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TCF) % 7,1, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) % 6, Türkiye Halk İştirakuyun Fırkası (THİF) % 5,4, Fedakâran-ı Millet Cemiyeti (FMC) % 4,  İttihad-ı Muhammedi Fırkası (İMF) % 3,8, Genç Parti (GP) % 0,8.  Her zaman olduğu gibi R.T.E Üniversitesi, yine ‘başarılı bir çalışmaya’ imza atmış, tebrik etmek lazım!

ALO BASIN
(Aralarında seçime bile katılamayıp, kapatılan, adı değişen partilerin de olduğu bu anketi, %100’e tamamlamak için yaptığım ‘bant kaydırmaları’, laf aramızda itiraf edeyim ki, bir hayli zamanımı aldı. Bu ‘alo basının’ işi de zor vesselam!) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘20 Kasım 2013 tarihli’ verilerine göre, Türkiye'de 77 siyasi parti mevcut. Bu sayıya, tabela, billboard, bez afiş, duvar yazısı, el ilanı, kapı zili partiler de dahil. Bu arada Mart-2014 seçimlerine malumunuz 26 parti katılıyor. Buna bağımsızları da ilave edince, oy pusulası, padişah fermanı gibi, Limuzinvari bir uzunluğa erişiyor. Seçmen, ‘bunun devamı nerede’ diye gayri ihtiyari, pusulanın arkasını çevirip bakabilir. Pusula, kabinden dışarı sarkabilir, aradığınız partiyi ‘bulayım’ derken…

ENVER PAŞA
Seçime katılan partilerden, doğal olarak tanış olmadıklarımı merak ettim: ‘Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi’ 18. 8. 2013 kuruluş tarihli, genel başkanı Ahmet Eyüp Özgüç olan bir parti. Başkan bu partinin idealinin, Türkiye’nin sınırlarını aştığını söylüyor açılış konuşmasında. Özgüç’ün açıklamaları, Erdoğan’ı bile aşmış. Türkiye Coğrafyası onu kesmiyor, ‘Pantürkist’ bir ‘Envercilik hayali’ içinde. Oy vereni, bu parti adını ezberlemesi bile, ‘birkaç seçim’ alır. Partinin amblemi ise % 50 güneşten çıkan 6 artı 2 ok… ‘Nimete değil, hizmete talibiz’ göndermesiyle yola çıkan ‘Muhafazakâr Yükseliş Partisi’ 24 Ocak 2013 yılında kurulmuş, başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz. MHP tandansı, beyaz hilal içinde, şahlanmış at’ ambleminden kendini belli ediyor. ‘Kurdu’ kuzu kapmış, yerini ‘at’ almış. Kısa adı ALParti olan ‘Alternatif Parti’, neredeyse AK Parti’ye Lve K tuşları kadar yakın. Amblem olarak ‘ampul’ yerine, daha uzun ömürlü ‘güneş’ seçilmiş. Ben de bir an ‘gündem’ gibi kendimi ‘seçim atmosferine’ kaptırmışım.

ŞİFRELİ KIZ
-Alo Fatih!
- Valla ben görmedim Sayın Başbakan’ım. ‘Namus fukaralarının’ işidir. Ne eşeklik etmişiz
yine?
-Ya bir ‘şifreci kız’ var ya sizde… Neydi ya?
- Bizde ‘şifreli yayın’ yok ki efendim…
-Yahu… Fal bakıyor ya!
-Çıkaramadım ama özür… Emrederseniz bulup buluşturup hemen göndereyim size.
-Burççu… Burççu…
-Çok affedersiniz ama ‘Burcu’ diye de kimse çalışmıyor televizyonda.
-Ulan Fatih… Dinleyenler bile duydu anladı, sen nerenden dinliyorsun beni allasen?
-Cebimden Sayın Başbakan’ım…
- Çıkar o zaman cebinden, ‘kulağına tut’ şu telefonu.
- ‘Kulağım cebimde’ efendim, şey yani ‘cebimde kulak.’

ON BİR AYIN SULTANI
-Neyse buldum notlarımdan şimdi… Okuyorum, dinle bak… Hande Kazanova…
‘Yıldızların Şifresi.’
-Hemen görevden alıyorum Hande’yi, küresini, tasını, tarağını toplayıp, çekip gitsin…
-Yok, önce bir uyarı ver, haddini bilsin. Ben ‘balık burcuyum’ ya. 26 Şubat…
-Ne mükemmel bir burçtur, bilmez miyim efendim!
-Anlat bakalım o zaman.
-Şey yani nasıl anlatsam… Bir tarz… Yani şöyle diyeyim… ‘On bir ayın sultanı’ gibi…
Evet öyle… Tabii…

TAPELER
- Burcumda şey yazmış; “Hayatınızı değiştirecek olgun insanların tecrübelerinden yararlanabilirsiniz.” Paralelci mi bu kız? Kim bu tecrübeli olgun insan? Bitmediii… “Toplum önünde kendinizi sinirli hissedebilirsiniz. Kendinizi provoke etmeyin.” Hangi birine sinirleneyim. ‘Faiz lobisi’, TÜSİAD, MÜSİAD, ‘vaiz lobisi’, Raporlu HSYK, ‘porno lobisi’, tapeler, böcekler, âlim müsveddeleri, Gezi fırlamaları… Bitmediii… “Arkanızdan yapılan konuşmalar canınızı sıkmasın.” Tayyip Erdoğan’ın arkasından konuşanın alnını, karış, karış, karışlarım. Hodri Meydan… Çıksınlar ‘sandık meydanına.’ Bitmediii. Her gün takip ediyorum yıldızcıyı: “Paraya dayalı işlerinizde beklenmedik sorunlar ve problemler çıkabilir.” Küresel sermayenin hiçbir yere gittiği yok. TÜSİAD işine baksın. Devletin parasını ben soydurur muyum hiç?

DEVLETİN İŞLERİ
Bu ‘Azanova’… “Tamam, onu hızla bakanlığa götür, müsteşara teslim et…-Anlayamadım Sayın Başbakan’ım.
- Sana demedim Fatih… Biryandan da devletin işlerini görüyoruz. Ne diyorduk? Ha şu… Yazmış yine senin şifrecin: “Çocuklarınıza daha fazla zaman harcayın.” Ona mı kaldı şimdi bu iş? İşte Bilal’e ‘tazminat davası’ açtırıyorum, 17 Aralık darbesi savcılarına karşı. Sen bu kızın ‘kulağını bir çek’ ‘Balık burcunu’ biraz kayırsın. Yoksa yıldızları saydırırım bu ‘şifreciye’, ona göre! Ha şunu da söyleyeyim: Yay, oğlak ve koç burçlarını da kaldırın hemen, gerek yok. Bunlar Kemal Kılıçdaroğlu (17 Aralık), Devlet Bahçeli (1 Ocak) ve Selahattin Demirtaş (10 Nisan)’ın burçlarıdır. Hemen kaldırın hemen!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa