25 Şubat 2014

Buyurgan devlet üstüne çeşitlemeler

DİĞER YAZILARI

Tuhaf bir toplumuz. Yasalar çıkıyor birbiri peşi sıra. Tümü bireyin özgürlüklerine getirilen yasaklarla ilgili. Düşünmek suç, düşünceyi ifade etmek suç, toplantı gösteri yapmak suç, eleştirmek suç, yazmak suç, gazetecilik yapmak yani gerçekleri  kamu oyuna iletmek suç, İnternet kullanımı devletin denetiminde. Verilerin, tüm bilgilerin devletin elinde. İster sansürler, ister kapatır ister dava açar hakkınızda. Yolsuzlukları araştırmak suç, doğayı sevmek korumak suç, Gezi Parkı’nın önünden, sağından, solundan geçmek suç. Çünkü kolluk tarafından olağan  şüpheli   kaydıyla göz altına alınabilirsiniz. Parkta kız arkadaşınızla el ele tutuşmak suç, üniversitede hak aramak, belirlenmiş kalıpların dışında karşı tez üretmek suç. Genç olmak suç. Potansiyel tehlikesiniz. Polis döver, söver, jandarma dayak atar dava açarsınız. Yine siz suçlu çıkarsınız. Diyebilirsiniz ki suç olmayan ne kaldı. Onu ben bilemem. Devletimize sormalı. Bizleri dinliyorlar. Bir güzel fişliyorlar, attığımız her adım istihbaratın yakın takibinde. Kısaca neyin suç olmadığını ancak onlar anlatabilir size. Yine de bazı ipuçları verebilirim. Gerisi size kalmış. Mesela iktidarı övmek suç değil. Ödül bile alabilirsiniz. Vatanseverlikle eş değerde. Başbakanın sevdiği türden haberler yapmak, her zaman otoritenin yanında olmak, dinine, büyüklerine saygılı davranmak sizi saygın vatandaş yapar. Hele bir de üç çocuk yaparsanız sırtınız yere gelmez. Evde iyi aile babası olun ve evin reisi olduğunuzu unutmayın. Karınızı, çocuklarınızı edep için dövebilirsiniz. Bu suç kapsamında değil. Piyango almak, spor toto oynamak, at yarışı, devletin göz kırptığı dizileri seyretmek ve her gün üç öğün iktidarın icraatlarını dinlemek de sizin geniş mi geniş suç olmayan özgürlük alanınız.
Rejimin adı mı? Durun bakalım o daha konmadı. Şu yerel seçimleri de atlatalım sonra rejimin adı da konulur inşallah. Yaşar, görürüz hep beraber.
Atlamadan söyleyeyim. Sinema, tiyatro seyretmek, resim, heykel yapmak ve de kitap okumak henüz serbest. Yani suç kapsamında değil. Yine de biraz dikkatli olsanız iyi olur. Yasaklar çok uzağınızda değil, unutmayın. Bendeniz de Murathan Mungan’ın Metis Yayınlarından çıkmış 189 sayfalık “189” adlı kitabını okuyorum. Severim yazılarını Mungan’ın. Kitap küçük notlardan, denemelerden, aforizmalardan oluşuyor. İlginç bir çalışma. Keyifle okuyorum. Katılmadığım bazı küçük notları yazar karşımdaymışçasına tartışıyorum. İlgimi çekenleri de kendi defterlerime not ediyorum. Hadi birini de sizinle paylaşayım. Kıssa, hisse:
“Halife Mutemid 892 yılında gezgin oyuncu topluluklarının, müneccim ve falcıların, büyü yapanların, sokak kenarlarında oturmalarını yasaklamış; kitapçılara da felsefe, deneysel bilimler ve dinsel tartışmalarla ilgili kitaplar satmayacaklarına karşı ağır yeminler ettirmiş. Abu’l Faraç böyle anlatır, eskiler böyle söyler.
Kıssadan hisse: Her devrin halifesi kendine.”

Evrensel'i Takip Et