'Ya Tartuffe?'
Fotoğraf: Envato
Bugünlerde aklıma sık sık Moliere’in Tartuffe adlı oyunu geliyor... Moliere “Tartuffe”ta din maskesi altında çevresindeki insanları etkisi altına alan çıkarcı ve düzenbaz bir adamı anlatır. Oyun, oynandığı dönemde kilise tarafından büyük bir hoşnutsuzlukla ve tepkiyle karşılanır; Moliere’e büyük sıkıntı yaratır. Daha önce sahnelediği oyunlarda insanların çelişkilerini, varlıklarına güvenip soyluluğa öykünmelerini; cimrileri, kibarlık budalalarını ele alan Moliere’in, sahte dinciliği konu ettiğinde tepki görmesi ilginçtir, ama şaşırtıcı değildir. Kilisenin tepkileri karşısında, yazarın arkasında bulunan Kral 14. Louis bile ona destek olamaz. Tepkiler 1664’ten 1669 yılına dek sürer. Peki, bunca karşı çıkılacak ne anlatmıştır Moliere bu oyunda?
Çıkarcı, ahlaksız ve düzenbaz biri olan “Tartuffe”, din adamı görünümünde, varlıklı bir adam olan Orgon’un evine yerleşir. Yerleşir yerleşmez de etkisi altına aldığı Orgon’un karısını, kızını, parasını, evini, hatta özgürlüğünü bile ele geçirmeye başlar. Oyunu izlediğim 1960’lı yıllarda, Tartuffe’un kötü karakteri üzerinde durmuştum. Şimdiyse, oyundaki Orgon karakterinin Tartuffe’dan daha ilginç olduğunu düşünüyorum. Orgon, din adamı sandığı Tartuffe’a tapınma derecesinde bağlıdır. Ailesinin Tartuffe konusundaki uyarılarına kulak tıkar; kendisine bir olay iletildiğinde Orgon hep şu soruyu sorar: “Ya Tartuffe, Tartuffe ne diyor bu işe?” Ailesinin bütün çırpınmalarına karşın Orgon Tartuffe’un ahlaksız ve çıkarcı biri olduğuna bir türlü inanmaz. Oyunun sonu mu? Onu burada yazıp da ilerde izleyecek olanların heyecanlarını yok etmeyelim...
Yıllar önce izlediğim bu oyunu anımsamamın nedeni, Tartuffe ve Orgon’inkine benzer ilişkilerin günümüzde tekrar tekrar karşımıza çıkmasındandır. Bilineni tekrar edecek değilim ya, anımsayalım. 17 Aralık 2013’te yolsuzluk operasyonu sonucu ortaya çıkan paralar, yolsuzluğun suç ortakları, suçun örtbas edilmesi için emniyet müdürlerinin, savcıların görevden alınması; yetmedi, yeni yasalar çıkarılması ve daha birçok olay yalnız bizim değil bütün dünyanın gözleri önünde oldu... O süreçte gözaltına alınanların ifadesinde adı geçen Başbakanın oğlu soruşturmanın dışında tutuldu. Peki, nasıl değerlendirdi bu durumu yolda, sokakta, minibüste, işyerlerinde karşılaştığımız bazı yurttaşlarımız... Başbakan için ne dediler? “O suçsuz, ona tuzak kuruluyor.” Tıpkı yüzyıllar önceki Orgon’un saflığı ve inadıyla savundular onu...
Sonra, gün geçti devran döndü; bu kez telefon konuşmaları saçıldı ortalığa. Evde saklanan ve bizim telaffuz etmekte bile güçlük çektiğimiz ölçüde büyük paraların, yolsuzluk operasyonları nedeniyle, acele evden çıkarılması gerektiğini söyleyen sözleri duydu bütün ülke ve de dünya... Ülkenin Başbakanıyla oğlu arasında geçtiği söylenen bu konuşmalar da inandırıcı gelmedi, ona tapınma derecesinde bağlı olan kişilere... “Tuzak bu.” dediler yine. Tıpkı ailesinin her uyarısına şiddetle karşı çıkan Orgon”un yaptığı gibi.
Moliere’in oyunundaki Tartuffe ve Orgon’un ilişkisine benzeyen bu ilişkinin kuşkusuz ki sosyolojik ve psikolojik nedenleri var. Bazı özellikleri olduğuna inandığı kişiye körü körüne bağlılık, erke boyun eğmişlik yalnızca biat kültürüyle açıklanamaz; o kişinin kusurlarını, hatta işlediği suçları görmezden gelme ya da aklama çabasının daha derin nedenleri olmalı. Toplum olarak yaşadığımız sorunların temelinde, kapitalizmin vahşi koşullarının, dayattığı ilişki biçimlerinin yanı sıra bu olgu da önemli bir yer tutmaktadır. Görünen o ki, Orgon benzeri, bir kişiye körü körüne bağlanan, bağlandığı kişi ya da kişileri sorgulamayan halk uyanmadıkça, gözü açılmadıkça Tartuffelar aramızda dolaşmaya devam edecektir; kendini mağdur, mağrur ve haklı göstererek... Tartuffeların oyununu bozacak olansa, geniş halk yığınlarının bilinçli, örgütlü ve birleşik mücadelesidir...
- ‘Ülkesi ağıdistan’ 10 Aralık 2016 00:52
- Haklar ve görevler... 03 Aralık 2016 00:34
- İstanbul’da bir güz masalı: Uluslararası kitap ve sanat fuarı 19 Kasım 2016 00:11
- Hayatın umutlu sesi 05 Kasım 2016 00:27
- ‘Hişt hişt!’ 22 Ekim 2016 00:20
- 8 Mart yaklaşırken 05 Mart 2016 00:22
- Barış için adım atmak... 13 Şubat 2016 00:58
- Umudu diri tutanlar... 16 Ocak 2016 00:51
- Tek dileğim barış! 02 Ocak 2016 00:52
- 'Hani biz kardeştik?' 19 Aralık 2015 01:00
- Tek renk ya da ‘gökkuşağının tüm renkleri’ 05 Aralık 2015 00:51
- Canlı bomba olmaya övgü: Aleko adlı bir çocuk 21 Kasım 2015 00:51