17 Mart 2014 00:07

Neredeyiz, nereye gidiyoruz?

Neredeyiz, nereye  gidiyoruz?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hangi noktadayız? Neredeyiz?
Ülke yönetilemez hale sürükleniyor. Ülkenin taşımaya alışkın olduğu türden bir yük değil bugünkü.
Yalanın bini bir para.. “Yukarılar”dan deniyor ki; gözünle görsen bile inanma! Ne ayakkabı kutuları var.. Ne içinde milyon dolarlar. Ne soruşturma açıldı dört bakana.. Ne 700 bin dolarlık saat hediye edildi. TIR da yoktu.. Kaidecilere silah götürmüyordu.. Bebek maması.. Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu! 4.5 milyon dolar da İmam Hatip içindi zaten! Doğan için Adalet Bakanına telefon açılmıştı.. ama “hak yerini bulsun” diyeydi.. ve “Alevi hakim” yoktu.. Yargıtayda “daha kalabalık” da değillerdi! Bilaloğlan’ın “sıfırlama” işi de fostu.. Adası.. Gemisi de yoktu. Kriptolu telefon da! Külliyen yalandı. Tümü “darbeci yargı”nın işiydi.. “Komplo”ydu!
Peki, Berkin var mıydı? Camdan demire çevrilen bilyeleri konu olduğunda vardı.. Babası yatırıldığı toprağa bilyelerini de koyunca akla gelmişti. Meğer yüzüne sardığı poşusu da varmış! Sapanı da. Vicdansızlık buradaydı. Emir vermek yetmemişti.. “Hak etmişti” demeye getirildi! Ölümü! Daha 14’ünde.. Ekmek almaya da gitmemişti zaten! Ayıp sınırı da aşıldı.. Günah sınırı da! Annesi “taraftarlar”a yuhalatıldı. Burak Can vardı.. Ama bilyeleri ve poşusu olmadan Berkin yoktu! Müslümanmış.. Bir rahmeti esirgedi!
Ey vicdan.. Hey insanlık.. İnsan müsveddeliği noktasındayız!
Bir de bütün yeme içmelerin kabulünün zorlandığı noktadayız. Kimin kabulü peki? En az bir milyonuyla kendiliğinden sokağa dökülen Berkinlerin mi? Onların gözden çıkarıldığı noktadayız. Hesaba katılmıyorlar.. Üzerleri çizilmiş.. Yok sayılıyorlar. “Evlerinde zor tutuyoruz” denen sair “yüzde 50” önemseniyor. Onların rızası için bütün uğraş.
Gaz.. Plastik mermi.. Tazyikli su.. TOMA.. Ve katillik.. Berkinleri yok etmek. Ama biliniyor ki “tükenmeyiz kırmağınen”. Yandaş lazım.. taraftar. Oysa oy! “Sandık” ya! Sözde meşruiyet sandıkta ya! Rüşvet milyarlar da sandıkla aklanacak ya!
Yalan bu nedenle. Ama taraftarların içine bile kurt düşüyor. Görülüyor.. Hissediliyor. Yalan yetmiyor. Gelsin gerginlik siyaseti.. Gelsin gerecek.. Taraftarı fanatikleştirecek prvokasyonlar. “Paralel”ler burada çağrılıyor: Artık MİT mi.. Kontralar mı.. Kimse. Ama kesin kirli paslı işleri üstlenenler. Yalanın farkına varılmasın diye.. Ve varanları bile, kutuplaşma içinde çaresiz bırakmak için.
Nereye peki? İç savaşa mı? Düğmeye basılmış gibi.. Günde üç-beş cenazenin kaldırıldığı günlerde bile görülmemiş biçimde HDP hedefe konup.. Saldırı üstüne saldırı düzenlenirse.. Kürt sorunu kaşınırsa yeniden.. Berkin’in karşısına Burak sürülerek sağ-sol motifli mezhep ayrılığı ve çatışması zorlanırsa.. Milliyetçilik ve dinciliğe oynanırsa.. Amaç nedir? Ayakta kalmak tabii. Neoliberal dinci egemenliğin devamı. Olmuyor ama.. Milyonlar karşına dikiliyorsa.. Nereye?
Haydi sen ısrarlısın. Berkinleri.. Yani halkı değil yalnızca.. Gülen’i, Beymen’iyle Boyner’i.. Koç’u.. Doğan’ı.. TÜSİAD’ı.. Hatta yandaş Takvim’e göre Ülker’i ve Boydakları bile karşına alıyorsun.. “Uluslararası komplo” da diyor ve saydırıyorsun. Sadece dar çevren ve kendin. BAE 9 aydır elçi göndermiyor. Katar dışında Müslüman ülke bile kalmamış yanında. Bir de HAMAS ve Kaideciler! Tek yolun kalmış: Zor! Ve kendini kanıtlamak için sandığa yükleniyorsun!
Ama halk bir yana.. Karşına aldıkların kapitalist düzenin efendileri ve temel direkleri.. Ve tek sana yedirmezler. Öyleyse şuraya gidiliyor: Ya halk.. Ve subjektif koşulları fazlasıyla eksik olan halk egemenliği.. Ya da onun önünü kesmek için.. Korkup durmadan andığın Menderes’inki türü düzen içi bir son olmayan son!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa