Newroz kutlu olsun! Newroz pîroz be!

Bugün 21 Mart! Bugün Newroz! Bugün yeni gün!
Bizimle benzer iklim kuşağında olan bütün Asya halkları için baharın başlangıcı sayılmış, 21 Mart gününe “Newroz” denmiş ve kutlanmaya değer bir gün olarak görülmüştür.
Yani yoksullar için açlığın, acının, sıkıntıların mevsimi olan kıştan bolluğun, bereketin, uyanışın günlerine, bahara geçişin habercisidir ve 21 Mart günü halklar binlerce yıldan beri Newroz’u kutlamaktadır.
Bu doğanın uyanışı, herkes için yeni ve güzel günlerin müjdesi takvimsel gün çağlar boyunca, halkların egemenlerin zulmüne, sömürüsüne karşı başkaldırısının, kurtuluşun günü sayılagelmiştir. Zalim Dehak ile ezilen halkın lideri Demirci Kawa’nın başında geçtiği halk ayaklanması efsanesi aslında Newroz’un bir özgürlük mücadelesi günü olarak kutlanmasının da öyküsüdür.
Ülkemizde de Newroz, uzunca bir zamandan beri Kürt halkının özgürlük mücadelesinin bayramı, bir özgürlük mücadelesi günü olarak kutlanmaktadır. Onun içindir ki Türkiye’nin egemenleri önce Newroz’un bir bayram, mücadele günü olarak kutlanmasını yasaklamış, baş edemeyeceklerini anlayınca da bugünün adının “Newroz” değil “Nevruz” olduğunu Kürtlerin değil Orta Asya’dan beri Türklerin bayramı olduğunu iddia edip, ateş yakıp bakanları, bürokratları üstünden atlatıp, kımız içip demir döverek “Nevruz” kutlamaya başlamışlardır. Yetmemiş Newroz’un “w”sini yasaklamışlar, ama sonuçta fiilen de olsa Newroz’u bir bayram; Kürt halkının özgürlük mücadelesinin kutlandığı bir gün olarak kabul etmek zorunda kalmışlarıdır. Son bir yıldan beri ise Newroz, sadece Kürt halkı değil Türk halkının da çok önemli bir kesimi için de bir bayram, bir “barış bayramı” olarak görülmeye başlanmıştır.
Çünkü 2013 Newroz’u Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış ve mücadele süreci için “önerilerini” açıkladığı, Türklerle Kürtler arasında barışın kurulmasının koşullarını bir Manifesto olarak açıkladığı gün olmuştur. O günden beri de birkaç yıl önce Newroz düşmanlığı yapan çevreler de dahil çok geniş bir kesim ve halkların büyük çoğunluğu Newroz’u Türkiye’de “Kürtlerle Türklerin barış günü”, “Barış için mücadele günü” olarak anmaya başlamışlardır.
Nitekim geçen süre içinde AKP iktidarının süreci istismar etmesi ve çatışmaların durmasını kendi politikalarının başarısı olarak sunup, Hükümet olarak kendisinin hiçbir adım atmadan barış sağlandığı imajı verecek bir mevziye girmesi sonucu tıkanan sürecin önünü açmayı da Kürt halkı kadar Türk halkının da çok büyük çoğunluğu yine Abdullah Öcalan’dan beklemektedir.
Bugün “sürecin” tıkandığı endişesi taşıyan tüm aklı başında siyasi odaklar ve çatışmaların yeniden başlamasını istemeyen halk tarafından 2014’ün Newrozu’nda yani bugün yine herkes gözünü ve kulağını Diyarbakır’a çevirmiş, Öcalan’ın barış ve müzakere süreci için ne diyeceğini nasıl bir yol çizeceğini beklemektedir.
Bu nedenle Newroz artık sadece genel bir mücadele günü, genel Kawa’dan beri sürüp gelen bir genel özgürlük mücadelesi günü olma ötesine de geçerek, bir barış için mücadele günü, Türklerle Kürtlerin yüz yıllık statükoyu yıkarak yeni, iki halkın bir gönüllü birlik için mücadele günü simgesine dönüşmesi Newroz’un içeriğini de yenileyip zenginleştirmiştir.
2014 Newroz’unun, barış ve müzakere sürecinin yenilenmesi için vesile olması ve Türkiye’nin halkları için yeni, barış ve özgürlük getirecek günlere doğru yeni adımlar getirmesini dileyerek, özgürlük talepleri için mücadele eden halkların Newroz’unu kutluyoruz!
Barış Newroz’u kutlu olsun!
Aşîtîye cejna Newroz pîroz be!