Newroz

Bir haftadır alanlardayız…
Tarihi bir dönemeçten geçiyoruz…
Yeni bir hayatın yol haritasını çiziyoruz.
Barışın, emeğin özgürleşmesinin ve birlikte yaşamın kararlılığını haykırıyoruz.
Alanlar rengarenk, insanlar huşu içinde, gökyüzüne boyuyoruz bir zamanlar kanla, öfkeyle ölümle sınanmış kentleri, köyleri, kasabaları...
Tarih yeni bir uyanışa tanıklık ediyor Kürdistan’da, Türkiye’de, Ortadoğu’da…
Toprak uyanıyor, karanlık gündüze yol veriyor, doğa canlanıyor, canlılar yeni bir mevsime hazırlanıyor.
Neden mi? Çünkü binlerce yıllık bir geçmişi olan Newroz, yeni bir anlayış ve ruhla insanlarla, doğayla ve diğer canlılarla buluşuyor.
Bir haftadır süren Newroz şenlikleri tam da bu ruh ve bilinçle kutlanıyor.
Korkunun, esaretin, kimsesizliğin ve çaresizliğin soldurduğu bir coğrafya yeniden uyanıyor,
kesk û sor û zer ve bütün renklerini doğanın yeniden kuşanıyor…
Esmer tenleri, rengarenk giysileri, stranları ve engel tanımaz kararlılıklarıyla bir halk çıkıyor alanlara…
Bir dağ sökün eder, bir ırmak çağlar gibi…
Ellerinde xetîre (meşale)leriyle… hayatla kucaklaşmaya, sevgiyle coşmaya, özgürlükle buluşmaya...
Bu Newroz, görkemiyle, coşkusuyla, kalabalığıyla, hoşgörü ve her türden etnik farklılığa saygısıyla bir evrensel bayram olmaya doğru yürüyor…
Bu haftadır, Ağrı’dan Hakkariye ve oradan Rojava’ya, Diyarbakır’a, İstanbul’a uzanan Newroz ateşi bütün kardeş kültürlerin yeniden harmanlaşmasını müjdeliyor.
Bütün kentlerin en daracık penceresinde, geniş alanlarında, tepelerinde, dağların doruklarında yankılandı bu ses…
Prometheus’un tanrılardan çaldığı ateş, Demirci Kawa’nın bir halkı zalim Dehak’tan kurtarmanın işareti olmuş, bu gün de her türlü statüko ve baskıya karşı güç birliği ve direnişin simgesi olmuştur.
Bu Newroz, güzel günlere olan inancın, savaşa karşı barışın, sömürüye karşı emeğin zaferinin ateşidir.
Bu Newroz, kimliksizliğe, cins ayrımcılığına, işsizliğe, kültürel çürümüşlüğe karşı direnişin ve insanlık onuruna sahip çıkmanın ateşidir.
Bu Newroz, talan edilmiş bir coğrafyanın, yaşam alanı yerle bir edilmiş her türden canlının ve çocuk düşlerinin paramparça edildiği bir halkın çığlıklarının sağır kulaklara üflendiği bayramın adıdır.
Bu Newroz, yarım-yamalak yürüyen bir barış sürecinin ete kemiğe bürünmesini haykırıyor.
Bu Newroz, her türlü yasağı, engellemeyi, reddediyor.
Bu Newroz ve ateşi, özgürlüğümüzün teminatıdır.
Bu Newroz’un sesine kulak verelim, gereğini yapalım,
Yoksa ateşi herkesi yakacak!
Newrozawe pîroz be!