23 Mart 2014 00:15

'Milli' irade meselesi

\'Milli\' irade meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,
Başımızın başı Başbakanımızın gerek ekranlardaki konuşmalarından, gerekse meydanlarda attığı nutukların yanı sıra, keza her birinin maliyeti “semeriyle sekseni geçtiği” için milyonlarca “dolar”, “avro” veya trilyonlarca “lira”yı sollayan şu veya bu tesislerin rengarenk kurdelelerini “ya Allah bismillah!” deyip keserken verdiği rakamlara bakılırsa anlaşılan o ki; Edirne’den Hakkari’ye, Artvin’den Marmaris’e kadar çaprazlama, Ağrı’dan İzmir’e doğu-batı, Samsun’dan Hatay’a kuzey-güney istikametlerinde olmak üzere memleketin her yanı, en ücra köşesine varıncaya kadar her tarafı kendi devri “iktidar”larında hemen her konuda neredeyse cennete dönüşmüş, dönüşüyor elhamdülillah!
Aslında başımızın başının her fırsatta kendince altını “sabit” kalemle çizip verdiği beyanatlarına, yurttaşlarımızın bir kısmı, daha da doğrusu nüfusumuzun yaklaşık yarısını oluşturan bir kesimi, “demokratik hukuk devleti”mizin akla ziyan “yüzde on”luk barajlı sistemine rağmen, yine de her seçimde önlerine konulan “sandık”lara attıkları “oy”larla “okey” deyip “teveccüh” gösteriyorlarsa, demek ki Başbakanımızın önderliğindeki bu “kadro” nun “icraat”larından fazlasıyla memnunlar…
Nitekim halkımızın hemen hemen yüzde ellisi Başbakanımız Erdoğan’la aynı “yol”larda yürüyüp, aynı “yağmur” altında ıslanıp, hatta sadece bununla yetinmeyip, bir de özellikle şu son günlerde hep beraber bir ağızdan “öl de ölelim!” diye “tempo” tutturduklarına göre, yine anlaşılan o ki, memleketin yarısı başımızın başının çektiği bu “kervan”a katılırken, geriye kalanlar tam aksine “ayrı” yolun yolcusu!
Olsun!
Olsun ama, öte taraftan da, kendi payıma ta fi tarihinden itibaren, şu kavanoz dipli aleme ayak bastığım ilk günden beri bir türlü gelişemediği için “kuş beyinli” sıfatından oldum olası kurtulamayan şu garip, şu üzerine limon sıkılası beynimin, şu kaz kafamın anlamadığı şu ki; demokratik ülkelerde vatandaşların kullandıkları “rey”lerin her birinin, bir diğerinden farkı asla yoksa, yani her oy “kutsal”, tüm oylar aynı oranda “eşit”se, peki o zaman, şu bizim cennet vatanımızda aynı koşullardaki seçim sandıklarından çıkan oyların yarısına yakını bizatihi başbakanımızın buyurduğu gibi “milli irade”yi yansıtırken, geriye kalan diğer kısmı acaba dış kapının mandalı mı, yoksa “kirli irade”nin ta kendisi mi zo?..
No! Bu işte bir terslik var ka yavrum!
Terslik var; çünkü başımızın tacı başbakanımızın canı her istediğinde meydanlarda “ aççık-seççik” ifade ettiği gibi, AKP’nin oyları milli iradenin sandıklardaki yegane tecellisiyse, ehh o zaman demek ki “ana”, “yavru” ve “teferruat” grubuna mensup bilumum partilere oy veren vatandaşlarımızın tercihleri de galiba hepten fasarya, tümüyle fasa fiso mu ne!
Öyle ya da böyle! Yine özüme, andavallı kafama kalırsa, bu bapta diyeceğim şu ki, tam da şu sıralar memlekette hemen her alanda işler rayından çıkmışsa, ortalıkta göz gözü görmezken, özellikle de Gezi’deki olaylarla başlayan süreç içinde muhterem Başbakanımız Erdoğan’ın hani nasıl derler “pireye kızıp yorgan yakma”yı sanki hüner belleyen bu tavrını inatla sürdürüp, hele hele montaj, kaset, ayakkabı kutuları, yolsuzluk  falan feşmekan derken giderek bozulan asabının ardından, günübirlik kararlarla, yangından sanki mal kaçırırcasına uygulanan zecri ve keyfi yaptırımlarla,  kuşa çevrilen hukuk düzenimiz bu gidişatla rayından daha fazla çıkarsa, ol zaman milletçe işimiz gerçekten iş, gerçekten de “kakafonik” Kirvem!

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa