Efkan Ala niye susuyor hâlâ?
Perşembe günü Niğde’de devletin iki güvenlik görevlisinin ve bir vatandaşın öldürüldüğü terör saldırısının üzerinden günler geçti. İşlerine geldiğinde bir saat içinde “terörist”lerin yedi boy sülalesini kamuoyuna açıklayan devlet yetkilileri sus pus! Adeta ağzından cımbızla laf alınabilen İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan önce saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Batı uyruklu olduğunu ve Arapça konuştuklarını, sonra da bu teröristlerden ikisinin Arnavut ve diğerinin Kosovalı olduğunu öğrenebildik. Hepsi bu kadar. Anlaşılan bu teröristler Hatay’dan taksi kiralayıp cephanelik dolu valizlerle İstanbul’a giderken Ulukışla’da hasbelkader yakalanmış. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada “Bana gelen bilgide Suriye notu var” diyerek saldırının adresini belirsiz bırakmış. İyi de bugün iki Suriye var; Esad rejiminin ve Türkiye’nin desteklediği muhaliflerin Suriye’si. Saldırıyı hangi Suriye’nin yaptığını ve acaba Arnavut-Kosovalı teröristlerin valiz dolusu cephanelikle Hatay’da ne aradığını söylemeye Atalay’ın dili neden varmıyor?
Neden biliyor musunuz?
Çünkü Ala, Atalay ve Başbakan Erdoğan büyük bir şaşkınlık içinde. Bugüne kadar hiçbir desteği esirgemedikleri el Kaide çetelerinin kendilerine saldırmasının şaşkınlığı bu! Konu ile ilgili haberlerde olay üzerine “Ankara’da acil terör zirvesi yapıldığı” belirtiliyor.
Ee sonra? Türkiye’nin sınır kapıları mı kapatıldı? El Kaide’nin Türkiye’deki üslerine operasyonlar mı yapıldı? Suriye’de sürdürülen politikalarda bir değişiklik mi oldu?
Ne oldu? Hiç bir şey!
Efkan Ala susuyor; çünkü bütün aksi söylemlere rağmen bu olay radikal İslamcı teröristlerin hâlâ sınırlarımızdan silahları ile birlikte ellerini kollarını sallaya sallaya geçmeye devam ettiğinin kanıtıdır.
Efkan Ala susuyor; çünkü bu saldırı iki sene önce altını çize çize söylediğimiz gibi AKP’nin kendi eliyle imal ettiği bombanın artık kendi elinde patlamaya başladığının göstergesidir.
Efkan Ala susuyor; çünkü bu saldırı AKP’nin sınır kapılarında ve Reyhanlı’da patlayan bombalardan ders almak yerine Suriye’ye müdahale adına radikal İslamcı terör örgütlerine destek vermeye devam etmesinin bugün ülkeyi nasıl bir tehditle karşı karşıya bıraktığına dair önemli bir uyarıdır.
Bir de görgü tanıklarının ifadelerine göre, jandarma tarafından yakalanan teröristler “Allahu ekber” diyerek tekbir getirmiş. Siz de bu tekbir seslerini dikkatle dinlerseniz, altından Başbakan Erdoğan’ın “İnşallah çok yakında Şam’daki Emevi Camii’nde cuma namazı kılacağız” haykırışının yankılandığını duyarsınız. Çünkü AKP’nin Suriye’ye müdahale adına benimsediği mezhepçi politika, dünyanın dört bir tarafından toplanan el Kaide militanlarının ülke toprakları üzerinden Suriye rejimine karşı kullanılmasının önünü açmıştı. Daha 2012’nin başlarında bile Los Angeles Times, Independent, Daily Telegraph, Reuters, The Times gibi birçok Batılı gazete ve ajans Hatay’ın “Dünyanın dört bir tarafından gelen el Kaide militanlarının lojistik üssü” haline getirildiğini ve radikal İslamcı militanların gizli merkezlerde eğitildiğini yazıyordu. BBC, bu üslerde nasıl bomba imal edildiğini bütün ayrıntılarıyla gösteriyordu. Ama Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bunların Suriye’ye müdahalenin haklı gerekçelerini karalamaya yönelik yayınlar olduğunu söylüyordu. Sonra önce sınır kapılarında, ardından Reyhanlı’da bombalar patladı. Esad rejiminin provokasyonları denilip geçildi. Derken Adana ve Hatay’da Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’ları ele geçirildi. MİT’e karşı uluslararası bir komplo denildi, operasyonları yapanlar kentten kente sürüldü.
Ve şimdi sus puslar. Çünkü Suriye rejimini yıkma heves ve hırsı onların gözlerini kör etmiş olsa da herkesin çok önceden gördüğü gerçekleşti. Suriye’de sıkışan bu çeteler kendi varlıklarını sürdürmek için Türkiye’de provokatif eylemler peşinde koşmaya başladılar.
Evet, AKP’nin kendi eliyle imal ettiği saatli bombadan tik tak sesleri geliyor ama Efkan Ala, susmaya devam ediyor hâlâ…
Evrensel'i Takip Et