Kusura bakma Kadir abi!

Kentin her tarafı donatılmış.
“İstanbul’un Kadir abisi var” yazılı afişler ve pankartlarla.
Kadir abi yani İstanbul’un mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş… Yarın (25 Mart) çılgın bir proje açıklayacak.
İddiası o ki sadece İstanbul değil bütün Türkiye sarsılacak.
Sancaktepe Metrosu, Kartal Metrosu, Marmaray… Yanı başında inşaatı süren araçların kullanacağı yeni bir tüp geçit… Tüneller, köprüler…  
Ve daha bir dolu, kimini hükümetin yaptığı, kimini belediyenin inşa ettiği sayısız projeye en çılgınını da ekleyecek Kadir abi!
O projeden bahsedecek…
Başbakan Tayyip Erdoğan ise…
Haliç’i nasıl temizlediklerinden…
20 yıl önce Haliç’in nasıl koktuğundan…
CeHaPe belediyeciliğinin nasıl çöp belediyeciliği olduğundan…
Eski yöneticilerin beceriksizliğinden bahsetmeyi sürdürecek, ta ki seçim gününe kadar.
İyisiniz hoşunuz da! Hiç düşündünüz mü, bunca yol, tünel, üst geçit, kavşak yapımına rağmen sonuç ne?
Cevap: Trafik felç!
Trafiğin yoğun olduğu saatler giderek artıyor.
Sadece araç trafiği değil. İnsan trafiği de…
Sabah ve akşam saatlerinde metrobüse binilemiyor, insanlar birbirini eziyor. Sadece metrobüse de değil, iş çıkışı artık metroya da binilemiyor. Bazen binmek değil, peronlara inmek bile imkansız hale geliyor.
Demek ki projeler çözmüyor!

BÖYLE OLMAZ KADİR ABİ!

Köprü, yol, tünel, liman yapmayla rant olur, birilerinin cebi dolar… Ama tek başına bunları yapmakla sorun çözülmez Kadir abi!
Yönettiğin kentte böylesi berbat bir ruhsatlandırma ve yapılaşma varsa...
Ve eğer sen şehir merkezlerinde plansız yapılaşmaya son vermiyorsan…
İstanbul’un her tarafına ve en merkezi yerlerine AVM’leri dikiyorsan…
Denize sıfır devasa oteller, iş merkezleri yaptırırken “Sahil yolu bu yükü kaldırır mı?​” diye sormuyorsan…
Yaşam alanlarımıza (park, bisiklet ve yürüme yolları) alan yaratmak yerine E-5 kara yolunun yanlarına bile, bir kent nüfusuna sahip toplu konutlara izin veriyorsan…
İnşaatı büyümenin lokomotifi olarak seçmiş bir hükümetin, kent rantlarına yüklendikçe yüklenmesine izin veriyorsan…
Raylı toplu ulaşımda dünyanın en geri metropolü düzeyindeysen… Ve üstelik de mevcut raylı sistemlerin kendi içinde bir entegrasyonunu sağlayamamışsan…
Bu tarihi şehrin tarihi dokularını ortaya çıkarmak yerine o kenti betona boğmuşsan…
Hangi çılgınlığı yaparsan yap bu anlayışla ulaşım felç olur Kadir abi.

BİZE LAZIM OLAN NE?

Her proje bu güzelim kentin doğasını, çevresini, denizini, suyunu, havasını bozuyor, kirletiyor.
Bize bu kenti korumaya yönelik bir proje lazım. Bu kentte nefes almayı sağlayacak bir anlayış lazım.
“Bunu yapacağız, şunu inşa edeceğiz, en görkemlisini dikeceğiz” değil ihtiyacımız olan. Başka Haliç yok, başka Boğaz yok, başka İstanbul yok.
En büyük proje bunları korumaktır.
İhtiyacımız olan şey bu kenti koruyacak bir plandır. Kentin ihtiyaçları (Yol, ulaşım, konut…) bu kente zarar vermeden, bu plan dahilinde yapılmalıdır.
Yeteri kadar zarar verdiğimiz bu kentin…  Seçim arifesinde açıklanacak çılgınlığa hiç ama hiç ihtiyacı yoktur.

BU YAPTIĞINI HERKES YAPABİLİR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi devasa bir bütçeye sahip! Belediyenin bütçesi 8 milyar gözüküyor ama kaynağı bununla sınırlı değil.
Belediyenin kurduğu ve yönettiği kendisine bağlı 25 şirketi (İETT, İSKİ vb.) var.
Belediyenin bütçesini, kendisine bağlı şirketlerin bütçeleriyle birleştirdiğimizde… Karşınıza 25 milyarlık konsolide (toplulaştırılmış) dev bir bütçe çıkıyor.  
Bu dev rakamı, sadece üç bakanlığın bütçesi geride bırakabiliyor: Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı…
Geriye kalan tüm bakanlıkların bütçesi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin gerisinde…
Marmaray gibi büyük yatırım gerektiren projeleri merkezi devlet yapıyor zaten!
Tüm bunların üstüne bir de 7.5 milyar da borcun var.
Bu kadar parayla… Bu kadar olanakla… Bugün senin yaptığın ne varsa senin yerine, kim gelirse gelsin, hepsini yapabilir Kadir abi.
O yüzden, “Biz gidersek hizmet durur” palavrasını atma bize…

BELLİ Kİ HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN!

İstanbul’da mesele kaynak değil. Para değil!
Bu kadar çok imkanla ne yapılacağıdır esas olan.
Siz… İstanbul’un yol ve trafik sorununu çözmek için harcadığınız onca paraya rağmen hâlâ çıldırtan bir trafik yaşanıyorsa… Belli ki kaynakları yanlış kullanmışsınız Kadir abi.
Açık ki kaynaklar inşatçıya, müteahhide, betona, ranta yatırılmış.
Gezi direnişinin en görkemli günlerinde bize şu sözü vermiştin Kadir abi: “Artık bu kente İstanbullulara sorulmadan, onların onayı alınmadan tek bir çivi bile çakılmayacak.”
Ama işler biraz durulunca hemen ortaya bir Taksim projesi çıkardın. Hem de İstanbullulara hiç sormadan.
Şimdi çılgın proje açıklayacağını söylüyorsun.
Belli ki anlayışın hiç değişmemiş.
Artık gölge etme ne olur. Anlayışını da al git.
Kusura kalma emi!