26 Mart 2014 00:07

Savaş ihtiyacı

Savaş ihtiyacı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Suriye uçağının, Suriye sınırları içinde düşürüldüğü, bir “sınır ihlali” olmadığı anlaşılıyor. Bunun ardından sınıra yoğun sevkiyatın yapılması, seçim öncesinden iktidarın bir savaşa ihtiyacı olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi.
Yönetebilmenin bütün dayanaklarını tüketmiş olan hükümetin gözleri başka yöne çekme taktiğine başvurması normaldir. Özellikle yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, her alanda baskıcı müdahale ve benzeri pek çok teamül dışı tutum ayyuka çıkmışken ve bütün bunların açığa çıkmış olması hükümeti önemli bir seçim öncesinde zora sokarken, “dış düşman” teması küçük bir nefes deliği olabilir.
Ne var ki, hem uluslararası düzeyde Suriye sorununun ele alınış biçimindeki değişiklikler, hem de yurt çapında savaşa karşı tutum ve özellikle Suriye’ye müdahale konusunda kamuoyunun açık karşı tutumu böyle bir yolun sırf bu yüzden kullanılmasını olanaksız kılıyor. Çünkü çok sert geri tepecek eski model bir silah bu. Oyları kabartma uğruna bunu göze almak da yanlış hesap. Herhalde o kadarını görüyorlardır.
Ama “savaş havası ihtiyacı” ayrı bir şey. Reklam filminde gördüğümüz “İktidarı kurtarmak için milli heyecan” ve “Bayrağı yere düşmeden yakalamak” pompaları boşa basılmıyor. Böyle bir heyecan kışkırtması her zaman az-çok işe yarar. “Türk Toprağı Süleyman Şah Türbesi” de bu amaçla sembolleştirildi. Buraya yapılacak bir IŞİD saldırısı çok güzel olabilirdi mesela. Fakat cihatçı arkadaşlar nedense sözlerinde durmadılar, ama heyecanı yüksek tutma konusunda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar.
“Türk Toprağı Süleyman Şah Türbesi” gündemde tutulmaya devam ediyor. Bunun rüzgarıyla bir miktar kımıldayan bayrak, RTE’nin miğferli fotoğraflarıyla süslenmiş bir afiş eşliğinde dalgalansa fena mı olur?
Ecevit’in Kıbrıs çıkarması sırasında yapılan resmini Erbakan Hoca pek kıskanmıştı. Muhakkak ki o zamanlar henüz bir çömez olan RTE de böyle bir hülyayı kendisinin gerçekleştirebileceği anı kalp çarpıntıları içinde gözlerinin önünden geçirmiştir.
Eğer gündemde bir ABD-NATO planı varsa, AB ve Rusya da sessiz kalmayı tercih edebilecekleri bir konumda kalmaya razı olacak durumda olurlarsa, çömezin rüyasının az buçuk gerçekleşmesine katkıda bulanabilirler. Kaldır iki uçak, Süleyman Şah Türbesi’nin üzerinde sorti yapsınlar…  Bu bile olağanüstü bir gelişmeye işaret eder ve NATO-AB onayı olmaksızın iyice zıvanadan çıkmış olmayı gerektirir.
Dolayısıyla savaşın kendisinden çok havasıyla yetinmeye razı olma filmini izleyeceğiz. Ver gazı, ver coşkuyu!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa