27 Mart 2014 00:03

‘İleri demokraside’ çocuk olmak

‘İleri demokraside’ çocuk olmak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ligin ikinci yarısı başlarken Futbol Federasyonu disiplin talimatında basit bir değişiklik yaptı.
Daha önce bir takıma kötü tezahürattan dolayı ceza verilmesi için “devamlılık” aranıyordu.
Kötü tezahürata karşı “sıfır tolerans” çerçevesinde yapıldığı iddia edilen değişiklikle, “devamlılık” kıstası kaldırıldı.
Yani artık anlık edilen bir “kötü tezahürattan” bile, takımlar “seyircisiz” oynama cezası adı altında kadın ve 12 yaş altı taraftarlarının karşısına çıkacaklardı.
Her ne kadar, değişiklik “küfüre” karşı mücadele kisvesi altında yapılsa da esas engel olunmak istenin “Gezi direnişi” sonrası statlara taşınan “Gezi sloganları” ve 17 Aralık operasyonu sonrasında alabildiğine politikleşen tezahüratlar olduğu biliniyor.
Gözlemci raporlarında “her yer taksim her yer direniş”, “her yer rüşvet her yer yolsuzluk”, “Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” gibi tezahüratların, “çirkin ve kötü” tezahürat sınıfından sayılması, alelacele yapılan değişikliğin nedenini de açıklıyor aslında.
17 Aralık’tan beri İnternet ortamına düşen onlarca ses kaydından anlaşıldığı kadarıyla, siyasetçisinden işadamına, futbolu yönetenlerden gazetecisine kadar gündelik hayatlarında küfürsüz tek bir cümle kuramayanların, futbol taraftarlarına “küfür” konusunda ahlak dersi verip bir de cezalandırmaya kalkmaları zaten yeterince ironik.
Tribünlerde yaygınlaşan muhalif sesleri, “küfürü” gerekçe gösterip, statları kapatarak susturmaya çalışan zihniyetin, twitter’ı toptan kapatmasına memlekette hala şaşıran kalmış mıdır?
Bu hafta “seyircisiz” adı altında kadın ve çocuklara oynama piyangosu Gaziantepspor’a vurdu.
Şampiyonluk yarışında önemli bir deplasman maçına çıkan Fenerbahçe’yi kadın ve çocuk taraftarları Antep’te de yalnız bırakmadılar.
Maçın başından itibaren tribünler gerçekten görülmeye değerdi.
Antepli ve Fenerbahçeli kadın ve çocukların yan yana birlikte bağırdıkları, takımlarına sevgi gösterdikleri çok güzel kareler vardı.
Sahada futbol güzel, tribünler güzel daha ne olsun derken sahneye Şamil Tayyar’ın çıkacağını bilemezdik tabi.
Fenerbahçe’nin attığı 2. gol sonrası protokol tribününde sevinen bir çocuğu azarlayan Antep milletvekilli Şamil Tayyar, çocuğun tribünden çıkartılmasını istemesi üzerine kısa süreli bir gerginlik yaşanmış ve Şamil Tayyar tribünü terk etmişti. Bütün bu haberlerde “erişime kapalı olan” Twitter’dan resimlerle birlikte paylaşılmıştı.
Buraya kadar olanları maç sırasında yaşanan gereksiz bir “densizlik” sayıp bırakabilirdik. Ancak maçtan sonra bir televizyon kanalına bağlanan vekil uzun bir “fantezi” anlatınca işin rengi değişiyor. Vekile göre azarladığı kişi çocuk değil, sakallı bıyıklı bir gençti, olay sonrasında ise eşofmanlı 5-6 kişi vekilin üzerine yürümüştü!
Belli ki artık “çarpıtmakta” sınır tanımayan günlerdeyiz.
Şamil Tayyar’ın sakallı-bıyıklı dediği çocuk 13 yaşındaki Mehmet Canarslan.
Eşofmanlı dediği 5-6 kişi araya giren takım elbiseli yöneticiler.
Çarpıtmaya mı kızarsın yoksa 13 yaşındaki bir çocuğun sevinmesine bile tahammül edemeyen insanların taşıdığı sıfatlara mı yanarsın?
Hükümetin lideri 14 yaşında ölen çocuğu miting meydanlarında “terörist” diye yuhalatırsa, milletin vekili 13 yaşındaki çocukla tribünde dalaşmaya girerse, polis de 10 yaşındaki Mehmet Ezer’in kafasına gaz bombası kapsülü atar…
“İleri demokrasi” yaşayan “yeni Türkiye’de” en büyük tehlikeyi çocuklarımız yaşıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa