29 Mart 2014 00:11

Seçimler...

Seçimler...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Çocukken anneannemden dinlediğim, sonrasında da ayrıntılı olarak çözümlemesini yapmaya çalıştığım masalların bazılarındaki bir olgu hep dikkatimi çekmiştir. Masal kahramanı ya da kahramanları kardeşler bir amacı gerçekleştirmek için yola çıkarlar. Biraz gittikten sonra bir yol ağzına gelirler. Yol üç çatala ayrılmaktadır. Kardeşler hangi yola gideceklerini bilemezler. Uzun süre tartıştıktan sonra en kolay ulaşılır gibi olan yolları seçer büyük kardeşler. Küçük kardeşse, onlardan farklı bir yol seçer. Masalların kiminde büyük kardeşler seçimleri nedeniyle büyük sıkıntılar yaşarlar da canlarını zor kurtarırlar. Küçük kardeşse yaşadığı bazı zorluklardan sonra başarılı ve mutlu olarak geri döner. Hatta kardeşlerini de o kurtarır bazı masallarda... Ya da tam tersi olur bazı masallarda... Kiminin yolu uçurumlara, ağzından alev saçan yedi başlı ejderhaların yaşadığı yerlere çıkar; kimininki dost görünümlü tehlikeli yaratıklarla dolu insanın bilincini bulandıran sisli ormanlara... Kimininkiyse güllük gülistanlık çayırlara...
Masalları dinlerken düşünürdüm. Kardeşler o yollardan gitmeseler olmaz mı? Olmaz... Çünkü bazı masallarda karşımıza çıkan bu anlatımın çok önemli bir işlevi vardır. Dinleyicisine, yaşam boyunca yürünecek yollar, yapılacak işler, verilecek kararlar konusunda bir seçim yapmanın gerekliliğini anlatır simgesel olarak.
O zamandan beri düşünürüm. Ne çok seçim yaparız yaşamımız boyunca... Seçim yapmak bir zorunluluk olarak çıkar karşımıza... Yediğimiz yemekten giydiğimiz giysiye, okuduğumuz kitaptan inandığımız dine, bağlandığımız düşünceye kadar kimi basit kimi karmaşık  sonuçlar doğuran seçimler... Okul seçimi, iş seçimi, eş seçimi, dünya görüşü seçimi sırasında nasıl da zordur karar vermek.
Çocukken masalları dinlerken ayrımına varmıştım ki seçim yapmak çok zor iştir. Yapılan seçimlerin bedelleri ya da ödülleri vardır. Bir seçim yaparken, karşılığında ödül kazanmanın yanı sıra ödenecek bedeller de göz önüne alınmalıdır. İşte bu yüzdendir ki, insanların bazıları seçim yapmak için karar vermek yerine, birilerinin kendi adına karar vermesini, onların verdiği kararlara uymayı seçer. Bu en kolay gibi görünen, ancak sonuçları en ağır olan seçimdir. İnsanlar kendi iradeleriyle, gücü elinde tutanların kendilerini istedikleri gibi kullanmaları için yaşamlarını onlara teslim ederler... Gücü elinde tutanlar, kendi çıkarlarına uygun yasaları, inandıkları ya da inanır gibi göründükleri dinin kurallarını, bu kurallara göre yaşama biçimini zorunluluk olarak dayatır insanlara... Asıl tehlikeli olansa bunun insanların kendi seçimleriymiş gibi gösterilmesidir.  
Bir de masallardaki küçük kardeşlerin yaptığı seçimler vardır. Zor, tehlikeli gibi görünen aykırı yollardan yürümek. İnsanlık tarihinin başından bu yana, kendisine dayatılanı değil de farklı, yani zor olanı seçenlerin sayısı hiç de az değildir. Farklı olanı seçmek zordur, karşılığında ödenen bedel oldukça ağırdır. Ama kendi iradesiyle seçtiği yolun sonunda karşılaşacağı ödül oldukça büyüktür. İnsanlık gelişimini, egemenlerin dayattıklarının dışında seçimler yapan, bu seçimleri için örgütlenip mücadele eden insanların varlığına borçludur. Bu, günümüzde ülkemiz için de geçerlidir. Tıpkı masallarda olduğu gibi önümüzde üç yol vardır. Birbirinden farklı görünse de iki yolun sonunda ödenecek bedeller ağırdır. Zor, ayrıksı görünen üçüncü yolsa; geniş halk kitlelerinin barış, demokrasi, kardeşlik içinde yaşayacakları bir dünyaya açılmaktadır. Uzun sözün kısası, seçimini kendini bildiğinden yana sömürü, baskı, şiddet ve savaşlara karşı; iyiden, doğrudan, güzelden; emek, barış ve özgürlükten yana yapmış bir kişi olarak oyum farklılıkların zenginliğinden doğan Halkların Demokratik Partisine, HDP’yedir... Ülkemiz emekçi halkının da seçimini hırsızlık, yolsuzluk ve ahlaksızlıklara yani haramilere ve karanlık güçlere karşı; iyiden, doğrudan, güzelden yana yapması dileğiyle...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa