Yeşili düşünme günü
Bugün yeşili düşünmek gerek. Şaka değil... Bugün gerçekten tam da yeşili düşünme günü!
Bu ülke asker yeşilinden çok çekti...
Bu ülke kendisini doların yeşiline adamışlardan çok çekti...
Bunlar yetmiyormuş gibi dünyayı dine sığdırmaya çalışanlar çıktı. Olanak olsa her yeri, her şeyi tek din yeşili bayraklarla kaplayacak dogmaseverler. Türkiye’nin başına bela oldular.
Yetmedi, Karadeniz’in yeşiline, Akdeniz’in yeşiline musallat oldular, büyük paralar kazanmak için. Kentleri yeşili az, betonu çok “büyük projeler” ile doldurdular.
Yetmezmiş gibi İstanbul’un kuzeyindeki ormanlarının yeşiline saldırdılar. Bu yapınca İstanbul’u boğacaklarını bile bile...
Gezi Parkı’na, oradaki bir avuç yeşilliğe bile saldırdılar.
Dogmanın yeşiline bürünen kurnazlar dolarların yeşili için doğanın yeşilini yok etmek istediler ve hâlâ da istiyorlar.
Oysa doğanın yeşilini yok etmek geleceğimizi yok etmektir. Doğanın yeşili yok edildiğinde insanlar da yok olup gidecektir. Çocuklar da çiçekler gibi kuruyup solacaktır.
Bugün gerçekten tam da yeşili düşünme günü!
Hangi yeşili? Doğanın yeşilini!
Aklıma yeşilin en güzellerini barındıran toprakların insanları, Hemşinliler geliyor. Hemşinlilerin bir güneş duası var: Publik. Ya da publig.
Uzun süren kışın ardından artık güneşin çıkması için bir çalı süpürgesine kollar takılır, kırmızı bir giysi giydirilir. Başına bir çeşit poşi bağlanır. Hazırlanan bu korkuluk “publig, bublik, ablik-bublik” gibi adlarla çağrılır. Çocuklar korkuluğu alır, maniler söyleyerek kapıdan kapıya dolaşır ve un, yağ, tuz, şeker, kaymak gibi yiyecekler toplarlar.
Çocuklar kapıdan kapıya gezerken şöyle tekerlemeler söylerler:
Baba publig ne ister
Allah’tan güneş ister
Veren cennet hatuni
Vermeyen cehennem kütuği
Abluk kubluk ne ister?
Yağ kabından yağ ister
Tuz kabından tuz ister
Un kabından un ister
Allah’tan güneş ister.
Yıl 2014. Çocuklar artık şöyle tekerlemeler söyleyecek duruma geldi:
Baba publig ne ister?
Toprak ister
Hava ister, su ister
Yeşillik ister
Bir de güneş ister...
Bugün gerçekten tam da yeşili düşünme günü!
Hangi yeşili? Ağacın yeşilini, yaprağın yeşilini, doğanın yeşilini!
Küçükler de, büyükler de yeşil olmadan yaşayamaz!
Bugün gerçekten tam da yeşili düşünme günü!
Doğanın yeşilini bizlerden çalanları düşünme günü...
Evrensel'i Takip Et