Hangi yüzdenin içindesiniz?
Fotoğraf: Envato
Bir öykü anlatılırdı gençliğimizde…
Yalan yanlış kulağımda kaldığınca aktaracağım:
Osmanlının son meclisinde sanırım bir konuşmacı,
“Bu meclisin yüzde doksanı …..”
gibilerden bir küfür savurur.
Meclis ayağa kalkar. Ortalık karışır.
O gürültü patırtı içinde bir üye hiç oralı değildir. Sessiz, olanı biteni izlemektedir…
Bir başkası dayanamaz ona sorar:
“Yahu, duymadın mı adam ne dedi ? Sen hiç alınmıyor musun ?”
Öteki dinginlikle yanıt verir:
“ Ben yüzde 10 un içindeyim…
Kimileri harıl harıl seçim için çalışıyor. En çok çalışanlar da bugünkü yönetimin yandaşları…
Neden ki ?
Paydaş oldukları için mi?
Paydaşlığı kaçırmak istemeyen bir kesim için bu geçerli, kuşkusuz…
Ama ötekilere ne oluyor ?
Bir kaç torba kömüre, pirince mi fit oluyorlar? Sadakaya gereksinimleri olanlar mı bunlar ? Onları sadakaya gereksinecek duruma kim düşürdü peki ?
Çoğunlukla okumuş-yazmış takımından kimileri de, olanın bitenin pek ayrımında değiller sanki. Kendilerini hangi yüzdeden sayıyorlarsa…
Biri çıkmış,
“Yasayı ben yaparım, ben uygularım. İstediğimi sorgulatırım. Bir yalancı tanık uydurtur istediğimi içeri attırırım. İstediğimi her türlü hırsızlıktan, her türlü kıyadan aklatırım.”
diyor.
Onlar hâlâ eski havalarının içinde…
Kendilerine göre biçtikleri yüzde içindeler ya… Armudun sapı var, üzümün çöpü var. Öteki “an… da bellese”, davranışım ondan yana olacaksa da, kimi kişileri seçmem diyecekler neredeyse…
Gerçekten ayrımında değiller mi artık bağımsızlığımızı yitirmekte oluşumuzun.?
Yoksa onları alın teri, yalancılık, laik cumhuriyet, demokrasi hiç mi ilgilendirmiyor ? Bağımsız mıyız, değil miyiz hiç mi umurlarında değil ?
“Düş görüyorsun!” diyeceksiniz belki.
Benim memurum, benim şuyum, benim buyum diyenler gibi değil, ben gerçekten yüzyıllardır acı çeken Anadolu insanımıza güveniyorum, inanıyorum. Gereken yerde gereken yanıtı verecektir böylelerine…
Bu yazıyı seçimden önce yazdım.
Siz seçimden bir gün sonra okuyacaksınız. Yanıldım mı bileceksiniz…
Yanılmış olsam da en son kazananın “biz” olacağımıza”inanıyorum.
Güneş balçıkla sıvanabilir mi?
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08