‘Mücadeleye devam’ seçimi!
Fotoğraf: Envato
Yerel seçimler dün yapıldı. 81 il ve bağlı ilçelerde belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ile on binlerce köy ve mahalle muhtarı seçildi.
Herhalde bu seçimin, Türkiye’de çok partili düzene geçilmesinden beri, sonuçları itibarıyla da en tartışmalı seçim olacağını söyleyebiliriz.
Seçim öncesinden başlayan “sandıklar çalınacak”tan kimi siyasetçilere “suikast yapılacağı”na kadar varan tartışmalar kuşkusuz ki, yolsuzluk ve rüşvet skandalıyla ortaya çıkan devleti yöneten zihniyetin ahlaki tutumuna yönelik kuşkuların ifadesidir. Cihan Haber Ajansı ile Anadolu Ajansı arasındaki çekişme, hiç olmadık kent merkezlerinde elektrik sönmeleri, sayımlara yapılan itirazlar seçimin sonuçları itibarıyla olmasa da ahlaki bakımdan çok konuşulacaktır.
Elbette bu seçim yerel olmayı çok aşan, pek çok yönüyle uzun süre tartışılacak bir “yerel seçim”di. Ortaya çıkan sonuçlar da bu yaklaşımı doğrulayacak mahiyettedir.
Piyasa iktisatçıları iktisat bilimini nasıl ki piyasada olup bitenin “akılcı açıklaması”na indirgemişlerse, sermaye partileri ve politikacıları ve onların her türden sözcüleri de seçim sonuçlarını değerlendirmeyi, seçimden en başarılı çıkanın “kendileri olduğu”nun “akılcı açıklaması”na indirgemişlerdir.
Dün yapılan seçim, öyle anlaşılıyor ki, her düzen partisi için “Aslında ben kazandım, diğerleri kaybetti!” diyecekleri pek çok dayanak sunacak mahiyettedir. Bu yüzdendir ki, “Seçimde kim ne oy aldı?”, “İller bazında ve ülke bazında oyların anlamı ne?”… üstünden analitik değerlendirmeler, bu günden itibaren, hatta bir sonraki seçime kadar yapılmaya devam edecektir.
Ancak seçimden ortaya çıkan oy dağılımı, ülkeyi, siyasi alandaki derinleşen bunalımın çözümünü kolaylaştıran değil zorlaştıran sonuçlar ortayı çıkarmıştır. Çünkü artık Türkiye’nin halkına verecek bir şeyi kalmamış AKP’nin oy oranını yüzde 45’ler dolayında tutması, AKP içindeki klikler mücadelesini de sertleştirecektir. Ve dahası bu sonuçların CHP içinde de iç çatışmayı kışkırtıcı etkenleri yükselteceğini beklemek gerekir.
Düzen partileri elbette bu seçimden kendilerine ilişkin sonuçlar ve dersler de çıkaracak, “başarılarını” öne çıkararak propaganda malzemesine dönüştürecektir. Ama düzen partilerinin çıkardığı sonuçlar elbette bizleri, Türkiye’nin demokrasi güçlerini çok dolaylı ilgilendirir. Bizi asıl ilgilendiren kendi çıkaracağımız derslerdir.
Ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin demokrasi güçlerine “mücadeleye devam” çağrısı mahiyetindedir. Çünkü görülmektedir ki, ister yolsuzluk ve rüşvet skandalı, ister Hükümetin özgürlük düşmanlığı, isterse savaş kışkırtıcılığı,… gibi son derece önemli konularda sermeye partilerinin birbiriyle çatışmasından, çatışma ne kadar sert olursa olsun, özgürlükleri genişletecek, demokrasiyi geliştirecek, halkın talepleri doğrultusunda birleşip güç olacakları bir mücadele çıkmamaktadır. Dahası, sistem partileri arasında, halkın seyircisi olduğu bir siyasi mücadele, yığınları doğrudan siyasi mücadelenin dışına itmekte, onların aktif biçimde siyasette yer almasını engellemektedir. Nitekim, özellikle de son üç aylık dönemde, AKP Hükümeti ve sermayenin muhalefet partileri arasındaki yüksek tempolu kavgada, halk bu kavganın sadece oy vererek taraf olan seyircisine dönüştürülmüştür.
Kısacası seçimin, bir kez daha Türkiye’nin demokrasi güçlerinin önüne, bir kez daha, işçi sınıfının ve halkın ileri kesimlerinin birleştirilmesi ve demokrasi mücadelesine doğrudan müdahale edecekleri bir mevziye girmek için çabalarını bugünkünden çok daha ileriye götürmeleri görevini koymuştur.
Dünkü seçimin ortaya koyduğu verilerden çıkarılacak temel ders; “Mücadeleye, daha bilinçli ve daha büyük enerjiyle devam!”dır.
Seçim sonuçlardan çıkarılacak diğer bütün sonuçlar, bu görevin yerine getirilmesi için ele alındığı ölçüde anlamlı olacaktır.
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00