07 Nisan 2014 07:16

Şu demokrasi denen şey!..

Şu demokrasi denen şey!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Delikanlı beyefendi Azerbaycan’a giderken yine demokrasiden söz açtı. Fazlasıyla demokrattı. Ve demokrasiyi geliştirecekti! Yapar mı yapardı. Ne varsa tek başına yapmamış mıydı? Yerel seçimlerde Yalova’da da.. Ağrı’da da.. İstanbul’da da.. Ankara’da da aday o değil miydi? Tek aday! Tek seçici gibi. Fatih Terim yine de katlanılır sayılabilirdi: Epi topu futbolla sınırlıydı. Delikanlı, Kenan Evren misali sınır hudut tanımıyor. Her şeyi biliyor.. Her şeyi düzenliyor. Çözüyor. Olmadı kestirip atıyor!
Çözüm süreci mesela. Adını o taktı, “çözüm” dedi. Hâlâ çözecek! “İmralı” diyorlar. “Ne varmış İmralı’da, yapacağımız her şeyi yaptık” deyip çıkıyor işin içinden. Demokrat ya! Aklında cumhurbaşkanlığı seçimi.. Ne yapar tasarımlarında. El altından diyecek ki, “Şimdi İmralı’nın sırası mı? Görmüyor musunuz sıkışıklığımı!” Mecbur, Ergenekon taraflarına yanaşacak. Üstelik gördü ki, kendisi 2 milyon civarında azalıp MHP aynı miktarda çoğalmış.. Tedbir alacak! Biraz şovenlik yapsa ne olur ki! Demokratlığın sosu şovenlik olmaz mı? Olur olur.. Bal gibi olur! Ama “pata” durumu var gibi: Bir yanda kendi.. Bir yanda CHP+MHP. Kilit BDP’nin elinde. Ne olacak? Kürt’e de bir “mavi boncuk” atması lazım geleceğini bilecek kadar tecrübeli bir “usta”! Bir izah.. Bulup çıkaracaktır. İçeriği “anlayın beni, hele Cumhurbaşkanlığı işi hallolsun” olacaktır! Ve demokrat olmaya devam edecek, hatta derinleştirecektir!
Bir de millicidir! Baksanıza Twitter yasağını kaldıran Anayasa Mahkemesi kararına dediklerine. Mecburen uygulayacaklarmış.. Ama saygı duymuyormuş! AYM’ye saygısızlık belirten bir “iktidar”! Üstelik AYM saygısızlık kervanına en son eklendi. “O savcı”, “o yargıç” ile başlamış.. HSYK’ye saygısızlıkla sürmüştü. Arada sair kararlarıyla sair mahkemeler. Danıştayı.. Sulh ve Asliye cezası.. Şusu busu.. Atatürk Orman Çiftliği’nin ortasına.. Tıpkı elinden gelseydi Taksim’in ortasına.. Gezi’ye yapacağı gibi.. Etrafta katledilmedik ağaç bırakmayarak.. Heyüla gibi bir Başbakanlık binası oturtmaya girişmek nedir? Mahkeme neymiş.. Yapacağız.. Girip içine oturacağız ne demektir! Saygısızlık yeterli midir izah için? Ve hâlâ açılmış soruşturmalar durmaktadır. Hırsızlık ve mahkeme.. Yürümemektedir!
Sadece hukukun üstünlüğü değil, ama hukuk önünde eşitlik burjuva demokrasisinin ikiyüzlü aldatıcılığının ifadesi olduğu kadar.. Gereğidir de. Özü şiddettir. Ama örtüsü de.. Sosyal alan tepeden tırnağa eşitsizlik doluyken.. Tamamen biçimsel olan bu hukuk önündeki eşitlik de  içerilidir. Pek demokrat diktatör.. Örtü olmasına örtü.. Ama burjuvazinin elinde aslı astarı asıl sosyal eşitsizlikleri örtmek olan demokrasiyi derinleştireyim derken.. Hukuku da elinde kılıç çırılçıplak ortada bırakıp işlevsizleştirmek üzere.. Çekip tüm örttüklerinin üzerinden almakta.. Kral çıplak kalmakta.. Takmamaktadır!
Twitter “milli şirket değil”miş! Allah Allah! Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye. Nerem doğru ki demiş! Kim baştan ayağa “milli” bir şirket gösterebilir? BP mi? Mobil mi? Yoksa KOÇTAŞ mı? Borsa’daki şirketlerin yüzde 80 civarında yabancı sermayenin elinde olduğunu bilmeyen mi var? “Yerli” denenler de.. Ya doğrudan iş birliği yapıyor.. Ya en azından kredi alıyor.. Ama bir türden “millilik”in ötesinde duruyorlar. Füzeleri almayı tasarladığınız Çin şirketi milli mi yoksa? “Tabana mesaj” içerikli.. Ve Türk-İslam sentezi çerçeveli salt siyasal lakırdıların dayanağı uzun süredir sıfırlanmıştır..
Üstelik gayrimilliliğine de bakıp.. küçümsenmeyecek ihtiyaç olan demokrasi talkımını diktatöre terk etmeyeceğiz şüphesiz. Ama talkım olduğunu da bileceğiz!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa