Süleymaniye
Fotoğraf: Envato
Bu haftaki yazımı Süleymaniye’den yazıyorum. 30 Nisan’da gerçekleşecek seçimler nedeniyle şehir Celal Talabani’nin liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Nuşirevan Mustafa liderliğindeki Değişim (Goran) Hareketi ve Kürdistan İslami Birlik bayraklarıyla süslenmiş durumda. Geceleri gençler arabalarda bayrak sallayıp, korna çalıyorlar.
Seçimler özellikle KYB açısından önemli. 21 Eylül 2013’teki Kürdistan Bölgesel Yönetimi seçimlerinde KDP yüzde 37.8’le oylarında artış sağlayıp birinci parti konumuna geldi. Goran ufak bir kayıpla yüzde 24.2 oy oranına ulaşırken, KYB büyük bir kayba uğrayarak yüzde 17.8 oy oranıyla KBY’nin üçüncü partisi konumuna yerleşti. Ancak seçimden bu yana yedi aydır Kürdistan hükümeti kurulabilmiş değil. KYB oy kaybına uğrasa da silahlı peşmerge gücünü elinde tutuyor ve bu güç partiye sandık dışında önemli bir etki sağlıyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin güvenliği Asayiş adı verilen bir yapı tarafından sağlanıyor. Ancak ne KDP ne de KYB ellerindeki silahlı güçleri ortak bir güvenlik kurumu lehine feshetmiş değiller. Dolayısıyla pratikte Asayiş Erbil’de KDP’nin, Süleymaniye’de KYB’nin milislerinden oluşuyor. Kurumsallaşmanın sağlanamaması ise siyasette kaçınılmaz olarak önemli belirsizliklere yol açıyor. Örneğin, KYB’nin Süleymaniye’de yerel seçimi kaybetmesi durumunda, şehrin yönetimini bırakıp bırakmayacağı bir soru işareti. Keza, Erbil’de hükümetin kurulamaması bu krizin başka bir göstergesi. Eylülde ikinci parti konumuna gelen, ancak silahlı kanadı bulunmayan Goran hükümete katılmak ve petrol gelirlerinden payına düşeni almak istiyor. Fakat KDP KYB’yi devre dışı bırakmayı göze alamıyor. 1994-97 yıllarında KDP ve KYB arasında Birakujî adı verilen savaşın hatırası hala taze. KDP’ye yakın Rudaw web sitesine göre KDP Goran’a Peşmerge Bakanlığı ve Maliye Bakanlığını önermiş. Ancak gerçek kontrolün KDP ve KYB’de olduğu bu iki bakanlık Goran için kazançtan ziyade yük olacağa benzer.
Öte yandan gerek Kürdistan gerekse Irak’taki siyasi düzen açısından KYB’deki liderlik değişiminin ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği sorusu önem arzediyor. 18 Aralık 2012’de hastaneye kaldırılan Celal Talabani’nin Almanya’da tedavisine devam ettiği söyleniyor. 81 yaşındaki liderin sağlık durumu Süleymaniye’de halk arasında – yüksek sesle olmasa da - tartışılıyor. Talabani’nin fiili yokluğu gerek Kürdistan gerek Irak siyasetindeki rolü açısından her geçen gün daha hissedilir hale geliyor. Erbil’le Bağdat arasındaki ilişkilerin iyice gerildiği bu dönemde Talabani Bağdat’ta önemli bir rol üslenebilirdi. 30 Nisan seçimleri Bağdat siyasetinde de yeni gelişmeleri gündeme getirebilir. Bu açıdan Şii Başbakan Maliki’yle yıldızları barışmayan Şii Muhalif Lider Mukteda el-Sadr’la Mesud Barzani arasındaki diplomasiyi yakından takip etmek gerekiyor. Erbil’in petrol konusunda bağımsız davranmasından rahatsız olan Maliki Irak bütçesinden Kürdistan’a ayrılan yüzde 17’lik payı ödemiyor. Bu da nüfusun beşte birinin hükümetten maaş aldığı Kürdistan’da ciddi sıkıntı yaratmış durumda. Barzani’nin seçim öncesi dile getirdiği bağımsızlık söylemini bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.
Diplomaside önemli bir gelişme de 2001’de Vatanseverlik Yasası gereği ABD’de teröre destek veren örgütler listesine alınan KDP ve KYB’nin bu listeden çıkarılmaları için Senatörler John McCain ve Robert Menendez’in verdiği teklif. Beyaz Saray yetkilileri bu durumun saçmalığını ve düzeltilmesi gerektiğini kabul ediyor, ancak Kongrenin sadece KDP ve KYB değil daha geniş bir düzenleme eğiliminde olduğu söyleniyor. Hukuk ve lobicilik firması Patton Boggs’un bu iki Kürdistan partisi için çalıştığı basına yansıdı. Barzani daha önce bu konu yüzünden Washington ziyaretini iptal etmişti.
Süleymaniye’yi siyasette sıcak gelişmeler bekliyor. Siyasi belirsizliklere ve geçmişteki savaş ve soykırımlara rağmen geleceğe umutla bakan halka derin bir saygı duymamak elde değil. Ve şu anda bahar zamanı. Süleymaniye’nin dağları yeşermiş, sarı dağ çiçekleri ve gelincikler açmış.
- Türkiye-Suriye ilişkisi 18 Aralık 2024 04:58
- Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet 11 Aralık 2024 04:32
- Lindner’in komplosu ve Almanya’da seçimler 27 Kasım 2024 04:40
- Trump'ın zaferi: Enflasyon algısı ve 2008 sonrası aile şirketleri 13 Kasım 2024 04:08
- ABD’de seçimler ve yeni saflaşma 06 Kasım 2024 04:51
- Yeni Yeşil Düzen’in sergüzeşti 30 Ekim 2024 04:35
- Tırmandırarak gerilimi azaltmak 02 Ekim 2024 04:16
- AfD’li sınıf fraksiyonları ve aile/cinsiyet politikaları 11 Eylül 2024 05:03
- Saksonya ve Thüringen'de seçimler 04 Eylül 2024 04:30
- AfD'nin aile politikası 28 Ağustos 2024 04:15
- Thüringen'de nüfus, aile ve siyasi eklemlenme 21 Ağustos 2024 04:39
- Taşra ve siyasi kültür: Doğu Almanya'da seçimlere doğru 14 Ağustos 2024 04:22