Taksim’de ve her yerde 1 Mayıs için mücadeleye
Fotoğraf: Envato
2014 1 Mayıs’ını kutlamak için hazırlıklar ve girişimler sürüyor.
Aslında Hak-İş, Memur-Sen ve Türk-İş yönetimi, kendi miting başvurularını yaparak girişimlerini bitirmiş görünüyorlar. Geriye sadece işçileri otobüslere bindirip kutlama alanlarına götürmek kalmış!
DİSK ve KESK ise TTB ve TMMOB ile birlikte Taksim’de bir kutlama için girişimlerini sürdürüyor. Önceki gün İstanbul Valisi ile konfederasyonlar arasındaki görüşmede Vali konfederasyonlara Yenikapı’daki alanı gösterdi; Taksim’e izin verilmeyeceğini açıkladı.
Öyle anlaşılıyor ki, Taksim tartışması 1 Mayıs gününe kadar sürecek!
Geçmiş yıllardaki tartışmalar da dikkate alındığında elbette yapılması gereken 1 Mayıs kutlamalarını Taksim tartışmasına boğmamaktır. Tartışma konfederasyon yöneticileri ile Valilik arasındadır. Ama işçiler de kendi tepkilerini göstererek, işyerlerinde, sanayi havzalarında, işçilerin emekçilerin kitlesel çalıştığı hizmet kurumlarında Taksim’de kutlama talebinin tarafı olarak sürece müdahale etmekle, daha kitlesel kutlama çalışmalarıyla Taksim’de kutlama talebini birleştirerek mücadele etmekle yükümlüdürler.
Geçmişteki Taksim tartışmalarından da biliyoruz ki, sorun Taksim’e izin verilip verilmemesi değil, 1 Mayıs’ın bu tartışmaya rağmen yerellerden başlayan çeşitli etkinlikler ve “ön kutlamalarla” Taksim’de kutlama için gerekli baskıyı oluşturacak bir mücadele süreci olarak değerlendirmektir. Başka bir söyleyişle Taksim’de 1 Mayıs kutlamayı ne yazık ki Türkiye’nin işçileri, emekçileri yeniden kazanmak zorundadır. Yani sorun, Valiliğin mantıksal gerekçeler, insan hakları, AİHM kararlarına dayanarak “ikna edilmesi” olmaktan öte bizzat emekçilerin, işçilerin birleşik güçleriyle Taksim’e çıkıp çıkamamasıyla ilgilidir.
Eğer Taksim’de kutlamalarda kararlıysak, öncelikle bu kararlılığın gereği olan çalışmaları, sendikalı mı değil mi demeden tüm işyerlerinde tüm sanayi havzalarında yapmaktır. Aksi halde konfederasyonlarla Valilik arasındaki tartışmayı bekleyen sıradan beklenticilere dönüşülür.
Kuşkusuz ki sadece İstanbul değil, tüm ülkede kutlamaların alan kutlamalarıyla sınırlanması 1 Mayıs’ın geleneğiyle ve ruhuyla çelişir. Tersine işyerinden başlayarak her alanda emekçilerin en geniş kesimleri 1 Mayıs’ın neden ve nasıl kutlanması gerektiği tartışmaları açmaları, etkinlikler düzenlemeleri, gösteriler ve basın açıklamalarıyla kutlama çağrısını etkili bir biçimde yapmaları önemlidir.
Yine illerde “Tek bir 1 Mayıs” kutlanması için çalışmalara hız vermek, sendika bürokrasisinin kendi çıkarları ve Hükümete yakınlıkları üstünden 1 Mayıs’ı işçileri, emekçileri bölmenin bir vesilesi olarak kullanmalarının önünün kesilmesi de son derece önemlidir.
Bu açıdan bakıldığında; sınıftan yana sendikacıların, Kurultay Komitelerinin ve işçilerin, kamu emekçilerinin ileri kesimlerine, emekçilerin daha geniş kesimlerinin 1 Mayıs’a katılımları için çabalarını yoğunlaştırmaları son derece önemlidir.
Nitekim gazetemize gelmeye başlayan haberler ve işçi mektupları da işyerlerinde ve sanayi havzalarında 1 Mayıs’a hazırlık çalışmalarının başladığını göstermektedir. Çağlayan işçilerinin önceki gün gazetemizde yer alan, Suriyeli işçilerin de katılımıyla başlayan, “üç dilli” (Türkçe, Kürtçe, Arapça) bir ajitasyon yapma karalarıyla öne çıkan çalışmaları sınıfın enternasyonal görevleri ve tutumuyla ilgili önemli bir konuyu da gündeme getirmektedir. Ama bu durum Çağlayan’a has da değildir. Bugün pek çok ilde Suriyeliler ucuzdan da ucuz işçiler olarak vardırlar. Bu yüzden bu 1 Mayıs işçi sınıfının enternasyonalist görevleri üstünde tartışmayı da önemli kılmaktadır.
Türkiye’nin içinden geçtiği süreç, işçi-emekçi taleplerinin çok daha kitlesel ve coşkulu biçimde haykırıldığı bir 1 Mayıs için son derece elverişli koşullar sunmaktadır. Yeter ki mücadeleden yana sendikacılar, ileri işçi kesimleri üstlerine düşeni yerine getirsinler.
1 Mayıs’ı Taksim’de ve her yerde kutlamak için haydi daha kararlı ve daha büyük bir enerji ile çalışmaya!
- Metal TİS'i ve bir kez daha sendika bürokrasisine karşı mücadele sorunu 08 Şubat 2020 00:08
- Şimdi gözler 5 Şubat’ta başlayacak metal grevinde! 31 Ocak 2020 00:12
- Grev komiteleri etrafında örgütlenme günleri 25 Ocak 2020 00:30
- Örgütsüzlük bir işçi sağlığı sorunudur! 22 Ocak 2020 00:21
- Şimdi zaman, gerçek bir grev için birleşme zamanıdır 18 Ocak 2020 00:00
- Din ve milliyetçilik istismarcılığı artık eskisi kadar etkili değil 15 Ocak 2020 00:40
- İşçiler siyasetle uğraşmadan kazanılmış haklarını bile savunamaz! 07 Ocak 2020 23:31
- İşçiler, iki 2020’den birini tercih edebilir! 03 Ocak 2020 00:29
- 2021 asgari ücretinde de aynı oyun sahnelenmesin diyorsak... 28 Aralık 2019 00:45
- "Asgari ücret"te bu yıl da aynı oyun sahnede! 21 Aralık 2019 00:36
- Ya işçiler devreye girerek kazanacak ya da hiçbir şey! 14 Aralık 2019 00:42
- MESS’in TİS’i YHK’ye götürmesi önlenmek isteniyorsa... 11 Aralık 2019 00:45