Rabia’nın anlamı neden değişti?
Mısır Cumhurbaşkanı Mursi askeri darbeyle devrildiğinde Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda toplanan taraftarlar, kendilerini Tahrir Meydanı’nda toplanıp iki parmakla zafer işareti yapanlardan ayırmak için dört parmaklı RABİA işaretini icat etmişlerdi. İşgal ettikleri meydanın adını simgeleyen bir işaretti bu. Sonradan buna başka anlamlar yakıştırıldı. Kimine göre Ehli Beyt’i temsil ediyordu, kimine göre kendini dördüncü halife ilan eden Muaviye’nin işaretiydi! Bir kez bir hareketi temsil etsin diye bir simge geliştirildiğinde, sonradan ona efsanevi kökler bulmak da zorunlu hale gelir. Gerçek bir süre sonra unutulur, işaret kullananın meşrebine göre farklı anlamlar kazanabilir. Mısır halkı için, dört parmak açık el işareti, hâlâ Rabia Meydanı’nı ifade ediyor. İdama mahkum edilen 529 kişi adına gösteri düzenleyenler için de bu anlama geliyor. Mursi darbeciler tarafından tutuklandığında bunu protesto etmek ve Rabiatul Adeviyye Meydanı’na destek amacıyla Tayyip Erdoğan da bu işareti çok sık kullanıyordu. Anlamı belliydi: Mısır halkına destek, darbeyi protesto!
Fakat ne hikmettir, bir süredir R.T. Erdoğan her bir parmağa kendince yeni anlamlar verdi. Bir: Tek devlet, İki: Tek Bayrak, Üç: Tek millet, Dört: Tek vatan!
Epeydir Mısır konusunda sesi çıkmayan, yüzlerce kişinin idama mahkum edilmesi karşısında CHP bir şeyler yapmaya çalışırken parmağını oynatmayan Erdoğan ve partisi, Rabia’ya da güncel ve yerel bir anlam yüklemiş bulunuyor. Acaba neden?
Protesto gösterilerinde AKP görünmüyor. Partililer, parti kimliğini gizleyerek kefenlere bürünüyor, meydanlara koşuyor, Sisi diktatörlüğüne lanetler yağdırıyor ama “Yüksek İrade”nin sesi çıkmıyor.
Çünkü ABD, Suudi Arabistan, Katar artık Rabia istemiyor. Sisi darbesine her türlü desteği veren bu ülkeler, Türkiye’yi de kendileri gibi hareket etmesi için zorluyorlar.
AKP hükümeti bu baskı karşısında dik duramıyor. Kendi işçisine, emekçisine, gençliğine, Anayasa Mahkemesine, paralel yapısına “dik duran” adam, dört parmağını yine açıyor sonra “aman kızmasınlar” diye düşünüp olmadık anlamlar yüklüyor. Hem Rabia işareti yapmış oluyor, hem yapmamış!
ABD ve İsviçre başta olmak üzere birçok hükümet Mısır’daki idam kararlarına karşı çıkarken, AKP kimliklerini gizlediği kefenli göstericileri meydanlara gönderip kendisi arkadan izlemekle yetiniyor. TBMM’de CHP ve MHP bir kınama kararı çıkarmaya niyetleniyor, ama AKP katılmıyor.
Akla ilk gelen, 30 Mart öncesinde ortalığa saçılan tapelerden birindeki diyalog oluyor. Suudi karanlık adam Yasin El Kadı ile ilgili olan ve Bilal’in “içimizdeki düşman” olarak suçlanmasına sebep olan sosyal ortam skandalında, Yasin El Kadı’nın Suudi Arabistan aleyhine tweet atılmasına müdahale edilmesini istediği anlaşılıyordu.
Görünen o ki, bu gönülsüz sessizliğin ve “dik duran” adamın eğilip bükülmesinin nedeni uluslararası ilişkiler, ABD, Katar, Suudi Arabistan baskısından ziyade, 17 Aralık’tan bu yana içine girilen çıkmazlarla dolu sokaktır.
Evrensel'i Takip Et