Eğitim şart!
Fotoğraf: Envato
Bu kez arayı epeyce açıp, bir ayı tamamlamışım yazamadan. Sandıklarla yatılıp kalkılmış, kırk katırla kırk satır arasında salınanlar şaşkınlıktan bakakalmış haldeyken, paralellerin kesişmesi için Godot’yu bekler gibi sonsuzu bekleyenler arasında pek de olamadığım koca bir ayı toplantılardan eğitimlere, ülkeden ülkeye sekerek geçirmişim. Aramıza giren uzaklıklardan mıdır bilmem, gittikçe daha yorucu bulmaya başladım bu duygudurum dalgalanmalarını, öğrenilmiş çaresizlik hallerini…
Katıldığım toplantıların sonuncusu UNESCO Karar ve Verileri Işığında İnsan Hakları Eğitimi Uluslararası Konferansı oldu. Ankara’daki toplantı Hacettepe’nin Sıhhiye yerleşkesinde, kaldığımız yer ise odasında seccade ve kıbleyi gösteren okun unutulmadığı ama dolabına askı koymayı başaramadıkları, odadaki buzdolabının çalışmadığı beş yıldızlı taklidi yapan Bera nam bir zavallı oteldi. Yerleşke ile otel taklidi arasında Kurtuluş Parkı, parkta özelleştirmeye karşı hanidir mücadele eden bir avuç Yatağan işçisi ve onların etrafını sarmış, TOMA’larını, silahlarını kuşanmış, bizim toplantıda haklarında “eğitim şart” tadında konuşmamız beklenen bir polis ordusu vardı. Bu memleket manzarasını tamamlamak üzere benim konuşmacılarından biri olduğum oturumun diğer konuşmacılarının da Kamu Başdenetçisi ile Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı olduğunu söylemeliyim. Eğitim programları ve denetim ilkeleri temelinde kurumlarının yapılanmalarını aktaran konuşmacılara, alandan örneklerle kanırtarak sorduğum soruların yanıtını elbette alamadım. Yanıtları Emniyet Genel Müdürlüğünün 2012 yılında yayınladığı İnsan Hakları Faaliyet Raporunda buldum ben de…
Rapordan bazı alıntıları sizlerle paylaşacağım: “1996 yılından beri İnsan Hakları alanında çalışan birimleri olan, bu konuda lisansüstü eğitim için yurtdışına personel gönderen bir teşkilatın, bu kapsamlı çalışmalarının yeterince bilinmediği düşüncesinden hareketle bu çalışmaların yıllık raporlanması ihtiyacı gereği böyle bir çalışma ortaya çıkmıştır. Hem teşkilat personeli arasındaki insan hakları bilincine katkı yapması, hem de bu alanla ilgili diğer kurum ve kişilerin faydalanabilmesi amacıyla “Emniyet Genel Müdürlüğü 2012 Yılı İnsan Hakları Faaliyet Raporu” istifadenize sunulmuştur. Terörle Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde, 31/01/1996 tarihinde İnsan Hakları ve Yurtdışı İlişkiler Şube Müdürlüğü kurulmuştur. Bu birim 26/02/1999 tarihinden itibaren İnsan Hakları Şube Müdürlüğü olarak 2008 yılına kadar faaliyetine devam etmiştir. Daha sonra anılan şube müdürlüğü İnsan Hakları ve Değerlendirme Şube Müdürlüğüne dönüştürülmüş ve insan hakları konusunda genel koordinasyon görevi 26.10.2010 tarihinde Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan İnsan Hakları Şube Müdürlüğü’ne verilmiştir. yeni yapılanmalar doğrultusunda, insan hakları ihlal iddialarının araştırılması amacıyla 2008 yılında Teftiş Kurulu Başkanlığı bünyesinde, İnsan Hakları İhlal İddialarını İnceleme Bürosu kurulmuştur.” İnsan hakları ile ilgili birimin Terörle Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulmasındaki dehşet duygusunu şimdilik bir kenara bırakıp, “eğitim şart” toplantısı ile uyumlu programlarına bir göz atalım isterseniz. Rapordan; Güvenlik Bilimleri Fakültesi, Polis Meslek Yüksek Okulları, Polis Meslek Eğitim Merkezi ve Eğitim Dairesi Başkanlığı İnsan Hakları (Komiser Yardımcılığı Kursu) içinde her birinde, bir dönem haftada 2 saat insan hakları eğitimi verdikleri anlaşılıyor. Özellikle 2000’li yıllardan başlayarak Avrupa Birliği destekli eğitim projeleri de cabası… Eğitimden yana bir sıkıntı yok göründüğü kadarıyla!
Rapordan bir alıntıyla devam ediyorum, özellikle bu bölüm tam da yukarıda tarif ettiğim memleket manzarasının “park” hallerine işaret ediyor çünkü:
“Ülke genelinde standart bir uygulamaya gidilebilmesi ve polisin orantılı güç kullanımının sağlanması amacıyla “Toplumsal Olaylarda Görevlendirilen Personelin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerindeki Hareket Usul ve Esaslarına Dair Yönerge” hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Taşra birimlerinde görev yapan tüm Çevik Kuvvet personelinin göz yaşartıcı gaz silahları ve mühimmatlarının türleri, eğitim ve kullanım esasları, insanlar üzerindeki fizyolojik etkileri, ilkyardım esasları ile depolama ve imha esasları hakkında bilinçlendirilerek toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluklara göz yaşartıcı maddeler ile müdahalede bulunacak personelin gerekli önlemleri alarak gaz mühimmatlarını daha verimli şekilde kullanmalarını sağlamak ve özel eğitimden geçirilmelerinin devam ettirilmesi amacıyla Göz Yaşartıcı Gaz Silahları ve Mühimmatları Genelgesi yayınlanmıştır.”
Eğitim var, düzenleme var, peki bu manzarada eksik olan ne? Rapor bu sorunun ve benim toplantıda sorduğum sorunun yanıtını da veriyor. Zor kullanmada sınırın aşılmasından ceza alan yok! Cezasızlık var! İnsan hakları ihlallerinin sürdürülmesi için siyasi irade var! Üstelik bu sağlam irade yalnız bugün değil, her zaman vardı. Bizler görmemeyi yeğledik çoğu zaman…
Bu sağlam iradeye karşı bugünü dünden ayırmadan ilkeli bir mücadele yürütmezsek bize rahat yok!
- Memoria 16 Ocak 2025 04:45
- Hoş gelmedin yeni yıl, bizsiz olmaz! 02 Ocak 2025 04:46
- Bir ödülün hikayesi 26 Aralık 2024 06:25
- Hüsnü Öndül, insan hakları mücadelesine armağandı... 19 Aralık 2024 04:45
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43