22 Nisan 2014

İlkyaz türküsü ya da Guernica\'yı anımsamak *

DİĞER YAZILARI

Kimilerine göre aşkın, coşkunun, güzelliğin mevsimidir ilkyaz. Yenilenen doğa sevinç taşır insanlığa, umut tazeler. Kimileri içinse ölüm, kıyım ve acının adıdır. İlkyaz. Eğer Irakta, Filistin’de, Darfur’da yaşamıyorsanız, eğer Guernica, Hiroşima ve Nagazaki’deki toplu ölümleri ve yıkımları duymazdan gelen, anımsamak istemeyenlerdenseniz bu tür duyguları anlamakta zorlanabilirsiniz. İspanyolların evrensel değeri Rafael Alberti “İlkyaz Türküsü” şiirinde bu yaman çelişkiyi dile getirir:

“Sevinç durmasın yeşersin,
Sevinç ilkyazın güneşiyle,

Ne çıkar ilkyaz gelse de
kederli olmaya neden var bir sürü.

Bir yerleri kanar dünyanın.
İşte ilkyaz geldi.

Ne çıkar ilkyaz gelse de,
Ölüm dolanır durur başıboş.

Aydınlık sevinç nerede, bul onu.
Soğuk rüzgarlarla kararan yerde mi?

İlkyaz nasıl kök salar?
İlla ki ölüm mü gerekli?
    
İspanyanın Bask bölgesinde antik küçük bir kenttir Guernica.10 bin Basklının yaşadığı kentin Castilla Krallığına dek uzanan köklü bir tarihi geçmişi, efsanelere dayalı kutsal bir kimliği var. Takvimler 1937 ilkyazını gösterirken İspanya iç savaşı da tüm hızıyla sürüyordu. General Franco’nun önderliğindeki faşist güçler iktidardaki Cumhuriyetçileri devirmek için var gücüyle saldırmaktaydı. Franco Hitler Almanya’sının Nazi kuvvetleri tarafından açıkça desteklenirken, batılı ülkelerin hemen tümü yansız kalmaya özen gösteriyor, Hitler’le iyi geçinmenin yollarını arıyorlardı. İlkyazın güzelliklerini doyasıya yaşamaya alışkın Guernica halkı 26 Nisan 1937 sabahına her zamanki gibi erken saatlerde neşe içinde uyanmıştı. Çok sürmedi yaşam sevinçleri. Uçak filoları kapladı gökyüzünü. Franco’yu destekleyen Nazi uçakları, yeni ürettikleri bombaların etkisini ölçmek için bu küçük antik kenti deney alanı seçmişlerdi. Daha sonra 2. Dünya Savaşında atom bombasının gücünü Hiroşima ve Nagazaki’de deneyen ABD gibi. Faşizme onurla direnen Guernica, halkı ve kentiyle göz açıp kapayıncaya kadar bir yıkıntıya dönüştü. Binlerce kişi öldü, yaralandı, sakat kaldı. Batılı bir kısım medya bu faşizm zulmünü görmezden gelmeyi yeğlerken Fransa’da yayınlanan “Humanite” gazetesi vahşeti yalın ve çarpıcı bir başlıkla duyurdu dünyaya: “Bu sabah artık Guernica yok”. Yıllar sonra Nurnberg Mahkemesinde Nazi suçlarından yargılanan Mareşal Göring, Guernica için şunları söylüyordu: “Kenti deney alanı olarak kullandık. Bu içler acısı bir olaydı. Ama başka türlüsü de olamazdı. O dönemde böylesi deneyler başka türlü gerçekleştirilemezdi.”
Guernica unutulmadı. Barışa, halkların kardeşliğine inanan pek çok ulustan aydın, sanatçı, yazar, şair Guernica için kaleme sarıldı, Guernica’yı ölümsüz kılansa İspanyolların dahi ressamı, barış eylemcisi Picasso oldu. Guernica katliamını duyduğunda Fransa’da sürgündeydi.
1 Mayıs 1937’de hemen çalışmaya koyuldu. Çok sayıda eskiz çizdi. Yoğun çalışma sonunda bir yıldan az bir zamanda tabloyu bitirdi. Modern savaşın acımasızlığına dikkat çeken, sergilendiği her ülkede yoğun ilgiyle izlenen Guernica tablosu anavatanı İspanya’ya ancak
Franco’nun ölümünden sonra dönebildi. Picasso’nun “Guernica” tablosu günümüzde Madrid Reina Sophia Müzesi’nde sergileniyor.
 Anımsayacaksınız, Irak Savaşının hemen başlarında Colin Powel Birleşmiş Milletlerde basın toplantısına çıkarken hemen arka panoda bulunan bir Guernica tablosunun üstünü örttü görevliler. Örttüler çünkü emperyalistlerin güçleri ne olursa olsun vahşetlerinin izinin gelecek kuşaklara kalmasından korkuyorlar. Yarına belge olabilecek her nesneden ürküyorlar. Resimden, fotoğraftan, belgesel filmden, yazıdan, şiirden, karikatürden, heykelden korkuyorlar. Kalemini satın alamadıkları gazeteciden de... Geleceğe cinayetlerinin izi kalmasın istiyorlar. Ama yağma yok. Gelecek kuşakların lanetinden kaçamayacaklar.

* 26 Nisan 2014 Guernica Katliamı’nın 77. yıl dönümü. Guernica’yla ilgili yazdıklarımı pek çok kez okurlarla paylaştım. Bu kez 24 Nisan 2004’te yayınlanmış bir yazımı yineleyerek Guernica’yı anmak istedim. Rafael Albert’in şiirinin çevirisi A.Kadir ve Afşar Timuçin’e ait. Alıntılar ise Düşün Dergisinin Temmuz 1985 sayısındaki Guernica’ya ilişkin bir çalışmadan…

Evrensel'i Takip Et