22 Nisan 2014

\'Çocuk cezaevleri kapatılsın!\'

Yarın 23 Nisan… Çocuk Bayramı.
Sözüm ona. Giderek lafta kalıyor, dostlar alış verişte görsün. Bir iki göstermelik tören…
Çocuklar makam koltuklarına oturtulur.
Daha önce neler söyleyeceği ezberletilmiş çocuklar konuşur.
Makam sahipleri yüz ifadelerini değiştirir, şirinlik muskası takarlar.
Makam sahiplerinden alamadıkları yanıtları çocuklardan alma umuduyla gazeteciler soru sorar,  ne yanıt  verirse versin, üzerine balıklama atlarlar…
Oysa bu ülkede çocuk olma gerçeği hiç de böyle değildir.
***
Bu coğrafyada çocuk olmak insanca yaşamak kadar zordur.
Çocukların kentlerde yaşam alanları rant uğruna talan edilir.
Parklar çok az sayıdadır, top, oyun yerleri yoktur, hepsi  dört duvara sıkıştırılır. Çocukların istekleri, AVM’lerde  paralı etkinliklere dönüştürülür.
Keşke çocukların sorunları salt bu kadar olsaydı.
***
Berkin Elvan, Mazlum Akay, Doğan Teyboğa, Umut  Furkan Akçil, Ahmet İmre, Enver Turan, Canan Saldık, Birem Basan, Oğuzcan Akyürek, İzzettin Boz,
Mehmet Nuri, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz ve Roboskî’deki çocuklar…
Bu isimler, devletin yaşam hakkı tanımadığı çocuk isimlerinden birkaçı.  1988’den bu yana 21 yılda 355 çocuk devlet tarafından öldürüldü, sorumlular yargılanmadı, ceza almadı.
***
Bir de zır cahilliğin kurbanı ve bireysel hunharca olaylara maruz kalan çocuklar var ki, burada yazmaya bile yüreğimiz el vermiyor. Ya, sayıları her geçen yıl artan çocuk kız gelinler? Okula gönderilmeyenler? Sigortasız, köle gibi çalıştırılan çocuklar? Neler yaşıyorlar neler?
***
Acılarının ikiye katlandığı, utanca bulandığı yerlerden biri de çocuk cezaevleridir. 
Pozantı, Şakran, Kürkçüler, Antalya ve Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarındaki iddiaların görmezden gelinmesi mümkün değil. Bu iddiaların bitmemesi ve katla
narak sürmesi aslında vurdumduymazlığın bir işareti…
Benim de yeni haberim oldu. İnsan hakları ve çocuk hakları alanlarındaki sivil toplum kuruluşları, “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi” adı altında bir araya gelerek cezaevindeki çocuklarla ilgili çok ciddi bir uğraş vermeye başladı.
Girişim, cezaevlerinde yatan çocukların işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını önlemek istiyorlar. Çocuklara yapılan ihlallerin
sona erdirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyorlar.
Öncelikle Adalet Bakanlığına, TBMM Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın!” diye imza kampanyası açtılar.
Yeterince kamuoyunda duyulmadı. Medyanın büyük çoğunluğunun işi çok… Onlar siyasi gelişmeleri bir umut ışığı gibi göstermeye devam ediyorlar, her zamanki gibi…
Bin dereden su getirerek, kafalarındaki kırk tilkinin kuyruğunu birbirine değdirmeden yapmak istediklerini yani asıl niyetlerini yine profesyonelce saklamaya
çalışıyorlar. Yani kısaca, Cumhurbaşkanlığı makamını başbakanlık dahil tüm makamları yöneten tek yetkili bir makama dönüştürülmek istendiğine kılıf hazırlıyorlar.
***
Evet, bence de çocuk cezaevleri kapatılsın, yerine çocukların modern şekilde eğitileceği ve insanca yaşayabileceği, cezasını çektikten sonra topluma suç  aleti gibi değil üretici ve bilinçli insan olarak katılmasını sağlayan kurumlar alsın. Bu ayıp da sona ersin.
***
Lütfen sizin gündeminizde her zaman çocuklar da olsun. Çocuk cezaevlerinin kapatılması için bir imza, bir destek de siz verin.
Onlar geleceğimiz, umudumuz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et