26 Nisan 2014

Devlet Başkanı mı Cumhur Başkanı mı?

Köşk oyunu bu sefer çok can yakacağa benziyor. 2007 yılında 367 krizini aşmak için ucube bir çıkış yolu bulan Türkiye şimdi abdestinden şüphe etmeye başladı.
Öyle bir çıkmaza girdik ki Erdoğan’ın geleceğini güvence altına almak için yeni bir seçim sistemi ayarlayacağız. Başbakanın muhalefet istemese de yapmaya niyetlendiği dar bölge sistemi, bir yıl sonraya tam tersi sonuçlar doğurabilecek bir tercihtir.
Futbol tabiri ile herkesi ters köşeye yatırmayı marifet sanan bir siyaset anlayışı, topu dışarı atmaya da meyillidir.
100. yılına ramak kala Ermenilere yönelik taziye ne kadar ve ne ifade edecekse, dar bölgenin seçim barajını kaldıracağını iddia etmek de o kadar anlamlı olacaktır.
Tek türlü olduğunda bırakın temsilde adaletin güçlenmesini neredeyse tıpkı 2002 seçimi gibi yarıya yakın oyun Meclise yansımayacağı bir tablo ortaya çıkacaktır.
Aslında bu arayışın kendisi bile Cumhurbaşkanlığı algısını ortaya koymaya yetiyor. Halkın değil devletin temsili bu işin püf noktasını oluşturmaktadır. Bu oyunu kuran irade, tam da devlet iradesinin halk iradesi üzerinde denetim aracı olmasını Cumhurbaşkanlığı eliyle inşa eder.
Halk tarafından seçilmek bunu değiştirmeye yetmez tek başına. Devlet ile toplum arasındaki ilişkinin kendisi demokrasinin sahicilik göstergesidir.
Başbakan Erdoğan köşe başlarını güvendiği kadrolara teslim etmeyi devleti dönüştürmek sanmaya devam ediyor. Oysa bu Türkiye siyasetçilerinin ortak yanılgısıdır. Merkez sağcı da, sosyal demokrat da bu tuzağın kurbanı olmuştur.
Muhafazakar kimliğin iktidarı ele geçirmesi ne kadar gerçekse, devletin muhafazakar kimliği kuşatması da o kadar gerçektir.
Son dakikaya kadar Gül’ü beklenti içinde tutup teşekkür ederek, tereyağından kıl çeker gibi dizayn yapmak mümkün gözükmüyor. İster köşke ister Başbakanlığa müdür atar gibi görevlendirme yapmaya kalkmak ters teper.
Birinci turdan çıkacak ikinci ismin kimliği her şeyi değiştirebilir. Tabii yarış Erdoğan ile Gül arasında olursa diye araştırma yaptıranlar da yok değil.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İSİG Meclisi: 2024'te 71 çocuk çalışma koşullarının kurbanı oldu.

Evrensel'i Takip Et