30 Nisan 2014 10:41

Yarın 1 Mayıs, topla bacaklarını devlet

Yarın 1 Mayıs, topla bacaklarını devlet

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kadınların sosyal medyada başlattığı “Topla Bacaklarını” kampanyası, hemen her kadının çok iyi tanıdığı bir durumu ifşa etmesi bakımından önemli, zamanlaması bakımından da manidar! Toplu taşıma araçlarında bir erkek ve bir kadının yan yana oturmak durumunda kaldığı her zaman aynı şey oluyor çünkü. Erkek yolcu en geniş alanı kaplayacak biçimde yayılıyor, kadın ise yarım koltuğa büzüşmek zorunda. Kaç kadın yanındakini uyarmak zorunda kalmıştır bu yüzden. Aman bir aksilik çıkmasın, bana sıçramasın diye susup katlanan da az değildir. Beden dilinin de erkek egemenliğiyle kurulduğu saçma sapan bir dünyada bu gündelik halleri konuşmaya taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerinden pek sıra gelmiyor haliyle. Ama mekânın kullanılış biçimiyle insana muamele arasında saç teli kadar ince bir bağlantı var sonuçta, bunlar birbirine o kadar uzak değil.
Ezilenler, maruz kalanlar mekânla ilişkilerini çoktan beri gözden geçiriyorlar. Kampanyanın zamanlaması o yüzden manidar zaten. Otobüs koltuklarında yayılmayla örneğin gece yarısı operasyonuyla girilip Bostan’daki ağaçları kesmeye kalkan Üsküdar Belediyesi ve Taksim’i 1 Mayıs’a kapatan Hükümet arasında bir soy ortaklığı var dersek hayal gücünü çok zorlamış olmayacağız herhalde. Kapitalizmin güncel sürümünde kimin kime gücü yetiyorsa mekân üzerindeki tasarruf ona ait oluyor. Devletin yöneticileri de bu imtiyazlarını yerel yönetimlerden inşaat müteahhitlerine oradan hatta, sosyal rol sahiplerine kadar delege ederek sürdürüyor egemenliklerini.
Mekan üzerinde kimin inisiyatif sahibi olacağı öteden beri sınıf mücadelesinin konusu. Buna yertsiz yurtsuzlaştırılan ulusların, etnik grupların, kadınların, göçmenlerin sürgün edildikleri/edilmek istendikleri mekânı geri almak, sahip çıkmak için sürdürdükleri mücadeleyi de eklemek gerekir. Taksim Meydanı için her 1 Mayıs’ta verilen mücadele Gezi parkı direnişine, kentsel dönüşüme karşı bazı semtlerde ortaya çıkan direnişlere eklenerek mekana sahip çıkmak bakımından bir demokratik refleks geliştirdi. Bir yeni bilinç oluştu son zamanlarda.
Üsküdar’daki 700 yıllık bostanın ağaçları kesilirken müdahale etmek için yakındaki evinden olay mahalline koşan semt sakini kadın “buraya tesis kuracaklar. Biz bilmez miyiz masa sandalye atıp burada oturmayı” diyorsa; Taksim’in 1 Mayıs’a yasaklanması konusunda televizyonda görüşü sorulan bir yurttaş “hükümet her yerin sahibi değil, onun görevi eylemin güvenliğini sağlamak, sağlayamıyorsa bıraksın, sağlayacak olan gelsin” diye konuşuyorsa mekân mücadelesinin aynı zamanda bir hak ve var olma iddiası olduğu içselleşmiş demektir. Kentine, yaşam alanlarına, semtine, koltuğuna sahip çıkıyor artık insanlar.
Tayyip Erdoğan’ın, Leman’ın kapağındaki karikatürde olduğu gibi erkeği, kadını, emekçiyi, hukuku, futbolcuyu, genci, çocuğu daracık bir alana sıkıştıracak biçimde bacaklarını açıp oturmasının sonuçları bunlar. Özgürlük alanları daralıp gündelik hayat kıskaca alınırken yaşamın her ortamını bir mücadele alanı haline getirecek biçimde demokratik beklenti arttıkça devletin ters V biçiminde açılan ayaklarına insanlar ayar çekme ihtiyacı hissediyor. Edirne’de iş makinalarının önüne oturarak semt parkını kurtaran 75 yaşındaki Kıymet teyzenin ayarı da bu yüzden çok değerli. HES’lere ve nükleer santrale karşı, köyünü deresini ve doğasını korumak için direnen Karadeniz köylülerinin mücadelesi de.
Bütün maruz kalanlar aynı dilden konuşuyor aslında. Her kim ki ezilenlerin, kadınların, çocukların hakkına tecavüz ederek mekâna kaykılıyorsa “topla bacaklarını” diyen bir bilinç var karşısında artık. Kadınlar, erkek egemenliğinin beden diline sinmiş görünümüne karşı başlattıkları kampanya ile aslında şimdiye kadar olan biteni de tanımlamış oldular; açılmış bacaklardan, kaykılmış bedenlerden, sömürücünün pervasızlığından rahatsız olanlara tercüman oldular.
Yarın 1 Mayıs, emeğimize, yaşamımıza, aşımıza tasallut edenlere bir kez daha: “Topla bacaklarını” diyeceğiz. Kutlu olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa