07 Mayıs 2014 00:13

Komisyonun değil halkın ne diyeceği önemli

Komisyonun değil halkın ne diyeceği önemli

Fotoğraf: Envato

Paylaş

17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet skandalının kahramanı dört eski bakan hakkındaki fezlekeler, dört buçuk aylık oyalamadan sonra nihayet Meclis gündemine geldi.
Pazartesi günü TBMM Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde hakkında fezleke düzenlenen dört bakandan üçü Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış, haklarındaki suçlamaları “kumpas”, “paralel devletin iftirası”, “montaj”… gibi artık çok bilindik uydurma gerekçelerle reddettiler.
Erdoğan Bayraktar ise Mecliste “konuşmamayı” tercih ederek, “farklı” bir tutum takındı.
Ancak fezlekeli bakanlar, haklarındaki asıl suçlamalardan çok; “Ben yapmadım” diyebilecekleri konularda “savunma” yaptılar. Muammer Güler ise bütün konuşmasını, “Ortaya konan kanıtların yasal olmayan yollardan elde edilmiş” olduğu ile sınırlı tuttu.
Aslında bu bakanlar ve Başbakan 17 Aralık skandalının başından beri bu mevzide durdular; “Kanıtlar yasa dışı yollardan elde edildi!” ye sığınarak bütün o yüz kızartıcı suçlardan “beraat etmeyi” amaçladılar. Bakanların Meclisteki savunmaları da aynı çizgiyi tutacaklarını göstermektedir.
Peki, “Kanıtların yasa dışı yollardan elde edilmiş” olması bakanların suçunu ortadan kaldırır mı ya da hafifletir mi?
Eğer bu savunma bir “hukuk mahkemesi” nde olsa, suç işleyenler yırtabilirdi! Çünkü sonuçta pozitif hukuk, şekle önem verir ve kanıtlar yasa dışı yollardan elde edilmişse kanıt sayılmaz. Ancak bugün fezlekelerde sözü edilen suçlar “hukuki” açıdan değil siyasi açıdan değerlendirilmektedir. Bu yüzden de bugün asıl olan kanıtların hangi yolla elde edildiği değil iddia edilen yüz kızartıcı suçların işlenip işlenmediğidir. Kurulan komisyon da bunu böyle ele alabilirse gerçekçi sonuçlara varabilir.
Ancak AKP’nin çoğunlukta olduğu bir Meclis Soruşturması Komisyonu’nun halkı aydınlatacak, gerçekleri açığa çıkartacak sonuçlar elde etmesi çok kolay olmayacak, hatta mümkün olmayacaktır.
Çünkü AKP’li vekiller, eski bakanlarının önüne kendilerini siper edeceklerini gösterdiler. Dahası AKP, bir yandan Meclis TV’nin görüşmeleri yayınlanmasını önleyerek öte yandan da yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları karşısında sorgusuz sualsiz savunmaya geçerek bunu gösterdi.
Elbette bir suç çetesi, içlerindeki suç işleyenleri korur, onların açığa çıkmasını önlemek için her yola başvurur. Ama kamuoyuna yönelik faaliyet gösteren dernek, vakıf, parti gibi kurumlar ise içlerinden birileri suç işlerse (Suç işlediği iddia edilirse), suçu işleyenleri (İşlediği iddia edilenleri) korumaya almak yerine öne çıkarıp onların yargılanmasını sağlamayı esas alır. Çünkü eğer bir suç varsa böylece suçun örgütlerine mal olmasını önlemiş olurlar; yok suç yoksa da arkadaşlarının hızla aklanmasını isterler.
Ancak burada AKP ve Hükümeti, tersine bir yol izliyor; haklarında çok ağır suçlamalar bulunan eski bakanları koruyor.
AKP ve hükümetin tutumu böyle olunca ister istemez akla şunlar geliyor:
1- Bu bakanların suçlu olduğu anlaşılırsa suça başka pek çok AKP önde geleninin ve AKP etrafındaki iş adamlarının, belediye yöneticilerinin ve çeşitli bürokratların adının karıştığının ortaya çıkacağı, dolayısıyla partinin de boylu boyunca rüşvet ve yolsuzluk batağına batmış olması.
2- 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla Başbakanın adının geçtiği pek çok olayın da bu dört bakanla ilgili suçlamalarla birleşerek Erdoğan'ı içine çeken bir yargılamaya dönüşme ihtimali.
Kısacası AKP ve Hükümetinin tavrı gerçeklerin bir an önce ortaya çıkması değil, tersine mümkün olduğu kadar uzağa itilmesi ve gerçeklerin açığa çıkması yerine karanlıkta kalmasını tercih eden bir tutumdur.
Bu yüzden de Mecliste kurulacak soruşturma komisyonundan gerçeklerin bütün çıplaklığı ile ortaya çıktığı bir sonuç elde edilmesi çok zordur. Asıl olarak soruşturma komisyonunda ortaya çıkacak belge ve bilgilerin kamuoyuna aktarılması, tartışmanın kamuoyunda sürdürülmesi belirleyici olacaktır. Bir bakıma komisyonun üstünü örtmeye çalıştığı gerçeklerin kamuoyuna ulaştırılması için gereken yapılmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa