13 Mayıs 2014 00:11

CHP tarihin çöplüğünü boylamadan

CHP tarihin çöplüğünü boylamadan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bay Erdoğan’ın siyasal olarak bitmesinin yolu CHP’nin bitmesinden geçiyor. CHP var oldukça ve onun haltları ‘solun’ hanesine yazıldıkça, kimse Latin Amerika’dakine benzer bir yükselme trendi beklemesin. Bay Erdoğan’ı 12 yıl başbakan yapan CHP, onu cumhurbaşkanı da yapar, bu kafayla devam ettikçe.
CHP, Türkiye siyasal tarihinin kötü bir mirasıdır. Bu öyle lanetli bir addır ki, Bay Ecevit, bu mirası reddederek, Bay İnönü’yü tahtından indirerek, kitlelerin güvenini kazanmıştır: Ona bugün Bay Erdoğan’ın aldığı kadar oy vermiştir halklarımız. Dağa taşa Karaoğlan diye yazmıştır. Ona oy vermiştir, çünkü İnönü’nün CHP’si 12 Mart cuntası ile iş birliği yapar, Deniz Gezmiş’in idamı için oy kullanırken, Ecevit görevden çekilmiş bu günahın parçası olmamıştır. Türkiye halkları Deniz’i ‘üçe üç’ diyerek, gençlikten intikam almak isteyen Demirel’in AP’sini de affetmemiştir. Onu da alaşağı etmiştir 1973 seçimlerinde, cunta ile iş birliği yaptığı için.
1950’lerde liberal iken, 1957 seçimlerinde CHP’ye geçen, sonra CHP içinde antikomünist kanadı temsil eden Turan Feyzioğlu ve arkadaşları oy kullanmıştır Deniz’in idamı için, İnönü bile bir süre bu idama karşı çıkarken. Deniz’in anısına sahip çıkan kimi ‘sözde’ arkadaşları, 1971’de o halkların devrim yolunu seçerken onu yalnız bırakmamışlar mıydı? Che’nin ve onun resimlerini, hangi cesaretle ve yüzsüzlükle kullanabilirler, 1971’lerde saklanacak delik aramışlarken.
Deniz’in heykelini dikmek güzel, ama CHP’li bir belediyenin bunu yaparken, bir başka vicdani yükümlülüğü daha vardır: Deniz’in idamına oy kullandıklarından dolayı, son sloganı ‘halkların kardeşliği’ olan Deniz’in idamına sundukları katkıdan dolayı özür dilemek!
Bir Dersimli olarak, üstelik Çağlayangil’in Dersim Soykırımı ile ilgili tanıklığını kayda geçmiş biri olarak bunu Bay Kılıçdaroğlu’nun  yapması gerekmez miydi? Sözde İslamcıları ama gerçekte Kürtleri, azınlıkları ve solu hedef alan 28 Şubat darbesini meşrulaştırmaya yönelik 1999 seçimlerinden sonra, Bay Ecevit’in nasıl eli varmıştı MHP ile koalisyon yapmaya. Maraş Katliamı’ndan, sayısız CHP’linin faşist kurşunlar ile ‘solcu’ ya da ‘Alevi’ diye   cinayete kurban gitmesinden sonra, nasıl eli varmıştı, koalisyon protokolü imzalamaya. Hiç olmazsa Bayan Ecevit, “İçime sinmiyor” demişti. Ama onu iktidara taşıyan ‘irade’, bir süre sonra, eski bir MHP militanının hastanesine yatırıp, Osmanlı Sarayı usulü ‘halletmeye’ kalkmamış mıydı?
Ergenekon operasyonu sırasında en fazla korunmaya çalışılan bu kişinin, CHP’den milletvekili olması da tarihin garip bir tecellisi değil miydi? KÜ’nün bilgisayar bölümünü ‘70’ler gibi erken bir tarihte kuran Prof. Dr. Necdet Bozkurt, niçin ameliyat başarılı olduğu halde, karanlık biçimde yaşamını yitirmişti?
Bir sürü soru, bir sürü muamma?
Ben kan davası yanlısı değilim, ama akan kanın bırakın hesabını vermeden, en küçük bir özür dilenmeden, hatta ‘Gerekirse yine yaparız’ söylemleri içinde ve Kürtlere karşı linç kampanyaları düzenlenirken nasıl içinize sindi o protokolü imzalamak? Türkiye halkları reddi miras geleneğini sürdüren SHP’den önemli oranda oyunu esirgemedi, ‘70’lerin hatırına Bay Ecevit’in DSP’sini de onurlandırdı ‘demokratikleşme’ programlarına inanarak. Sözde demokratik ‘sol’ partinin iktidarı sırasında yapıldı 19 Aralık Cezaevleri Kıyımı ve onun zamanında açıldı F Tipi Tecrit toplama kampları.
Ama onlar ne yaptılar? Sivas Katliamı ve kirli savaş döneminde Bay Demirel’in, Bayan Çiller’in ‘suç ortağı’ oldular.
Bay Ecevit niye lanetli CHP adını almaya kalkışmadı? Bay Demirel de bilirdi, DYP’yi atıp AP’yi hortlatmayı.
Ama Türkiye halkları, Demirel ve Mesut Yılmazları da affetmedi, kirli savaş ile olan ortakları nedeniyle, tarihin çöplüğüne atıverdi 2002 yılında.
Hasılı görece kolay bir iktidar teslim ettiler Bay Erdoğan’a, hatta ilk ‘çıraklık’ yıllarında ona Bay Baykal, Ermeni Soykırımı konusunda ‘tavsiyelerde de’ bulundu.
O zaman, ‘Sorun çözücü misyon’ üstlenmişti Bay Baykal. Ama ne yazık ki, Ergenekon projesi ile birlikte, sosyal demokratların bu geleneği dönüştürme çabası doğrultusunda 30 yıldır verdikleri emek de çöpü boyladı.
Şimdi CHP solcuların ve Alevilerin hadi ‘katil’ demeyelim, ‘zanlıları’ ile ortak aday çıkaracakmış.
Utanmadan bunu ‘sol’ adına seslendiriyorlar.
Türkiye halklarını, ‘sol’ adına Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP oluşumu temsil edecek.
‘Solun’ başka temsilcisi olamayacak bu seçimlerde ve bu solun gerçek sosyal demokratlara (Nasyonal Sosyalistlere değil) kapısı her zaman açık olacaktır. CHP içinde biliyorum hâlâ ‘sol’ insanlar var, lütfen bunlara kan taşımayın, kendi gerçek sosyal demokrat ilkelere bağlı partinizi kurun. CHP’nin size olan ihtiyacından çok, Türkiye halklarının gerçek bir sosyal demokrat harekete ihtiyacı var.
AKP sırtından RP yükünü atarak büyüdü; siz de CHP kamburunu atarak, büyüme potansiyeline hâlâ sahipsiniz. Eğer HDP’ye henüz katılabilecek gücü kendinizde bulamıyorsanız bile.
‘CHP’yi işgal et!’ eyleminin zamanıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa