Yüzlerce emekçinin can verdiği bir katliam yürekleri dağlamışken spor adına ne yazılabilir ki?.. Sadece spor mu?.. Hayatın hangi alanı şu aşamada böylesi bir katliamın önüne geçip kendisinden söz ettirebilir?.. Ölümün soğuk nefesi adeta hayatı dondurmuşken hangi etkinliğin anlamı, önemi kalabilir?.. Ve hangi vicdan bu kahredici katliamın geri plana atılıp başka konular hakkında konuşulmasını kabul edebilir?..
Tarihin en dehşet verici iş katliamlarından birisini yaratarak yine dünyanın dikkatini çekmeyi başardık!.. Aradan üç gün geçmesine karşın yitirdiğimiz insanların sayısı artıyor, acının boyutu giderek büyüyor üstelik...
Ölüm ucuz ve basit, yaşamak ise pahalı ve zor memleketimizde...
Bu nedenle en çok ölümlerle, katliamlarla, felaketlerle, facialarla anılıyor, biliniyoruz... Sömürüyü, talanı, ölümü kutsayan iktidar sahiplerinin, hayatı ve emeği savunanlara pervasızca zulmettiği, onları kölelik koşullarında çalışmaya ve yaşamaya mahkum ettiği bir memlekette yaşamanın kaçınılmaz sonucu...
Hüzünlü olduğumuz kadar öfkeliyiz de...
Bir yandan insanlık dışı koşullarda onurlarıyla çalışan işçilerin göz göre göre hayattan koparılmasının hüznü...
Diğer yandan katliamın sorumlusu sömürgen zorbaların açgözlülüğüne, vicdansızlığına, arsızlığına, haysiyetsizliğine duyduğumuz öfke!..
Paraya, ranta tapan zorbalar bir kez daha asla sarılamayacak, sonsuza kadar kanayacak yaralar açtı emek kokulu yüreklerde... Alın teri, bir kez daha gözyaşına karışıp acının pınarı oldu...
Yitirdiklerimizin yerini hiçbir zaman dolduramayacaksak da tümüyle çaresiz değiliz...
Hayat her durumda, her şart altında emek üzerinden yürüyor...
Yaşadığımız bunca derin ve sarsıcı acıya karşın hayatın yönünü belirleyebilecek tek güç olduğumuz için hâlâ dimdik ayaktayız...
Hayatı yürütmek de, durdurmak da bizim elimizde... Yeter ki kararlı olalım...
Emek dayanışmasıyla sömürgen muktedirlere gücümüzü göstermek, hem yitirdiklerimizin anısını hayatın içine işleyip ölümsüzleştirecek, hem de ufkumuzu genişleterek bize yepyeni bir dünyanın kapısını açacaktır...
Yasımızı yüreğimize gömüp mücadeleyi yükseltmenin zamanı şimdi!.. Katliamı asla unutmamak unutturmamak, fıtrat kavramı üzerinden ölümleri normalleştirmeye çalışan alçaklardan hesap sormak, bir daha bu tür katliamların tekrarlanmasına meydan vermemek ve elbette dünyayı güzelleştirip çok daha yaşanılır kılmak için!..

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et