23 Mayıs 2014 00:09

Soma yetmez: Üniversite ve TÜBİTAK araştırma altyapısının taşeronlaştırılması

Soma yetmez: Üniversite ve TÜBİTAK araştırma altyapısının taşeronlaştırılması

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yükseköğretim kurumlarının araştırma altyapılarının satılması, taşeronlara devri, dışarıdan yönetici atanması ile ilgili bir yasa teklifi Başbakanlıkça 17.03.2014 tarihinde meclise gönderilmiş durumda. Bu sadece özelleştirme açısından değil, ülkenin stratejik gelişimi, kritik bilgilerin güvenliği, adalet açısından da çok önemli bir konu. Ülkenin en önemli toprak-maden analizleri buralardan geçiyor, genetik-insan araştırmaları, teknoloji araştırmaları buradan geçiyor, bilirkişilik yapılıyor, çevre etki değerlendirmeleri yapılıyor, denetimlerde rol alınıyor, tüm bunlara nasıl güvenilecek. YÖK’ten, TÜBİTAK’tan, rektörlerden ses yok.
Oysa YÖK, TÜBİTAK, rektörler o kadar çok açıklama yapıyorlar ki. Son yıllara kadar en yaygını Avrupa ülkeleri ve ABD’deki “sözde ermeni soykırımı tasarılarına” karşı kınama yapmak şeklinde idi. Doğramacı, Sağlam, Gürüz ve Teziç döneminde askerlerle ve devrin cumhurbaşkanlığı ile paralel şekilde açıklamalarda bulunuluyordu.
O köprülerin altından çok sular geçti. Padişahlar değişti, ancak alışkanlıklar değişmedi, iktidara yalakalık baki kaldı. Hem de asgari ilke ve ölçülerini de kaybederek. Dün Kenan Evren’e, Turgut Özal’a, bugün II.Abdülhamid’e, Erdoğan’a fahri doktora dağıtıyorlar. İşin ölçüsü öyle kaçtı ki, yolsuzluğa rüşvete bile destek açıklamaları var.
17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sürecinde önce “millî iradeye saygı” bildirisi geldi. Ardından 29 Mart’ta yerel seçimlerin arifesinde 77 üniversite rektörünün imzasıyla, Suriye’de savaş kışkırtıcılığı yapıldığına dair tapelerin yayımlanması ile 17 ve 25 Aralık  yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ülkenin barış ve istikrarını bozduğu bildirisi geldi (tam yerel seçimlerden 1 gün önce AKP’ye oy istediler): “Dünyanın 16’ncı, Avrupa Birliği’nin 7’nci büyük ekonomisi olan ülkemizin, ekonomik gelişmesini sürdürmesi, refah düzeyini artırması, bölgesel ve küresel politikalarda etkili olabilmesi toplumsal barışın, istikrar ve güvenin devamı ile mümkündür. Bunları tehlikeye sokacak ve ulusal güvenliğimiz açısından risk doğuracak her türlü davranıştan, özellikle içinden geçtiğimiz süreçte, ısrarla kaçınılması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe etki alanını genişletmekte, insani yardımlarını artırmakta, yatırımcılar için bir cazibe merkezi ve güvenli liman olma özelliğini pekiştirmektedir. Türkiye’nin istikrar ve güvenliğini bozmaya kimsenin hakkı yoktur ve bu amaca yönelik girişimlere kesinlikle izin verilmemelidir. (…)” Marmara Ü. Rek. Prof. Dr. Zafer Gül,  İstanbul Teknik Ü. Rek. Prof. Dr. Mehmet Karaca, Yıldız Teknik Ü. Rek.Prof. Dr. İsmail Yüksek, Çukurova Ü. Rek. Prof. Dr. Mustafa Kibar…
30 Nisan’da 43 üniversite rektörü Mısır Başmüftüsüne mektup gönderdi. “Sayın Şevki İbrahim Abdülkerim Allam Mısır Başmüftüsü. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. (…) Haklarında idam kararı verilmekte olan Mısır Arap Cumhuriyeti vatandaşlarının cezalarının infazı Mısır ve İslam dünyasında derin yaralar açacak, adalet ve güven duygusunu zedeleyecektir.” Marmara Ü. Rek. Prof. Dr. Zafer Gül,  İstanbul Teknik Ü. Rek. Prof. Dr. Mehmet Karaca, Yıldız Teknik Ü. Rek.Prof. Dr. İsmail Yüksek…
29 Ekim 2013’te ODTÜ öğrencilerinin başbakanı protestosunda da 13 üniversite rektörü ODTÜ’yü kınamıştı. Bunların içinde yine Marmara, İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi rektörleri vardı. ODTÜ’yü ve öğrencileri kınarken 40 civarı öğrencinin yaralandığı polis şiddetine karşı herhangi bir yorumda da bulunmamışlardı. Gezi’de öğrencisi dayakla öldürülüyor, ses yok. Asistanlarına disiplin soruşturması açmakla meşguller.
Soma’da 301 işçi öldü. YÖK ve TÜBİTAK’ın söyleyeceği pek bir şey yok.
Polisin-güvenlikçinin öğrencileri tekmelediği, taşeron işçilik ve geçici sözleşmelerin yaygın uygulandığı YÖK ve TÜBİTAK Soma’da yaşananlara ne diyebilir ki? Hatta işletme sahibine fahri doktora bile verebilirler.
YÖK, TÜBİTAK, Başbakanlık, tekme tokat sille hakaret yalan yalakalık. Varlığım kahraman ırkıma feda olsun. Allah’a şükür, para gani gani. İşçinin sömürüsü ölümü fıtrattan, yoksulun başı sağolsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa