30 Mayıs 2014 00:06

Dünya isyanla güzelleşecek

Dünya isyanla güzelleşecek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünya değişiyor. Tabii insanlar da... Adalet ve eşitlik üzerine kurulu onurlu, özgür bir yaşam talebi artık çok daha gür sesle dile getirilirken, bu uğurda verilen mücadele de giderek yükseliyor, yaygınlaşıyor. Egemenler, sahip oldukları devasa medya gücüne rağmen sömürdükleri insanları oyalamakta, uyutmakta, kandırmakta gün geçtikçe daha çok zorlanıyorlar. Futbol bu oyalama, uyutma, kandırma araçlarının en önde geleni. Ama son gelişmeler, artık futbolun da bu anlamda pek bir işe yaramadığını gösteriyor.
Brezilya’da 12 Haziran’da başlayacak Dünya Kupası öncesinde halk isyan ediyor. Ki Brezilya, dünyanın en önde gelen futbol ülkelerinden  birisi olmasına ve futbolun bu ülkedeki insanların yaşamında çok önemli bir yeri bulunmasına karşın...
Hükümetin Dünya Kupası için dev bir bütçe ayırması, buna karşılık halkın acil çözüm bekleyen sorunlarına karşı duyarsız ve ilgisiz kalması insanları harekete geçirdi. Futbolun, günümüzde uygulanan şekliyle, zenginler için önemli bir rant aracı olduğunu ve de aynı zamanda zenginleri eğlendirip yoksulları uyuttuğunu anladılar...
Şimdi yoksul, ezilen insanlar, “Dünya Kupası’na değil, sağlığa, eğitime, sosyal güvenliğe, barınmaya ve toprağa ihtiyacımız” var söylemleriyle sokaklarda eylem yapıp büyük miktardaki paraların temel sosyal, kültürel haklar yerine futbol için harcanmasını protesto ediyorlar. Dünya Kupası’nı kazanmanın hiçbir sorunlarını çöz(e)meyeceğinin farkındalar...
Özellikle sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılan bilinç ve direniş dalgası ezilenlere umut veriyor. Dünyayı yaşanılır, hayatı onurlu kılmanın ancak hak, onur, adalet, özgürlük ve eşitlik mücadelesiyle mümkün olabileceği düşüncesi tüm gezegeni sarıyor.
Bu mücadelenin içinde elbette futbolun insani, etik ve vicdani değerler temelinde, şimdikinden çok daha başka bir kültür ve anlayışla hayata geçirilmesi hedefi de var.
Futbolu zenginlerin rant kapısı ve eğlencesi olmaktan kurtarıp ona farklı bir misyon yükleyecek mücadelede ezilen, yoksul kesimler kadar kendileri de emekçi olan futbolcuların yer alması önemli.
Örgütlenen ve doğru yerde duran futbolcuların dayanışması mücadelenin hedefe ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
Ne var ki kendilerine mal gözüyle bakılan futbolcuların, henüz hak arama ve dayanışma bilincinin uzağında oldukları da bir gerçek. Bu durum, futbolcuların örgütlenmesini ve etkili bir güç haline gelmesini engelliyor...
Somut bir örnek... Süper Lig’in son haftaları oynanırken, Beşiktaş’ın Kamerunlu oyuncusu Dany, alacakları ödenmediği gerekçesiyle antrenmanlara çıkmayarak durumu protesto etti. Tabii hemen kadro dışı bırakıldı. Gelişmeler üzerine, takım kaptanı Tolga Zengin, tam da yönetici ağzıyla konuşarak Dany’yi “adam olmamakla”, “arkadaşlarını satmakla” suçladı. Tolga aynı zamanda milli takımın kalecisi. Ülkenin en popüler ve model alınan futbolcuları arasında. Yapabileceği en etkili yolla hakkını arayan takım arkadaşını desteklemesi, onunla dayanışma içine girmesi beklenirken bu şekilde tepki vermesi Tolga’nın ne kadar düşük bir bilinç seviyesinde bulunduğunu gösteriyor. Dany’nin protestosunun aslında bütün futbolcuların çıkarlarını ve haklarını savunmak anlamına geldiğini anlamak bu kadar zor mu?..
Bu arada her fırsatta sosyalist olduğunu vurgulayan, futbol emekçilerinin haklarından ve futbolun insani duyarlılıklar içermesi gerektiğinden söz eden teknik direktör Slaven Bilic’in, Dany’nin kadro dışı bırakılması kararına karşı nasıl bir tavır takındığını merak etmemek elde değil. Eğer bu kararı onayladıysa bugüne kadar söylediklerinin hiçbir hükmü kalmaz. Eğer kendisi onaylamadığı halde yönetim bu kararı aldıysa ise kulüp içindeki ağırlığını, etkisini sorgulaması gerekir. Ne yazık ki iki durum da Bilic açısından pek parlak bir tablo oluşturmuyor.
Dünya değişiyor, insanlar değişiyor... Umarız futbolun emekçileri değişime ayak uydurmakta gecikmezler!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa