Edebiyat ve toplum bilim
Toplum bilim(sosyoloji) ve ruh bilim (psikoloji) malzemesi kolay edinebileceğimiz disiplinlerdir. Edebiyat ürünleri (roman, öykü, ve şiir) bu disiplinler yanında tarihin de ana malzemesi olarak kullanılabilir. Yeter ki biz edebiyata toplumumuzun yaşamla ilgili ipuçlarının ürünleri olarak da bakmayı bilelim.
Edebiyat yaşanmışlıklardan aldıklarını yeni bir anlatım ve yeni bir sözlükle anlatır. Dağlarca bu sözlüğü şöyle tanımlardı: Bir şairin her kitabı, hatta her şiiri için ayrı bir sözlüğü olmalı. Sözlük genişliğinin getireceği (ve genişleteceği) ufuk üstüne yazmak elbet bir köşe yazısının sınırlarını aşar. Ama tek bir romanın döneminin havasını yansıtışını hatırlayarak da bir deneme yapabiliriz.
Romanımızın adı “Mai ve Siyah”. Yazarı Halit Ziya Uşaklıgil. Yazar, hem okuyup hem çalışmak zorunda olan bir delikanlının yakın çevresiyle birlikte basın ve yayın dünyasını anlatır. Çalışan bir delikanlının (Ahmet Cemil) düşleri elbet biraz da yaşı gereği sevda üstünedir. Seçtiği işler de zengin çocuklarına dersler vermek ve çeviriler yapmaktır. Ahmet Cemil annesini ve kız kardeşini de geçindirmek zorundadır. O zamanki adı mülkiye olan siyasal bilgilerde okur. Zengin aile çocuklarına verdiği derslerde görgüsüz varlıklı oluşun emeğiyle geçinenlere üstten bakışının bütün aşağılayıcılığını görürüz. Çeviri işleri için de bulabildiği çeviriler daha çok polisiye romanlardır. Okulunu bitirirse de edebiyatta ünlü olmak hayali yüzünden çalıştığı gazeteden ayrılmaz.
Ahmet Cemil’in romanında açıkça sözü edilmese de bir baskı döneminin izleri vardır. Romanın ilk üç bölümünde, gerçek zamanda, yazarların toplu yemeklerdeki durumları, tartışma ve hayalleri de yansıtılır. Romanda İkinci Abdülhamit döneminin baskısı, boğuculuğu şiirsel bir anlatımla yansıtılır. Basın dünyasının kahramanlarıysa (özellikle patron sınıfı) süslenmeden olanca kabalığıyla görünür. Ahmet Hamdi Tanpınar bu romanı şu sözlerle özetler: Tarihimizin belli bir devrinde, aydın orta sınıfın hayatı, bu hayatın tezatları (çelişkileri), terbiye ayrılıkları, hasretleri, yeisleri (üzüntüleri), ümitleri bu kitapta az çok vardır. Fakat unutmamalı ki, Mai ve Siyah, bir san’at çevresini anlatır ve bu çevre, mektep, matbaa, kitapçı dükkanı, Bab-ı Ali Caddesi arasındadır. Bence Mai ve Siyah, bize esaslı bir maceramızı verir. Kitaba bulunacak asıl kusur, bu ideal iştiyakını(isteğini) çok dar bir çevrede ele alması ve yüzde (yüzeyde) kalmasıdır.
Mai ve Siyah, günümüzde yeniden okunması gereken bir roman. Özellikle evliliklerde sınıfsal değerlendirmelerin eksik olduğu durumları gerçekçi olarak çizen bir roman. Ahmet Cemil’in kardeşi Lamia’yı gazetesinin patronuyla evlendirirken yaptığı hatalar, aydın ya da okumuş denilen sınıfların çıkarcılığı üstüne tartışmalara da açık. Bence edebiyatımıza Batılı bir bakış getiren Uşaklıgil’in yazdıklarını toplum bilimsel olarak irdelemenin zamanı da geldi.
Evrensel'i Takip Et