4 Haziran 2014

Başbakan hakkındaki Soma gensorusu

Hükümeti en gözü kapalı destekleyen gazetelerin başında gelen Star’ın İnternet sitesinde 28 Mayıs günü şu haber yer aldı: “HDP’den ‘Erdoğan’ adımı!”
Haberde HDP’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında Soma ile ilgili verdiği gensoru önergesini geri çektiği belirtiliyordu. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, AKP’nin, 30 Mayıs Cuma günü gensoruyu görüşmeyi planladığını, 30 Mayıs’ta BDP’nin Ağrı mitinginin yapılacağını, ayrıca o gün Meclis televizyonun yayının olmadığını belirterek, bu nedenlerle önergeyi geri çektiklerini söyledi. Haberin sonunda Kaplan’ın, gensoru önergesini ileri bir tarihte tekrar verilmesini değerlendireceklerini belirttiği de yer alıyor.
Sözcü ve benzer çizgide yayın yapan başka bazı gazeteler de haberi, ‘HDP geri adım attı!’ biçiminde verdi.
Konuya ilişkin olarak gazetemizin Parlamento Muhabiri Sultan Özer’e açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Kaplan ile benzer gerekçeleri dile getirdi. Baluken, Özer’in bu konuda yapılan bazı yorumlardan hareketle sorduğu “Süreçle ilgisi var mı?​” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Bazı yayın organlarında bu konuda çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor. Bu konuda AKP ile görüşmeler, pazarlık yapılıyor iddiaları doğru değil. Çünkü Soma faciası pazarlık konusu yapılmayacak kadar önemli ve vicdanları yaralayan bir faciadır.”
HDP’nin, Soma’da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan işçi katliamındaki sorumluluğu nedeniyle, ilgili bakanlarla yetinmeyip, Başbakan Erdoğan hakkında da gensoru vermiş olması, öncelikle Baluken’in de ifade ettiği gibi bu konuya verdiği önemin göstergesidir. Ancak diğer taraftan, çözümsüzlüğü siyaseti kilitleyen Kürt sorunuyla ilgili Hükümetin başka bir çare üretemediğini de görerek geri döndüğü ‘müzakere’ süreci, çoğu kez, bizzat Başbakan tarafından Kürt siyasetine karşı bir baskı aracına dönüştürülebilmektedir. Başbakan Erdoğan’ın daha birkaç gün önce BDP’yi sıkıştırmak için dile getirdiği “B ve C planlarımız var” sözleri bunun bir ifadesiydi. Dolayısıyla, ‘süreç’ bir Türk ve Kürt anne açısından, dinamitlenmesi evlatlarının ölmeye devam edeceği anlamına gelirken, biliyoruz ki, Başbakan açısından güncel siyasi çıkar hesaplarıyla kullanılabilecek bir meseledir.
Bunun dışında diğer bir önemli ve aslında bundan da önemli nokta, Kürt hareketi ve onu, demokratik çözüm mücadelesinde destekleyen güçler açısından ‘müzakere süreci’ hep söylendiği gibi aynı zamanda bir mücadele sürecidir. Tam da bu nedenle, yüzlerce işçinin yaşamına mal olan çalışma düzeninin Hükümetin başı olması itibarıyla baş sorumlusu olan Başbakan hakkındaki gensoru önergesi diğer tüm partilerden önce HDP’nin sorumluluğudur.
O da bu konuda tutarlı bir tavır göstermezse o zaman parlamentodaki siyasi tablo açısından Soma’da yüzlerce kardeşini, arkadaşını yitirmiş olan ve benzer çalışma koşulları içinde çalışmaya mahkum edilmiş olan Türkiye’nin işçi ve emekçileri siyaseten sahipsiz demektir. Elbette dediğimiz gibi bunu parlamentodaki siyasi güçler açısından söylüyoruz. Tam da bu nedenle HDP, Soma’nın, sürekli değişen Türkiye gündemi arasında kaybolup gitmesine izin vermeden biran önce Başbakan Erdoğan hakkındaki gensoru önergesini yeniden Meclisin gündemine getirmelidir.
Biz de takipçisi olacağız.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et