06 Haziran 2014 00:09

İşçi ölümlerinde medyanın sorumluluğu

İşçi ölümlerinde medyanın sorumluluğu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Soma’da ölümü kazmaya gönderildikleri anlaşılan madencilerin cenazeleri kalktı.
Duble yol gibi iki sıra halinde açılan toplu mezarları kapatıldı.
Başbakan Erdoğan madenci yakınlarına çemkirmediği bir ara “Önce defin işlemlerini yapalım, sonra sorumluları araştıracağız,” demişti. Aradan geçen haftalara rağmen hâlâ şirketin patronu serbest, adam hâlâ yeni cinayetler için taşeron işçi arar durumda. Somalılar, borç ve korkuyla susturuldu, ekmek parasına ölüme kazma vurmaya mahkum edildiler.
Gazete manşetleri ve televizyonların tartışma programları da fabrika ayarlarına döndü. Acaba bu katil devlete kim cumhurbaşkanı olacak? Bunca kötülüğün yükünü kim taşıyacak? Şimdi kim bunca acıya sebebiyet vermekten üzüntü duymadan rahat uyuyacak? Yeni Abdullah Gül kim olacak? CHP ve MHP ne yapacak? Bir takım bıyıklı, kravatlı adamlar, müstakbel bıyıklı kravatlı cumhurbaşkanını arıyor… Basınımızda “bööyyük” konular hep erkekler tarafından tartışılıp, erkeklerce karara bağlanır zaten. Duygu Asena yaşasaydı o da söylerdi: Kadının hâlâ adı yok.
Neyse, asıl konuya dönelim.
Soma böyle çabucak unutuldu ama ülkemizde işçi ölümleri bitmedi. İş güvenliği yasalarına uymayan ve daha yüksek kârlılık için işçilerin hayatlarını tehlikeye atmaktan kaçmayan patronlar Soma’dan hiç ders almadı.
Hükümet, Soma’dan sonra madenleri, inşaat alanlarını, tersaneleri, kimyasal madde ile üretim yapan fabrikaları daha sıkı denetlemeye başlamadı.
Büyük basın da hükümet üzerinde bu konuyu gündeme getirerek ve manşetlere taşıyarak baskı kurmadı.
Aynı şehit cenazelerinde olduğu gibi, büyük basın yine “sayısal büyüklüğü olan olayı” manşetlere taşıdı. Çok sayıda cenaze olursa manşet olur, az sayıda kişi ölürse arada kaynar gider mantığından vazgeçmedi.
Daha Soma’nın acısı onulmadan, geçen hafta İstanbul Kartal’da üç inşaat işçisi iş kazasında öldü. İddialara göre, inşaatın 16. katında çalışan işçiler Hasan Doğan (53), Salih Karayalı ve Sinan Doğan (22) iskelenin çökmesi ile 16 kat aşağı düşerek beton zemine çakıldı. Soruşturma başlatıldığı söyleniyor; ama basın bu soruşturmayı takip ediyor mu? Bu cinayetlerin Soma ile bağlantısını kuruyor mu? Kot taşlama işçileriyle veya tersane işçilerinin başına gelenlerle bu son olayı yeniden değerlendiriyor mu?
Yine önceki gün bir kara haber Şırnak’tan geldi. Evrensel’in haberinden öğrendiğimize göre, 30 yaşındaki Madenci İbrahim Sağnak, Şırnak’ta bir kömür madeni ocağında göçük altında kaldı ve yaşamını yitirdi. Evrensel yazmasa, belki haberimiz bile olmayacak. Çünkü büyük medya sadece bir madenci hayatını kaybedince o olayda haber değeri görmüyor. İleride belki Şırnak’taki aynı kaçak madende yüzün üzerinde işçi ölürse, o zaman haber yapma zahmetine katlanırlar.
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin raporuna göre, Soma madenindeki iş cinayetinin yaşandığı mayıs ayında en az 414 işçi yaşamını yitirdi. Ölen işçilerden 10’u kadın 404’ü erkek, ikisi çocuktu. Mayıs ayıyla birlikte 2014 yılının ilk beş ayında en az 810 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti.  Bu insanlar çalışırken zehirleniyor, boğuluyor, eziliyor, göçük altında kalıyor, yanıyor, kimisini elektrik çarpıyor, kimisi iş servisi kazalarına kurban gidiyor veya türlü çeşitli meslek hastalıkları nedeniyle ölüyorlar. Türkiye, denetimsizlik, başıbozukluk ve yüksek kâr hırsı nedeniyle iş cinayetleri konusunda en feci durumda olan ülkelerden birisi. Türkiye’de iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor. 2012’de en az 878 olan can kaybı 2013’te en az 1235’e çıktı. 2013’te en az 1235 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Yıllardır bu meseleye adanmış olan bir grup insanın vicdanı, ortak belleği ve mücadelesiyle ortaya konan İş Cinayetleri Almanağı 2013 çıktı.Alın okuyun. Dileyen, iscinayetleriniunutma.org sitesinden de ayrıntılı bilgi alabilir. Biz işçilerimizi çok kötü çalışma koşullarına mahkum edip, sorumsuzca ve hesap vermeden öldürüyoruz. Hükümet de buna açıkça göz yumuyor. Denetlemiyor, yargılamıyor, affediyor.

Peki ama biz gazete manşetlerinde neden bu iş cinayetlerine ilişkin ayrıntılı, hesap soran, çözüm arayan haberler göremiyoruz? Neden varsa yoksa Evrensel, Birgün, Özgür Gündem ve diğer sol yayınlar dışında işçinin, emekçinin hakkını savunan bir ekonomi gazeteciliği gelişmedi bu ülkede? Bu cinayetler böyle acımasızca devam ettikçe, büyük basın da görmezden geldiği bu ölümlerden sorumlu olacaktır. Bildiği, gördüğü, duyduğu bu önemli ihmal ve eksiklerin haberini yapmadığı için. Bizden söylemesi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa