Dünya Kupası

Dünya Kupası’na çok az zaman kaldı. Takımların kesin kadroları açıklanadursun, Brezilya halkının protesto gösterileri de devam ediyor. “Futbolu seviyoruz ama ülkemizi daha çok” diyorlar. “Brezilya’nın öncelikli o kadar problemi var ki, bunun futbol ile kamufle edilmesini istemiyoruz” diyorlar. Haklılar da.

Transfer meseleleri
2013 yılında ülkelerin futbolcu alım-satımlarından elde ettikleri gelirler ve uğradıkları zararlar tablosu hayli ilginç bilgiler sunuyor bize. Buna göre Türkiye 429 milyon avro zarar eden İngiltere’den sonra 93 milyon avro zarar ile 2. Sırada. Ancak ilginç olan bir başka nokta İngiltere’nin 1 milyar doları aşan yurt dışı yayın gelirinin yanında Türkiye’nin yurt dışı yayın gelirinin 0 olması. En çok gelir elde edenler listesinde ise 172 milyon avro ile İspanya yer alırken, Brezilya 167 milyon avro,  Portekiz ise 153 milyon avro gelir elde etmiş durumdalar. Gelir elde edenler listesinde Hollanda, Uruguay, Hırvatistan, Romanya ve Arjantin yer alıyor.
Kendimizi kandırmaya devam…

Siz gerçeği bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz – The Prestige -
Türk spor gazetelerinde 2011 yılında Ünlü Avukat Dupont’un ağzından bir manşet atıldı “Şampiyonlar Ligi’ni Oynatmam” Hatırlayanınız vardır. Aynı gazeteler bu hafta başka bir avukatın ağzından “Fener bu sene Şampiyonlar Ligi’ne gidecek” açıklamasını da paylaştılar. CAS kararı sonrası İsviçre Yerel Mahkemesine başvuran Fenerbahçe’ye zaman kazandırıyorlar belli ki. İlk değil son da olmayacak gibi bu manipülasyonlar. Sivasspor ve Eskişehirspor’un şike süreci ile ilgili disiplin yargılaması devam ederken, UEFA da Trabzonspor’un başvurusuyla beraber, Fenerbahçe aleyhine bir soruşturma daha başlattı. İlk yazımızda belirttiğimiz üzere “şike”nin üstünü kapatmaya çalıştıkça uluslararası spor hukuku yaptırımlarına devam edecek… Yazımı yayına hazırlarken, Mecnun Odyakmaz’ın UEFA savunmasından belli başlı noktalar da ortaya çıkmaya başladı. Şöyle demiş Mecnun Odyakmaz “Kaleci Korcan’ın yaptığı şike bizi bağlamaz”. Tıpkı “Şike sahaya yansımadı” savunması gibi, fevkalade bir savunma olmuş(!)

Abdullah Kaya
“Federasyon, bana göre, ceza mahkemesinin kararını beklemelidir. Ceza mahkemesinin kararı, diğer tüm kurum/mahkemeleri bağlar. Ceza hukuku ilkeleri önceliklidir. 6222’de bu var. Ceza mahkemesinden insanlar beraat ettiğinde, TFF mahkemenin kararı yanlış diyemez. Ceza delilleri kullanıyorsanız, mahkemenin kararına saygı duymalısınız”
CAS, UEFA’nın herhangi bir organı değil. CAS bağımsız bir yargı organı. CAS’ın vereceği karara herkes saygı duyacak.  Bundan sonraki süreci konuşmak için henüz çok erken”
Bu sözler Fenerbahçe Kulübü avukatı Abdullah Kaya’nın sözleriydi. O zaman için geçerli olan mahkemenin kararlarını şimdi tanımıyorlar, o zaman için geçerli olan CAS sonucunu da tanımıyorlar. Sizce ortada büyük çok büyük bir tuhaflık yok mu?

E- bilet hukuksuzluğu
Neredeyse bütün taraftar grupları e-bilet ve passolig meselesinde Türkiye Futbol Federasyonunun sermayeden ve  güçten yana davranarak  hukuksuzluğa sığındığını söylüyor. Haklılar da. Ancak sormaları gereken soru şu; Trabzonsporlular iki senedir federasyonu, sermayeden ve güçten yana tavır almakla suçlarken, hukuksuzluğa sığındıklarını ifade edip protesto ederken, neden burun kıvırıyordunuz? Federasyon aynı federasyon değil mi?