\'Çileklerin\' parasını kim ödedi?

Süper” sıfatlı memleket futbol liginde 9 kulüp, futbolcusunun stopajını, çalışanının sigortasını, maç gelirlerin vergisini zamanında vermiş.
Fenerbahçe, Sivasspor, Balıkesirspor, Gençlerbirliği, Akhisar Belediyespor, Kasımpaşa, Kardemir Karabükspor, Kayseri Erciyesspor ve İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü.
Buna karşılık diğer 9 kulübün değişik oranlarda borcu var.
Vergi borçluları kervanında “lider” Galatasaray’ın 140 milyon TL borcu varken, ikinci Beşiktaş’ın 130, üçüncü Eskişehir’in 35 ve dördüncü Trabzonspor’un 17 milyon TL borcu var. Rizespor, Gaziantepspor, Bursaspor, Konyaspor ve Mersin İdmanyurdu da değişik oranlarda borçla bu dörtlüyü takip ediyor.
Şimdi gündeme gelen vergi affı paketiyle, vergiler, SGK primleri, idari para cezalarıyla, takipteki kamu alacaklarının ceza ve gecikme faizleri affa uğrayacak ve ana borçlar yeniden yapılandırılacak.
Ne var bunda demeyin futbolda son zamanlarda “adaletin bekçiliğine” soyunanların sessizlikle geçiştirdikleri büyük bir adaletsizlik tablosuyla karşı karşıyayız.
Futbolda bir takımın kasasına fazladan koyduğunuz, 5 milyon, 10 milyon, 20 milyon TL’ler, sezon başında o takımı lig yarışına 5-10 puan farkla önde başlatmak ile aynı anlama gelir.
Memleket liginin manzarasına bakınca ne görülüyor?
Ligin yarısını oluşturan 9 kulüp vergilerini zamanında ödemiş.
Ligin diğer yarısını oluşturan diğer 9 kulüp ise vergilerini ödeyememişler.
Vergilerini ödeyemeyenler, küçülmeye gidip tasarruf tedbirleri mi almışlar?
Hayır, tam aksine ödemedikleri vergileri adeta “sıfır faizli kredi” gibi değerlendirip, transfer piyasasında “çilek” alış-verişine çıkmışlar.
Şimdi de hükümetin hazırladığı “vergi affı” paketiyle ödüllendiriliyorlar.
Bir başka ifadeyle, vergi ödemek yerine yaptıkları transferlerin bedellerini hepimizin cebinden karşılıyorlar.
Meğer “finansal deha” unvanı boşa kullanılmıyormuş…
Lafa geldiği zaman “futbolda adalet” diye konuşmaya başlayanların bu tablo karşısındaki sessizliği memleket ortalamasının “adalet” anlayışının bir yansıması aslında.
Yazılanları anlamamak için zoraki çaba gösterenler hemen saldırmaya başlayacaktır:
“Ne yani zora düşmüş spor kulüplerine hükümet yardım etmesin mi?​”
Etsin ama adil bir şekilde etsin.
Spor kulüpleri “vergi affından” muaf olsun, hükümet her lig için ayrı ayrı kulüplerin hepsine eşit oranda verilecek bir yardım miktarı belirlesin. Bu yardım miktarı vergi borcu olan kulüplerin vergisi için düşülürken, zamanında vergisini ödeyen kulüplere de bir tür teşekkür jesti olarak ödensin.
Ne dersiniz “adaletin bekçileri” bu öneri sizce de daha adil değil mi?