13 Haziran 2014

Tek vatan, tek millet, tek bayrak

Başbakan sıkıştı mı tekçiliğe sarılıyor. Bir yandan Dersim, Kürtler, Lazlar ve barış deyip ardından tek tek sıralıyor, vatanı milleti, bayrağı.
Büyük sermayenin ihtiyaç ve daha daha fazla kâr elde etme çabalarında bakıyoruz; barış, huzur ve ekonomisi güçlü Türkiye tablosu çiziyor, Koç Holdinge fırça atıyor, kendisine karşı komplo tezgahlayanların başına koyuyor, sonra kol kola fabrika açılışları dün dündü bugün bugün tablosu.
Mesele işçi katliamları, yoksulluk ve yoksullar olunca; kader, mukadderat, 1800’lü yıllar ve de illaki tek vatan, tek millet, tek bayrak edebiyatı.
Zenginlere gelince, ekonomisiyle demokrasisiyle (!) bir koyup beş kazanma, rantcılık büyük Türkiye…
Yoksullara gelince; kader, ve tekçilik…kısaca milliyetçilik.
İşte son günlerin fotoğrafı bu… Her şey karşıtını yaratır. Karşıtlar çatışır sonuç oyunu kuranların kurallarına göre belirlenir.
Soma’da katliam yapılacak, barış deyip halkın burnunun içine kalekol yapıp sınır güvenliği diyeceksin. Lice’deki katliamı yaşatacaksın eee büyük devlet taviz vermez(!)miş.
Sonra aaa bayrak indirildi. Artık kimse bu masallara inanmıyor. Görüntüler ortada. Ya o görüntüler olmasaydı? İşte fotoğrafın büyüklüğü.
Bırakın garnizonu meydandaki bayrağı indirmenin bile ne kadar mümkün olduğunu bir düşünün… Efendim infial olmasın diyeymiş. Efendim Başbakan mı garnizona gidip bayrağı indirenleri engelleyecekmiş, ya da Bahçeli’nin kestirmeden formülü; sıkacaksın alnının çatına(!)  O zaman çek o garnizonu oradan, yapma kalekolları. Ne infial ne bir şey kalır ortada.
Amaç ve niyet sorgulanmalı…
Onun için anneler babalar koruyun çocuklarınızı bu kötü amaçlı ve niyetlilerden. İşçiler, memurlar, köylüler ve öğrenciler koruyun kendinizi bu kötü amaçlı ve kötü niyetlilerden…
Korumak yeter mi? Yetmez bir başına. O zaman deşifre etmeye devam  yalanlarını, dolanlarını, dolarlarını, katliamlarını. Sorma’ya devam katliamların ve çalınan emeğin hakkını… “Beni neden vurdun” diyerek. “Yaşasın halkların kardeşliği” diyerek…

 

 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et